OHAL’le birlikte Türkiye’de gözaltı süresi 30 güne çıktı. Gözaltına alınan hemen her kes 20 günden fazla Emniyet’in insanlık şartlarından uzak 2 kişilik nezarethanelerinde 15-20 kişi tutuldu ya da toplu olarak spor salonlarında bekletildiler.

Ancak Gazeteci Ahmet Şık, gözaltına alındıktan yaklaşık bir gün sonra jet hızıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedildi ve tutuklandı. Öyle ki savcı ifadesini bile alma gereği duymuyordu ve ifadesinin Emniyet’te alınmasını istedi. Şık buna direnince ifadesi savcılıkta alınmak durumunda kalındı.

Aylar önce, haftalar önce attığı twitler ve yine çok eskiden yaptığı haberler nedeniyle suçlanıyordu.

Jet hızıyla tutuklama, savcının ifadesini bile alma gereği duymaması ve eski kanıtların sunulması ortaya bir gerçeği çıkartıyordu: Birileri Ahmet Şık’ın çok hızlı biçimde tutuklanmasını istiyordu. Peki sebep ne olabilirdi?

Peki bu ani kararın sebebi ne olabilirdi? Cevabına ilişkin ilk ipucunu Fidel Okan’ın sıralı olarak attığı yaklaşık 30 twitte bulduk.  Fidel Okan, Ahmet Şık’ın kendisini aradığını ve üzerinde çalıştığı bir konu hakkında görüşmek istediğini belirtiyordu. O konu ise “KÖZ” olarak adlandırılan “Kemalettin Özdemir” konusuydu.  Ahmet Şık, nasıl oluyor on binlerce kişi tutuklanırken Kemalettin Özdemir’in dokunulmaz birisi haline getirildiğini merak ediyordu ve belli ki bu sorunun ardına takılıp son derece "sakıncalı" noktalara varmıştı. 

Belli ki, Ahmet Şık’ı  alel acele eski twitlerini bir dosya haline getirip tutuklayanlar Ahmet Şık’ın KÖZ konusunda belli uçlara ulaştığını da tespit ettiler.

Yoksa, Ahmet Şık’ın ilk tutuklanması üzerinden Cemaate “basın özgürlüğü” kapsamında bu kadar dayak atmışken/atıyorken ve  dünyada hala bunu kullanıyorken, Ahmet Şık da hala Cemaate demediğini bırakmıyorken, Hükümetin üç beş twit için Ahmet Şık’ı neden tutuklasın ve kendisini beter duruma düşürsündü.  

Kemalettin Özdemir’in MİT tarafından devşirildiği artık kendi ağzından da ifade edilmiş bir durum. Özdemir televizyon ekranlarında verdiği röportajlarda, “MİT’e bu konuda bilgi vermiştim” gibi cümleleri rahatlıkla kurabiliyor.

Ahmet Şık’ın ulaştığı bilgilerden biri Kemalettin Özdemir’in MİT’le ilişkisinin boyutu olabilir. Mesela KÖZ’ün devşirildiği mi yoksa en başından beri mi MİT elemanı olduğu sorusu. KÖZ olayının aydınlatılması derin devletin Cemaate kurduğu kumpasların da aydınlatılmasını sağlayacak. Kim bilir belki 15 Temmuz’da kurulan kumpasın da.

Ne de olsa Hakan Fidan, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay’a özel harekatçıların girdiğinde elini kolunu sallayıp, Özel Harekatçıların arasından geçmiş bir isim. Ve KÖZ ile Hakan Fidan’ın “kankalığı” da artık sır değil.

Ahmet Şık’ın dosyası KÖZ’den 15 Temmuz’a giden sürecin aydınlatılmasında önemli bir kilometre taşı olabilirdi. Tabi jet hızıyla Silivri’ye tıkılmasaydı.  

Aktif Haber