Halkın nabzını tutuyoruz diyerek illeri gezen birçok
köşe yazarı ya da program yapımcısı halkın tercihini göremedi.Yaptıkları tahminler de
sandıktan çıkan sonuçla en ufak bir benzerlik göstermedi.Oysa seçimler öncesinde Samanyolu Haber Televizyonu'nda yayınlanan Halkın Seçimi programında çok net tahminler yapıldı. Öyle ki birçok ilde yine halkın içinden insanların yaptığı tahminler sonuçlarla birebir örtüştü. Kısacası bu sonuçlar halkın seçimi izleyicileri için hiç de
sürpriz olmadı.
İktidar partisinin 22 Temmuz seçimlerinden oylarını yaklaşık yüzde 14 artırarak çıkması, büyük gazeteci kimliği taşıyan kimi yazarları, yapımcıları şaşırttı. Halkın nabzını tutuyoruz diyerek beş yılda bir
Türkiye'nin tozlu yollarına çıkan medya ekipleri, seçimler öncesinde AK Partiye ancak yüzde 30'luk bir oy çıkacağını öngörmüştü.
Vatandaş kararsız dendi, gazetelerde çarşaf çarşaf tahminler yayınlandı. Toplum mühendisleri bu tahminler üzerinden yeni senaryolar üretip, mecliste koalisyonlar kuruldu, mührün el değiştireceği bile söylendi.
Seçime kadar herkes konuştu, hatta isimlerinin önünde büyük gazeteci sıfatı taşıyanlar, halkı da kendilerine şahit gösterdi. Ancak vatandaş son sözü 22 Temmuz'da söyledi. Tabi adına karar verenleri ve konuşanları da açıkça yalanlayarak.
Halkın Seçimi Ekibi de sandık halkın önüne gelmeden yollara düştü. 38 gün Anadolu'yu karış karış gezdi, Türkiye'nin büyük bölümünde vatandaşlar ve şehirlerin önde gelenleriyle konuştu. Diğer kurumlardan farklı olarak, işadamından ev hanımına, yaşlısından gencine, işçisinden memuruna kısacası Türkiye'yi Türkiye yapan herkesime söz hakkı verdi. Peki, sonuç ne oldu?
Halkın özgürce görüşlerini yansıttığı Halkın Seçimi programında sandıktan ne çıkar sorusu da soruldu. Ve tahminlerin büyük bölümü halkın tercihiyle aynıydı.
Türkiye'nin dört bir yanında, kararsız olduğunu söyleyen
seçmen bile istikrardan yana oy kullanacağını açıkça belirtiyordu. Bugün medyada köşeleri tutanların, halkın arasındayken bile halkı görememesini varın yine siz yorumlayın.