İftara dakikalar kala
minibüsü durduran 20
terörist, aracı çapraz ateşe tuttu.
Hain saldırı, devletin zirvesi ve
sivil toplum kuruluşları tarafından nefretle kınandı.
Şırnak'ın
Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyünde 12 kişinin hunharca katledildiği saldırının detayları ortaya çıktı. Yapılan istihbari çalışmalarda,
eylem emrini Bestler/Dereler bölgesinin sözde sorumlusu Suriyeli bir
teröristin verdiği tespit edildi.
Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyü, önceki
akşam Türkiye'yi
yasa boğan katliama sahne oldu. Köylerine su getirmek için Altınsu mevkiinde kanal kazısında çalışan ve aralarında köy
muhtarı Yusuf
Acer'in de bulunduğu 7'si köy
korucusu 14 kişi,
iftar vaktinin yaklaşması üzerine minibüse binerek köye gitmek üzere yola çıktı.
Köye ulaşmasına yarım saat kala, saat 17.30 sıralarında ormanlık alanda pusu kuran 20 kadar PKK'lı, korucuların silahlarını ateşlemesine fırsat vermeden minibüse otomatik silahlarla çapraz ateş açmaya başladı. Bölgede 350-400 mermi kovanı bulundu.
İlçe Jandarma Komutanlığı'nda incelenen minibüsün her yanında kurşun deliklerine rastlanırken; kurşunların
hedefi haline gelen insanların üzerinde onlarca mermi yarasına rastlandı. Katliamdan yaralı kurtulan ve
sağlık durumu diğer yaralı
Erdal Acer'e göre iyi olan Memduh Acer, Beşağaç köyüne ulaşarak olanları anlattı.
Yollarını kesen kişilere "Oruçluyuz yapmayın, bari orucumuzu açalım" dediklerini belirten Acer, "Bizi dinlemediler üzerimize
bomba attılar, araca ateş açtılar" dedi.
HAİN SALDIRIDA KURŞUNLANAN MİNİBÜSÜN GÖRÜNTÜLERİ İÇİN TIKLAYIN
ÇAPRAZ ATEŞE ALDILAR
Katliamdan kurtulan tanığın ve yetkililerden edinilen bilgiye göre olay şöyle gelişti: Beşağaç köyüne su getirilmesi çalışmalarına katılan 7'si köy korucusu 14 kişi önceki akşam iftara yetişmek için saat 17.00 sıralarında yola çıktı. Köye yaklaşık 12 kilometre mesafede iken 14
köylünün içinde bulunduğu minibüs 2 terörist tarafından durduruldu. Silahlı 2 köy korucusu ile birkaç köylü minibüsten aşağıya indi. Bu sırada teröristler, köylülerin bulunduğu minibüse iki
el bombası attı. Daha sonra etrafta gizlenen diğer PKK'lı teröristler de çıkarak, köylüleri çapraz ateşe tuttular. Olayda şehit olanların isimlerinin;
gönüllü köy korucuları Rahmi Acer, Kadri Acer, Orhan Acer, Kazım Acer, Kamil Akdoğan, geçici köy korucusu ve muhtar Yusuf Acer, geçici köy korucusu Zeki Acer ile kanal işinde çalışan köylüler Reşit Acer,
Harun Acer, Sefer Acer, Bengin Acer,
Cuma Ermahan olduğu öğrenildi.
Saldırıda Memduh Acer ve Erdal Acer ise yaralandı.
12 KM YÜRÜDÜ
Saldırıda kalçasından yaralanan Memduh Acer, yollarını kesen kişilere "Oruçluyuz yapmayın, bari iftarımızı açalım. Öldürecekseniz ondan sonra öldürün" dediklerini belirterek yaşadıkları şöyle anlattı: "Bizi dinlemediler ve üzerimize el bombası attılar. Çevrede gizlenen diğer teröristler de çıktı ve otomatik silahlarla araca ateş açtılar. Saldırıdan ben ve Erdal yaralı kurtulduk. Ancak Erdal'ın durumu ağırdı. Bölgede cep telefonu çekmediği için ben yaralı halde köye gittim. Köye yaklaştığım sırada silahla ateş açıp, köylülere haber verdim. Sonra gelip, beni yaralı halde buldular."
Şırnak, PKK'nın katlettiği 12 kişiye ağladı - FOTOGALERİ
Askerî birliklerin Kato ve İncebel Dağları bölgesinde operasyonda olmasından yararlanarak kurulan
hain pusunun, son iki haftada 20 PKK'lı teröristin öldürülmesine misilleme olduğu ifade ediliyor. Kato ve İncebel Dağları ile Bestler/Dereler bölgesinde operasyonda olan
komando ve Jandarma Özel
Harekat tabur ve timleri saldırının ardından Beytüşşebap kırsalına yönlendirildi.
Güvenlik güçleri, PKK'lı teröristlere minibüste korucuların bulunduğu yönünde istihbaratın da verildiği üzerinde duruyor. Öte yandan saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Memduh Acer ile Erdal Acer'in Şırnak Asker Hastanesi'ndeki tedavileri sürüyor.
Türkiye şehitlerine ağlıyor
Şırnak'ta şehit edilen 12 kişi için Beytüşşebap Kaymakamlığı önünde
tören düzenlendi. Cenazeler, toprağa verilmek üzere
karayolu ile Beşağaç köyüne götürüldü. Türkiye'yi yasa boğan hain saldırıya Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Başbakan Tayyip Erdoğan ve
TBMM Başkanı Köksal Toptan da büyük tepki verdi.
İLGİLİ HABER:
Erdoğan: Türkiye, darbeler ülkesi olarak anılmayacak - Tıkla İzle
'Kürtlere düşen ödev; şiddeti bitirmek'
Diyarbakır Barosu ile
Alman Heinrich Böll Derneği'nin birlikte düzenlediği 'Türkiye'de
Kürtler: Barış süreci için temel gereksinimler' başlıklı konferansın ikinci gününde
Kürt meselesi, uluslararası yansımalar, sosyoekonomik faktörler, kültürel talepler, politik temsil ve demokratik
katılım yönleriyle masaya yatırıldı.
Diyarbakır'da 4.sü düzenlenen Kürt konferansına katılan gazeteci
Cengiz Çandar, AB sürecinde başlatılan reformlarla ılımlı bir hava oluştuğu dönemde PKK'nın neden yeniden silahlı mücadeleye başladığını sorguladı. AB ile müzakerelerin başladığı 17 Aralık'a 6 ay kala PKK'nın 1 Haziran 2004'te 5 yıldır süren ateşkesi sonlandırıp şiddet eylemlerine başlamasının ilginç olduğunu belirten Çandar, "Devlet fikri bizzat PKK'nın liderince 1999'da sonlandırıldı. Yeniden başlamasının amacı neydi? Sonradan üretilen demokratik konfederalizm fikrini desteklemek için olamaz herhalde." dedi. Türkiye Kürtleri açısından bağımsız bir Kürdistan'ın opsiyon olmaktan çıktığını ifade eden Çandar, "Türkiye'deki Kürtlere düşen en önemli ödev, şiddet ortamının sonlanması için çaba sarf edip Türkiye'yi AB yolunda desteklemektir." diye konuştu. Tenesse Üniversitesi'nden Michael M. Gunter, Kürt kimliğinin açıkça kabul edilmemesi en çok Türkiye'nin ve Türk kimliğinin bizzat çıkarlarını ön planda tutan insan ve kadroların aleyhine işlediğini savundu. Konferansa
Baskın Oran, Hasan
Cemal ve akademisyenlerin yanı sıra Diyarbakır milletvekilleri katıldı.
İnsanlık dışı saldırı PKK'nın son çırpınışı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde 12 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör saldırısını kınadı.
Güvenlik güçlerini ve sivil vatandaşları hedef alan hain saldırıların devletin
terörle mücadele konusundaki azim ve kararlılığını daha da artıracağını vurgulayan Gül, "Hiçbir kimse ya da gücün, ülkemizin birliğine ve bölünmez bütünlüğüne zarar vermesi mümkün değildir." dedi. Gül, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine
başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diledi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan da, terörün çirkin yüzünü yine gösterdiğini söyledi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ise saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi. Bu konudaki kararlılığın sona ermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Kararlılığımız teröristlerin son çırpınışlarının da işaretidir diye inanıyorum. Son dönemde özellikle güvenlik güçlerimizin vermiş oldukları kararlı mücadele karşısında, artık sivil vatandaşlarımızı hedef alacak şekilde yaptıkları saldırıları kaydırmaya başladılar."
Şırnak'ta hazin tören
Saldırıda hayatını kaybeden gönüllü köy korucuları Kamil Akdoğan, Rahmi Acer, Kadri Acer, Orhan Acer, Kazım Acer, geçici köy korucusu ve köy muhtarı Yusuf Acer ve Zeki Acer, köylüler Reşit Acer, Harun Acer, Sefer Acer, Bengin Acer ve Cuma Ermahan için, Beytüşşebap Kaymakamlığı önünde tören düzenlendi. Şırnak Valisi Selahattin Aparı, konuşmasında, terörün bu saldırıyla gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Konuşmanın ardından, cenazeler, toprağa verilmek üzere karayolu ile Beşağaç köyüne götürüldü. Törene, askerî ve idarî erkân, ölenlerin yakınları ile vatandaşlar katıldı. Öte yandan Hakkari'nin
Çukurca ilçesinde düzenlenen operasyonda 2 terörist ölü ele geçirildi. Adana'nın
Seyhan ilçesinde bir terörist yakalandı.
DTP, kınama mesajında terör örgütünü unuttu!
PKK'nın korucu ve köylülerin bulunduğu minibüsü otomatik silahlarla tarayarak 12 kişiyi öldürmesi olayına DTP'den ilginç bir 'kınama' geldi. Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, yayınladığı mesajda terör örgütünden hiç bahsetmezken, olaydan hükümeti sorumlu tuttu. Demirtaş, "Hükümetin, çatışmaları önleyip siyasi kanalları açmaya dönük hiçbir çabası olmamıştır." iddiasında bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonlarını en sert dille eleştiren DTP, PKK'nın 12 vatandaşı tarayarak öldürmesine cılız bir tepki verdi. Olayın faili PKK'dan hiç bahsedilmeyen açıklamada, 'olayın kimler tarafından yapıldığını aydınlatmanın ve iç yüzünün ortaya çıkarılmasının hükümetin görevi' olduğu belirtildi. Açıklamada, çatışmalı sürecin ortadan kaldırılmasına yönelik politikaların devreye sokulması istendi.
ZAMAN - SAMANYOLUHABER - CİHAN - SABAH