Bu görüşü savunanlardan biri de Artı Gerçek yazarı Eser Karakaş. 10 Mart tarihli, "Erdoğan'ın Brüksel macerası" başlıklı yazısında, Karakaş, "Vize meselesinden bir sonuç çıkmasını hiç beklemiyorum doğrusu, daha terör tanımını bile AB standartlarına taşımadık şimdilik. Aslında Erdoğan’ın derdi de muhtemelen AB’den bu kriz ortamında biraz para koparmak" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın bu parayı, Kuzey Suriye’de inşaat işleri yapılırsa çevresindeki müteahhitlere ve dolaylı olarak da bazılarına 'dünyalık aktarmak' olarak vermek istediğini savunan Karakaş, AKP medyasında yer alan vize serbestisinin ise pek mümkün olmadığını vurguladı.

Yine yandaş medyada yer alan ve görüşmeler sırasında gündeme getirilen mülteciler konusu, Suriye’nin kuzeyinde yapılması planlanan konutlar, gümrük birliği sürecinin güncellenmesi, altı milyar euronun Türkiye’ye verilmesi ve AB ile yeni fasılların açılması hususlarına değinen Karakaş, yazısını şu ifadelerle sürdürdü:

"Müzakere süreci fiilen durmuş durumda, bu aşamada yeni fasıl açma işi pek mümkün değil.

Ancak, Erdoğan kendinden artık asla beklenmeyecek bir refleksle ve kendi çıkarı için AB ile bir köprü kurmak isterse naçizane şunu öneririm: Üç adet çok meşhur, önünde siyasi engel bulunmayan fasıl var, kamu alımları, Rekabet ve devlet yardımları, çalışma hayatı.

Bu üç faslın açılması da Türkiye için olumlu anlamda hayati ama siyasi ve parasal rant kollayan iktidarlar için de başka anlamda hayati.

Erdoğan bu üç faslın açılmasını sağlayabilirse, siyasi hayatının son döneminde Türkiye için çok faydalı bir iş yapmış olur, günde beş ölüme yaklaşan iş kazaları(?) azalır (Çalışma faslı), davetiye usulü ihalelerle palazlanan müteahhitlerin işi çok zorlaşır, daha az kamu parası kullanılarak daha kaliteli kamu işleri yapılır (Kamu alımları faslı) ve araştırma-geliştirme harcamaları dışında tüm devlet yardımları ve teşvikleri durdurularak ekonominin daha etkin ve daha rekabetçi çalışması (Devlet yardımları faslı) sağlanmış olur.

Şimdi gelelim günün imtihan sorusuna: “Erdoğan bu fasılların açılması için parmağını oynatır mı?”

Kendi sorumun cevabını ben kendim vereyim: Oynatmaz çünkü bu fasıllar açılır ve gerekleri yapılır ise AKP’nin son on yıllık düzeni yıkılır ve altında Türkiye değil ama AKP kalır.

Bu üç faslı açma işi dışında bugün AB ile konuşulacak fazla önemli konunun olmadığı kanısındayım.

Aslında Erdoğan’ın derdi de muhtemelen AB’den bu kriz ortamında biraz para koparmak, Kuzey Suriye’de inşaat işleri yapılırsa çevresindeki müteahhitlere ve dolaylı olarak da acaba kimlere biraz dünyalık aktarmaktan ibaret."

Erdoğan, görüşmeler sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlamadan apar topar Brüksel'den ayrıldı.