Rusya ile uçak kriziyle başlayan süreçte Ege ve Akdeniz sahillerinde bin 300'e yakın otelin satılığa çıkarılacağının açıklanması, sektörde büyük endişeye sebep oldu. Türkiye'ye bu sene gelecek Rus turist sayısında da önemli bir düşüş beklenmesiyle öngörülen 4,5 milyar dolarlık kaybı değerlendiren Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökçe Özdemir, bu zararın nasıl önüne geçilebileceğini anlattı. Sektörü, "ulusal turizm" anlayışının kurtarabileceğini söyleyen Özdemir, "Türk turizm sektöründe kriz yönetimi, ancak kriz olduğunda gündeme gelmektedir. Yaşanan krizin etkileri artarak devam edebilir ancak iç turizme yönelik yeni tanıtım stratejileri uygulayarak, pazarda meydana gelecek zararı indirmek mümkün." dedi.
'YAŞANANLAR SÜRPRİZ DEĞİL'
Turizm sektöründeki plansız yatırımların, konaklamada arz fazlalığına sebep olarak birçok otelin zararına çalışmasına yol açtığını belirten Doç. Dr. Özdemir, "Turizm sektöründe yaşanan bu krizin sürpriz olmadığını düşünüyorum. Plansız yapılan yatırımlar, konaklama sektöründe arz fazlalığı yarattı ve birçok otelin, düşük kâr marjıyla çalışmasına neden oldu. Geçen seneden bu yana da aslında bu kötü gidişatın sinyalleri verildi. Turistler ve tur operatörleri, Türkiye'yi turizm destinasyonu olarak yavaş yavaş gözden çıkardı. Yaşanan son terör olayları ise turizm sektörüne güçlü bir darbe vurdu ve otelleri kapanma noktasına getirdi. Yaşanan krizin etkilerinin, artarak devam edeceğini düşünmekteyim. Maalesef Türk turizm sektöründe kriz yönetimi, ancak kriz olduğunda gündeme gelmektedir. Krizi hafif atlatmamıza neden olacak uygulamalardan maalesef yoksunuz. Turizm yatırımlarında sağlıklı olmayan planlamaların yapılması, kitle turizmi ağırlıklı turizm sektörü ve belli başlı pazarlara ağırlık verilmiş olması, riskin etkilerini arttıran unsurlar oldu." diye konuştu.
RUSLARIN YENİ GÖZDESİ UZAKDOĞU
Bugünkü şartlarda Avrupalı ve Rus turistlerin tercihlerini, daha güvenli gördükleri Uzakdoğu ile Akdeniz çanağındaki Yunanistan ve İspanya'dan yana kullanacağını ifade eden Özdemir, nasıl bir strateji belirlemek gerektiğini şöyle anlattı: "Avrupalı ve Rus tur operatörleri Türkiye destinasyonuna yönelik faaliyetlerini azaltırken Türkiye'deki oteller, yüzlerini Ortadoğu pazarına ve özellikle iç turizme doğru yönlendirmeye başladı ancak oteller, kısa dönemde kaybedilen pazarlardan meydana gelecek zararı ve açığı kapatmak ve ulusal turizmi canlandırmak için iç turizme yönelik yeni tanıtım stratejileri uygulamalı. Turizm işletmelerimiz, maalesef ki Yunan adalarıyla da rekabet halindedir. Buradaki en büyün avantajımız ise konaklama tesislerinin oldukça yeni olması, dolayısıyla bu avantajımızı da iyi değerlendirmek şart."
Turizm gelirlerinin Türk ekonomisine katkısının yadsınamaz olduğunu söyleyen Gökçe Özdemir, "Turizm görünmez ihracat niteliği, istihdam yaratma gücü ve diğer sektörleri besleme özelliğiyle Türk ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirleri 2012 yılında 22,4 milyar dolar, 2013 yılında 25,3 milyar dolar, 2014 yılında 27,7 milyar dolar ve 2015 yılında 25,4 milyar dolardır. Yıllara göre yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri 2015 yılına kadar artış halindeyken 2015 yılı turizm gelirlerinde, 2014 yılına göre yüzde 8,4 oranında azalma dikkat çekmektedir. Bir diğer ifadeyle 2015 yılında, 2,3 milyar dolar zarar edilmiştir. Bu zarar oranının ve miktarının, 2016 yılında daha da çok olacağı aşikâr. Dolayısıyla turizm gelirlerinde öngörülen 4,5 milyar dolarlık zarar, iyimser bir tahmin. Yabancı ülkelerin son dönemlerdeki Türkiye algısını değiştirmek ve iyileştirmek için acil tanıtım stratejileri geliştirmek gerekiyor. Ülkemiz adına olumsuz bir algı yerleşirse bunu pozitif bir yönde değiştirmek yıllar alacaktır." dedi.
OTELLER YENİ SAHİPLERİNİ BEKLİYOR
Ege Bölgesi'nde şu anda 908 otel alıcı bekliyor. En çok satılık otel, Muğla'da yer alıyor. İzmir'de ise 1 milyar 898 milyon lira değerindeki 203 tesis satılık. CİHAN