Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 28 Şubat 2018’de görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık Aliye Boydak ile avukatı hazır bulunmuş, 5 çocuk annesi Aliye Boydak, mahkemede yaptığı savunmasında, “‘Bana örf ve adetten dolayı abla’ deniliyor. Toplantılara katılmadım, Bank Asya’da açılan hesaplardan ve yatırımlardan haberim yok. 19 aydır tutukluyum. Benden imam olmaz, zaten benim bilgim de buna yetmez” demişti.

Yapılan yargılama sonucu mahkeme heyeti, sözde ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan Aliye Boydak’a 7 yıl 6 ay hapis cezası vermiş Aliye Boydak’ın cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmişti.

Sanık Aliye Boydak’ın avukatları, karara itiraz ederek, dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Avukatlar, Bölge Adliye Mahkemesi’nin hukuka uygun olduğu yönünden karar vermesi üzerine dosyayı bu kez temyiz ederek, Yargıtay’a taşıdı. Dosyanın geldiği 3’üncü Ceza Dairesi, yaptığı inceleme sonrası soruşturmanın eksik yürütüldüğü gerekçesiyle bozma kararı vererek, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi.

Yargıtay’ın temyiz incelemesinde, tanıkların soruşturma aşamasında ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla verdikleri fakat duruşmada kabul etmedikleri ifade içeriğine hukuki değer atfedilemeyeceği kaydedilerek, “Sanığın silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına organik bağ ile dahil olmak suretiyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk teşkil eden faaliyetlerde bulunduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyulması bakımından, hükümden sonra gelen ve sanığın örgütle irtibatı ve örgütteki konumuna ilişkin bilgiler içeren R.Ç., H.D.Ö. M.İ. ve N.Ö.’ye ait ifade ve teşhis tutanaklarının CMK’nın 217’nci maddesi gereğince duruşmada okunup, tartışılmasından ve gerektiğinde tanık olarak usulüne uygun biçimde dinlenmelerinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır” denildi.

Aliye Boydak, Yargıtay’ın bozma kararının ardından ilerleyen günlerde yeniden hâkim karşısına çıkacak.