Loreena McKennitt'in son albümü An Ancient Muse (Eski Bir İlham Kaynağı), dünya ile aynı anda Türkiye'de de yayınlandı. Albümde ağırlıklı olarak Osmanlı coğrafyasından sesler duyuluyor. Kâtibim şarkısının müziğini yeniden düzenleyen sanatçı, 'Kervansaray' ve 'İstanbul'un Kapıları' şarkılarıyla Türk müzikseverlerin gönlüne hitap ediyor. Dinlemek için tıklayın Loreena McKennitt'i dinleyenler, tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıktıklarını zanneder. Keltler'in tarihiyle başlayan bu yolculuk, her albümde başka diyarlara götürür dinleyenleri. Kanadalı şarkıcının, 1985 yılının Temmuz ayında Güney Ontario'da, ayçiçeği tarlalarının ortasındaki bir çiftliğin ahırında kaydı yapılan ilk albümü Elemental'le başlayan ve kendisinin 'müzikal seyahatname' diye tanımladığı projesinin son durağı olan An Ancient Muse (Eski Bir İlham Kaynağı) albümü, geçitiğimiz günlerde yayınlandı. McKennitt, toplam 9 yeni kaydın bulunduğu albümünde genel olarak Doğu felsefesine, özellikle de Osmanlı müziğine yer veriyor. Sanatçının gizemli müziğine, ud ve kanun ezgileri ağırlığını koyuyor. Seyahat edilen yer Osmanlı coğrafyası olunca bu coğrafyada yaşayan kültürlerin kardeşliği ve hoşgörü ortamı McKennit'in müziğinin o mistik yolculuğuna ev sahipliği yapıyor. Bu defa, seyahatleri, onu, Osmanlı coğrafyasına, Moğolistan düzlüklerinden Kral Midas'ın ülkesine, oradan da Bizans İmparatorluğu'na, Keltler'in, Doğu'nun en ücra köşelerine yaptıkları yolculuklarını araştırmaya götürüyor. McKennitt yol boyunca, tarihin kültürel kaynaşmışlığından ve hepimizin birlikte paylaştığı, mücadele ve ümit dolu destanlarımızdan ilham alıyor. İstanbul'un Kapıları'ndan Katibim'e Bir modern zaman gezgini olan Loreena McKennitt, Eski Bir İlham Kaynağı'nda bizi 1453'e Fatih Sultan Mehmet dönemine götürüyor. The Gates of İstanbul'u (İstanbul'un Kapıları) dinlerken, sanatın ve dinî toleransın geliştiği şehre, ümitlerini ve ilhamlarını da beraberinde getiren insanları yerleşmeye davet eden bir hoşgörünün ritmiyle karşılaşıyorsunuz ve bu sevgi müziği bizi 'eve çağırıyor'. McKennitt, Caravanserai'de (Kervansaray) dinleyicisini bir yolculuğa çıkarıyor. Bir devenin veya bir atın üstünde bir hoşgörü coğrafyasını dolaşıyoruz. Onlarca dilin konuşulduğu bir ticaret yolu olmanın ötesinde kültürlerin harman olduğu İpek Yolu'nun duraklarına uğruyoruz onunla birlikte. 'Üsküdar'a giderken (Katibim)'in esas alındığı 'Sacred Shabbat', bizi Sadabat yokuşunda filizlenen yeni aşkların ilhamıyla buluşturuyor. McKennitt, yeni albümü, An Ancient Muse (Eski Bir İlham Kaynağı) için; "Bu yapım, dinlediğinizde, sanki elinize, InterRail pasosu verilmiş gibi." demektedir: "Bu, 'Bu seyahatte, nereye gideceğimi bilmiyorum' demek gibi bir şey. Sadece trene bineceğim ve kendimi, her tesadüfün, beni, bir sonrakine ulaştırmasına bırakacağım." Loreena McKennitt, "An Ancient Muse"da, zaman ve dalgaları aşarak, bizi sadece Osmanlı'nın İstanbul'una değil, Homer'in Yunanistan'ına, oradan Haçlılar dönemi İngiltere'sine de götürüyor. Zafer anıları ve ölmeyen aşkı dile getiren 'Penelope's Song' (Penelope'nin Şarkısı); ve Sir Walter Scott'ın, o baş döndürücü derecede romantik şiiri, 'The English Lady and The Knight'ın (İngiliz Hanım ve Şövalye) müzikal yapımında, McKennitt kendi ilham kaynağını kovalıyor. Ortak kültürün oluşturduğu ezgiler Sanatçının bestelediği her şarkının bir hikayesi var. Bu hikayeler sanatçının bazen tarih okumalarında çoğu kez de çıktığı seyahatlerde karşısına çıkıyor. Loreena McKennitt'in müziğinin gizemi, tarihe olan büyük ilgisi ve seyahatlerinde saklı. Albümlerini dinleyenlerin bu müzikte kendisinden bir şey bulması ise onun hayat felsefesinden kaynaklanıyor. O seyahat ederken hep kültürlerin karşılaştığı ve kaynaştığı noktaları takip ediyor. Bazen bir aileden, bazen bir kavimden yola çıkarak yakaladığı bu kültürler arasılığı müziğine yansıtıyor. Tüm tarih yolculuğu ise evrensel ritimler ve aranılan sözleri çıkarıyor. Loreena McKennitt, "Eski sesinden birçok şeyler öğrendiğimiz tarihe baktığımda, bizlerin, ortak tarihimizin en yüksek noktası olduğumuza inanıyorum. Bizi birbirimizden ayırandan daha çok, bağlayan ortak yanlarımız olduğuna da inanıyorum. Ahenkli, farklı bütünlüğe erişebilme, özünde hayata bağlılığı yaşatan toplu inanışlar ile yönetileceğimiz konusunda, henüz ümidimi kaybetmiş değilim." diyerek felsefesini dünyaya açıklıyor. Kendinize çok yakın bulacağınız albümün ilk single'ı ise "Caravanserai" olarak seçildi. Şarkılarında Osmanlı coğrafyasının seslerine yer veren Loreena McKennitt, aslında Türkiye'yi yakından tanıyan bir sanatçı. Sık sık gizlice Türkiye'ye gelen ve Düzce'nin bir köyünde dostlarıyla vakit geçiren sanatçı, muhtemelen 2007 yazında ülkemizde de konser verecek. Sanatçının yeni albümünün Türkiye'deki dağıtımını Balet Plak yapıyor. Bir modern zaman gezgini Dünyayı dolaşarak müziğine yerel sesler devşiren Kanadalı şarkıcı Loreena McKennitt, albümlerinin prodüksiyonunu kendisi yapıyor. Uluslararası başarıya sahip kayıt markası Quinlan Road'un sahibi ve yöneticisi. 20 yıllık müzik kariyerinde, McKennitt'in 'eklektik Kelt' müziği, dünya çapında beğeni topladı ve dört kıtadaki on beş ülkede, altın, platin ve multi-platin ödüllerini aldı. Zaman