3. Ceza Dairesi, Anayasa’nın 83. maddesinin milletvekillerine “dokunulmazlık” verdiğine atıfta bulunsa da “Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” yazılı 14. Maddesi’nin bu dokunulmazlığı sınırladığını belirterek Türkiye İşçi Partisi milletvekilinin tahliyesine izin vermedi.
Yargıtay 3. Dairesi’nden “terör suçları” vurgusu
Daire, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) daha önce milletvekilleri Leyla Güven ve Ömer Faruk Gergerlioğlu bakımından verdiği kararlara ters düşerken “Anayasa Mahkemesi’nin meri anayasa normunu esastan iptal etme yetkisi”nin bulunmadığını savundu:
“Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden pek çok kanlı terör eylemini gerçekleştirdikleri için haklarında sayılan terör suçlarından soruşturma ve kovuşturma bulunup yakalanması mümkün olmayan ve kırmızı bültenle aranan şahısların seçilmesinin ve yemin ederek göreve başlamalarının önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmak mümkün değildir.”
Böylelikle iki ay önce milletvekili seçilen Can Atalay’ın tutukluluğu sona ermemiş oldu. Atalay, 25 Nisan 2022’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18 yıl hapse mahkum olmuş, mahkemenin kararı 28 Aralık 2022’de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmıştı.
Sırrı Süreyya Önder: “Bunu siyasi iradeye yapılmış bir müdahale olarak gördüğümü belirtmek istiyorum”
Karara siyaset dünyasından birçok tepki geldi. Bugün Meclis Genel Kurulu’nu yöneten Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, Yargıtay Ceza Dairesi’nin verdiği kararı eleştirdi.
TBMM Başkan Vekili, “Burada bulunmayan vekilimiz Sayın Can Atalay’ın bugün kararı çıkacaktı. Karar olumsuz. Bunu siyasi iradeye yapılmış bir müdahale olarak gördüğümü belirtmek istiyorum” dedi.
Erkan Baş: “Saray’dan Yargıtay’a gelen talimatla, Can Atalay’ın tutukluluğu hukuksuzca devam ettiriliyor”
Can Atalay’ın tutukluluğuna devam kararını hukuksuzluk olarak değerlendiren Türkiye İşçi Partisi ise bu karara boyun eğmeyeceğini açıkladı.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, “Saray’dan Yargıtay’a gelen talimatla, Can Atalay’ın tutukluluğu hukuksuzca devam ettiriliyor. Saray’ın noteri haline gelen yargıya sesleniyorum: Hatay’da enkaz altından çıkan insanların ‘hakkımızı ara’ diyerek Meclis’e gönderdiği bir insanı tutsak ediyorsunuz. Siz bu kararla sadece Can’ı değil bütün Hatay halkını cezalandırıyorsunuz. Şimdi katlettiğiniz adalete ihtiyaç duyacağınız günler çok yakında gelecek” ifadelerini kullandı.
TBB Başkanı: “Bu karar bir milletvekilinin parlamentoda görev yapmak hakkını ihlal ettiği gibi yurttaşlarımızın seçme hakkını da yok saymıştır"
Hukuk dünyası da Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği kararı eleştiriyor.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yargıtay’ın Can Atalay kararı, AYM’nin ‘Anayasa’nın 14. maddesinin hak ve özgürlükler lehine olacak şekilde dar yorumlanması gerektiği’ yönündeki emsal kararlarına açıkça aykırıdır. Bu karar bir milletvekilinin parlamentoda görev yapmak hakkını ihlal ettiği gibi yurttaşlarımızın seçme hakkını da yok saymıştır” diye yazdı.
Prof. Kaboğlu: “Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin milletvekili Can Atalay kararı, açıkça Anayasa ihlalidir”
Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı İbrahim Kaboğlu da kararın “açık bir Anayasa ihlali” olduğunu dile getirdi.
Eski CHP milletvekili de olan anayasa hukuku profesörü, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin milletvekili Can Atalay kararı, açıkça Anayasa ihlalidir. Ret kararı, ‘kanun’ yokluğuna karşın, zorlama bir Anayasa yorumu ile hukuka değil kanaate dayandırılmıştır. AYM kararları ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihadını tanımayan ve YSK kararını yok sayan Daire kararı, Anayasa dışıdır. Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğüne uymakla yükümlü olan yargı, anayasal düzeni tahrip aracı olamaz” dedi
Bu arada Hatay milletvekili Can Atalay’ın, deprem bölgesi ile ilgili cezaevinde hazırladığı soru önergeleri; “yemin etmediği” gerekçesiyle işleme konmadı.
Can Atalay, 600 üyeli Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tek tutuklu milletvekili.