Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerindeki araç geçiş garantileriyle gündeme gelen Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleriyle devlet, yandaş şirketlere yaklaşık 71 milyar dolarlık dev miktarda kazanç sağlıyor. “Kamu Özel Sektör İşbirliği projelerine bu kadar garanti verilmeli mi?” başlıklı blog yazısında konuyu kapsamlı olarak ele alan emekli Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız, söz konusu projelerin kamu eliyle yapılmasının daha akılcı ve ekonomik olacağını vurguluyor.
Özyıldız, KÖİ’de amacın, büyük altyapı projelerinde özel sektörün kamuya finansman desteği vermesi olarak lanse edildiğini ancak alım ve fiyat garantisiyle başlayan teşviklerin borç üstlenim garantilerine kadar genişlediğini hatırlatıyor.
Kalkınma Bakanlığı verilerine göre, KÖİ projelerinin toplam sözleşme değeri 129.5 milyar doları buluyor. Bu sözleşmelerin yatırım tutarı ise sözleşme değerinin yaklaşık yüzde 45’ine denk olan 58.6 milyar dolar. Yani devlet, 20-25 yılda köprüden, havaalanından, karayolundan, limandan kasasına girecek olan 129.5 milyar dolarlık gelirden vazgeçip, özel sektöre gel 59 milyar dolar yatırımı, borç bul sen yap diyor. Üstüne de gelir ve borç garantisi veriyor.
Öte yandan devletin yükü sadece gelir kaybı değil. Bir de bütçeden ödemek zorunda olduğu doğrudan yükümlülükler var. Bunların bir kısmı köprü ve tünel geçişlerinde olduğu gibi verilen geçiş garantilerinden az araç geçişi karşılığında ödenecek olan paralar. Bu kapsamda 2018 bütçesine 3.6 milyar lira kondu.
325 milyarlık KÖİ
Price Waterhouse Coopers Türkiye ve Garanti Yatırım’ın, Hhükümet programlarından yola çıkarak hazırladıkları rapora göre, 2023 hedefleri kapsamında mega projeler dahil Yap İşlet Devret (YİD) ve KÖİ altyapı projeleri için yaklaşık 325 milyar dolar gerekiyor. Bunun için özel sektörün, 7-8 yıllık sürede en az 65 milyar dolar öz kaynak, 260 milyar dolar kredi bulması lazım. Büyük kısmı yurtdışından bulunacak olan bu riskli krediler için Hazine garanti veriyor. Üstelik, kamunun çok daha düşük bir faizle alabileceği krediyi özel sektör yüksek faizle alıyor ve kamunun sırtındaki yük büyüyor.
İsveç KÖİ’yi yasakladı
İsveç 2013’te ulaştırma alanında KÖİ projelerini yasakladı. Özyıldız’ın aktarımına göre, uzun deneyimler sonrasında, projelerin verimlilik ve maliyet konuları tartışılmış ve beklenen sonuca ulaşılmadığına karar verilmiş. Özellikle pahalı finansman ve aşırı kâr baskısı gündeme gelmiş. Daha önemlisi, dört yıllık süre için seçilen siyasetçilerin ellerindeki parayı sonraki seçim döneminin arkasına düşecek kadar uzun vadeli projeler yerine kısa vadeli olanlara yatırmayı tercih ettiği anlaşılmış. 20 yıllık bir deneyimden sonra yanlış proje ve finansman tercihlerinin çoğaldığı anlaşılınca yasak gelmiş.
Osmangazi sembol oldu
Temmuz 2016’da kullanıma açılan Osmangazi Köprüsü’ne günlük 40 bin, yıllık ise 14 milyon 600 bin araç geçiş garantisi verildi ancak ilk 12 ayda geçiş yapan araç sayısı garanti verilen rakamın yarısını bile bulmadı ve 6 milyon 159 bin 685’te kaldı. Geri kalan kısım, yani geçmeyen araçların ücreti kamu tarafından köprüyü yapan ve işleten yandaş firmalara verildi. Osmangazi Köprüsü’nde geçiş ücreti otomobil, kamyonet ve minibüsler için 71.75 TL, ikinci sınıf minibüs, kamyonet ve otobüsler için 114.8 TL, üçüncü sınıf otobüsler için 136.35 TL, dördüncü sınıf kamyonlar için 180.8 TL, beşinci sınıf kamyonlar için 228.2 TL olarak uygulanıyor.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, KÖİ projeleri olan otoyol ve köprüler ile şehir hastaneleri için taahhüt edilen ödemeler için; bütçeye toplam 6.2 milyar TL ödenek konulacağını açıkladı. Buna göre; 2018 yılı için ulaştırma projelerinde verilen garanti ödemeleri kapsamında 3.6 milyar TL, şehir hastaneleri için ise 2.6 milyar TL ödenek konuldu.
2017 Ocak-Kasım döneminde bütçenin 26.5 milyar TL açık verdiği düşünüldüğünde, KÖİ ödenekleri bütçe açığının yüzde 23 gibi büyük bir kısmına denk geliyor.