Her ne kadar durum eğlenceli bir olay olarak görülse de, Venedik Otelciler Derneği için bu olay bir dönüm noktası oldu. Kuruluş, martıları dışarıdaki yemek alanlarından caydırmak için fikir bulunması amacıyla bir seminer düzenledi.
ŞAHİN KİRALAMA ÖNERİSİ
Semineri koordine eden hijyen ve çevre uzmanı Francesco Boemo, "Çok sayıda martı, insanlar için agresif ve rahatsız edici bir varlık olmanın yanı sıra, sağlık ve hijyenin ile binalar ve çevre için de bir sorun teşkil ediyor" diyerek, derneğin kuşları caydırmak için acımasız özümler kullanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Tartışılan çözümler arasında martıları avlamak için bir şahin kiralamak veya onları özel bir akustik sistemle veya hoş olmayan kokularla (insanlar tarafından algılanamasa da) uzaklaştırmak yer alıyor.
BAZI MÜŞTERİLER GÜLÜYOR, BAZILARI SİNİRLENİYOR
Diğer taraftan, seminer tutanaklarına göre bir otelci, "Misafirler, büfeye gitmek için kalkar kalkmaz martılar yemeğin üzerine atlayıp alıp götürüyor. Sık sık kondukları masa örtülerini, tabakları ve bardakları değiştirmek için müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Bazı müşteriler buna gülüyor, bazıları ise sinirleniyor” şeklinde martılardan şikayet etti.
SU TABANCALARIYLA SAVAŞ
Öte yandan, Venedik’te bazı otellerin hali hazirde şahinleri denediği, ancak onları her gün kiralamanın pahalı olduğu ortaya çıktı. Ardından Gritti Palace ve Hotel Monaco & Grand Canal adlı iki otel misafirlerine tamamı turuncu su tabancaları vermeye başladı. Turuncu rengin ise martıları korkuttuğu için seçildiğini belirtildi.
Gritti Palace’tan Paolo Lorenzini İtalyan basınına verdiği demeçte, "Tabancaları görür görmez uçup gidiyorlar. Onları kullanmanıza bile gerek yok, sadece masanın üzerinde tutmanız yeterli” diye konuştu.