Yandaş anketçi umutlu değil

AKP'ye yakın anket şirketi ANAR’ın Genel Müdürü Uslu, AKP seçmenin yüzde 35’inin ‘Evet’ demediğini söyledi.

SHABER3.COM

Türkiye’yi ‘tek adam’ rejimiyle yönetmeyi öngören anayasa değişikliği referandumu yaklaşırken ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oylarının durumu tartışılmaya devam ediyor. AKP’ye yakın anket şirketlerinin bazıları ‘Yüzde 60-70 Evet çıkacak’ gibi uçuk iddialarda bulunsalar da daha bağımsız olarak değerlendirilen anketlere göre ‘Hayır’ oyları önde.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Başbakan Yardımcılığı, İçişleri Bakanlığı yapmış, AKP milletvekili Beşir Atalay’ın kurduğu ve uzun süre koordinatörlüğünü yaptığı ANAR Araştırma Şirketi’nin Başkanlık referandumu anketi çarpıcı rakamlar ortaya koydu. ANAR Araştırma Şirketinin Genel Müdürü İbrahim Uslu’ya göre AKP’li seçmenin yüzde 35’i ‘Evet’ demedi. Bu rakam 1 Kasım 2015'te 23 milyon oy alan AKP’nin seçmenin 8 milyonuna, mevcut Türkiye geneli seçmen sayısının ise yüzde yaklaşık yüzde 15’ine tekabül etmesi bakımından oldukça çarpıcı.

Referandum neden kritik?

RS FM’den Yavuz Oğhan’ın sunduğu “Bir de bunu dinle” programına konuk olan Uslu, diğer seçim ve referandumlardan farklı olarak 16 Nisan’daki referandumun kritik durumuna değindi. 2007 ve 2010 referandumları, 2011 seçimleri ve 7 Haziran 2015 seçimlerinden bahseden Uslu, bunlarda seçmenin tercihini net biçimde ortaya koyduğunu, bu nedenle sonuçların çok önceden tahmin edilebildiğini söyledi. “Ama esas 1 Kasım seçimleri çok karışıktı” diyen Uslu, şöyle devam etti: “Seçmen de ne yapacağını bilemez durumdaydı. Bir taraftan başarılı bulmadığı bir hükümet var, ama bir taraftan da ülke bir kaosun eşiğinde. Orda nasıl bir davranış göstereceği bir sürü seçmen için bence sandığa gidene kadar belirgin değildi. Son anda karar veren seçmen oldu.”

‘Evet’ bloğu seçmeninde kafalar karışık

Seçmenin kafasının yine karışık olduğunu söyleyen Uslu, “Özellikle evet bloğunun seçmenleri bunlar” vurgusu yaptı.

Uslu, yapılan anketlerin sonuçlarına göre en büyük riski AKP’nin, ardından da MHP’nin aldığını söylerken iki partinin tedirginliğini şu ifadelerle açıkladı: “CHP, sonuç ne olursa olsun fazla etkilenmez. Parti için bütünlük, söylem birliği, lider taban ilişkisi açısından baktığınızda CHP'nin bir riski yok. HDP'nin'de bir riski yok ama Ak Parti ve MHP'nin riski yüksek. Bütün riski üstlenen ‘Evet’çi partiler, bütün risk parlamentoda bu projenin sahipliğini yapan partilerin üzerinde. O yüzden de tedirginler.”

AKP’de ‘Evet’ yüzde 65’de

İbrahim Uslu, AKP’nin kendi tabanında daha önce görmediği soru işaretleri olduğunu da dikkat çekti.

"Ak Parti tabanının yüzde 65'i, evet oyu vereceğini söyledi ama yüzde 35'i, Ocak ayı başında yaptığımız araştırmada henüz evet oyu vereceğini söylemiyordu” diyen Uslu, bunun bir kısmının “İlla ki ‘Evet’e döneceğini” söyledi, fakat önemli bir belirsizliği ekledi: “Ama ne kadar kısmı 'evet' demeyecek 'hayır' diyecek ya da sandığa gitmeyecek…”

AKP’nin söylem gelişme zorluğu
Sözlerinin devamında ihtimallere göre sandık sonucunun nasıl şekilleneceği konusunda karşılaştırmalar yapan Uslu, şu ifadeleri kullandı: “Mesela HDP'nin yüzde 10'unu sandığa gitmediği zaman 1 puana tekabül ediyor ama Ak Parti'nin yüzde 10'u 5 puana tekabül ediyor. O yüzden Ak Parti ilk önce kendi tabanı üzerinde ince ince çalışmak ve işlemek zorunda. Sadece kendi tabanı da yetmiyor, aynı zaman da MHP'nin tabanında bazı sorunlar var. Küçük partilerin parlamentoda temsil edilmeyen seçmenleri var, oraya yönelik başka bir dil geliştirmesi gerekiyor. Bir taraftan kullanacağı dil, MHP tabanını rahatsız etmezken bir taraftan da kendi içindeki Kürt seçmenlerini de, HDP'den alınması muhtemel evet oylarını verecek seçmenleri de rahatsız etmemesi gerekiyor."

HDP’li seçmenin ‘resmi’ görüşü mü?

HDP’li olan yüzde 15 ile 20 arasındaki bir seçmen kitlesinin ‘Evet’ diyeceğini söylediğini belirten Uslu, ancak bunun doğruluğunu anketlerle açıklamanın zor olduğunu vurguladı. “Bu biraz daha yüksek de olabilir. Yada bunlar resmi görüşlerini söylemiş olabilirler oran bu kadar yüksek de olmayabilir” diyen Uslu, bu belirsizliğin nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü bölgede iki kere OHAL koşulları var. Dolayısıyla oradaki seçmen evet-hayır derken ya da sandığa gitmeyeceğim derken, kendince en problemsiz cevabı mı veriyor, yoksa gerçek kanaati bu mu, anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Bizim en fazla sürprize uğrama olasılığımızın olduğu bölge Güneydoğu'da yaşayan Kürtler.”

MHP’de sorun büyük

Ocak ayındaki çalışmalarına işaret eden İbrahim Uslu, “MHP'nin yüzde 20'si henüz ‘evet' diyordu, yaklaşık yüzde 50'si ‘Hayır' oyu vereceğini net bir biçimde söylüyordu” dedi. MHP tabanının büyük çoğunluğunun ‘Hayır’ diyeceğini tahmin ettiğini söyleyen Uslu, “MHP tabanının (anayasa paketine) destek vermesi bekleniyor ama onların ikna olması için hiçbir neden yok işin doğrusu. MHP lideri Bahçeli evet oyunun gerekçesini çok iyi anlatsa bile bu kitlenin çok az bölümünü ikna edebilir” ifadelerini kullandı.

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, bu değerlendirmeleri Ocak ayındaki çalışmalarına göre yaptığını vurgularken, “Bu hafta sonu başlayacağımız yeni bir araştırma var. Ama ben o denge durumunun devam ettiğini düşünüyorum” açıklaması da yaptı.
<< Önceki Haber Yandaş anketçi umutlu değil Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER