Başak Ergün (20), mezuniyet günü arkadaşlarıyla şakalaşırken kafasını beton zemine çarpmış, 25 gün sonra İstanbul'a iş görüşmesi amacıyla gitmek için otobüse bindiği sırada fenalaşmıştı. Başak Ergün, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi'ne kaldırıldı. Başak Ergün'ün doktoru Prof.Dr. Elif Akalın, Başak'ın bir hafta önce sağ tarafı felçli olarak hastaneye getirildiğini belirterek "Nöroloji servisinde ilk müdahalenin ardından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Servisi'nde tedavisine başlandı. Hastamız şu an tekerlekli sandalyeye oturabiliyor ve sağ bacağındaki kasları çalıştırabiliyor. Başak, genç bir hasta olduğu için iyileşme sürecini hızla tamamlıyor" dedi. Başak Ergün'ün felç geçirme sebebinin tam olarak belirlenmediğini söyleyen Prof.Dr. Elif Akalın, şöyle konuştu: "Başak, mezuniyet töreninde şakalaşırken düşüp kafasını yere çarpmış ama bu olaya felç geçirmesinin tam olarak nedeni diyemeyiz. Aslında biz, Başak'ın felç geçirmesinin gerçek sebeplerini araştırıyoruz. Çünkü günümüzde bu tür felç geçirme riskleri gençlerimizde oldukça sık görülmektedir. Bu konuda gençlerin dikkatli olmaları gerekir." Üniversiteyi başarıyla bitirdikten sonra bir bankanın sınavını kazanan Başak Ergün, 11 Temmuz’da görüşme için çağrıldığı İstanbul’a yola çıktı. Başak, Susurluk’ta mola sırasında tuvalette bayıldı. Ambulansla hastaneye götürülen genç kız, 3 saat gözetim altında tutuldu. Geçirdiği baygınlık heyecana, strese bağlandı. Genç kız kendini iyi hissettiğini söyleyince başka bir otobüsle yola devam etti. Ancak Başak, Bandırma’dan araba vapuruna bindiğinde sağ tarafının hissizleştiğini söyledi. Yanındaki arkadaşı ailesine haber verirken, Başak kendini kaybetti. Bilinci kapanan, konuşamayan, tepki vermeyen Başak, Acıbadem Hastanesi’ne kaldırıldı. Ergün çifti, İstanbul’a geldiklerinde Başak’ı yoğun bakımda buldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Başak’a anjiyo yapıldığını belirten Fanatik Gazetesi yazarı baba Ünver Ergün, "Kızımı muayene eden Prof. Dr. Naci Koçak, şah damarının tıkandığını, buna bağlı sağ tarafında felç geliştiğini söyledi. Bu kanama, konuşma ve algılama merkezini etkilemiş. Doktorumuz MR’ına baktığında ’Bu kız nereden düştü’ diye sordu. O zaman aklımıza Başak’ın okulunda mezuniyet öncesi yapılan su savaşında düştüğü geldi. Su savaşından 15 gün kadar sonra bize o günün çekilmiş görüntülerini getirmişti. Seyrederken düşüşünü gördük. Bize neden düştüğünü söylemediğini sorduk. Başak bir şey olmadığını söyledi. Düşüşünün üzerinden 35 gün geçmişti" dedi. Bir başka nöroloji uzmanının da saçlara fön çekilmesinin felci tetikleyici etken olabileceğini söylediğini anlatan baba Ünver Ergün, "Başak mezuniyet töreni, iş görüşmeleri derken neredeyse kuaförden çıkmaz olmuştu. Şah damarının çevresindeki kılcal damarların görevini yaparak felci geciktirmiş olabileceği söylendi" diye konuştu. 21 Temmuz’da Başak’ın, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’ne yatırıldığını belirten baba şunları söyledi: "Başak bizi her gün daha da umutlandırıyor. Yoğun bakımdan çıktığı günden bu yana ’Anneciğim’ diyor. Ama henüz arka arkaya iki kelime söyleyemiyor. Fizik tedavi olumlu sonuçlar vermeye başladı. Ayağını hareket ettirdi. Doktorlar önce ayak, sonra kol, daha sonra sıranın başa geleceğini söylüyor. Biz de bu umuda sarıldık."