Yaşın ilerlemesi, insanların uyku düzenlerini farklı şekillerde etkileyebilir. Bazı yetişkinler için uyku alışkanlıklarında büyük bir değişiklik olmazken, bazılarında uyku süresi kısalabilir ya da uyku kalitesinde düşüş yaşanabilir. Eskiden başınızı yastığa koyar koymaz uykuya dalarken, artık geceleri huzursuz hissediyor ve bir türlü derin bir uykuya geçemiyor olabilirsiniz. Uyumakta zorluk çekmemizin birçok farklı nedeni olabilir ama yaş aldıkça da uykumuz artık aynı olmaz. Cildimiz kırışmaya daha yatkın hale geldiği ve eklemlerimizde ağrıların oluşması gibi uykumuz da yıllardan etkilenebilir. Uyku süremiz, uykuya dalma yeteneğimiz ve zindeliğimiz yaşlandıkça doğal olarak değişir. Bu tamamen normaldir.
Yaşlandıkça Uyku Nasıl Değişir
Yaşlandıkça uyku değişimlerinin çoğu biyolojik nedenlere dayanır. Bebeklerin gece sık sık uyandığını ve gün içinde birkaç kez uyumaya ihtiyaç duyduğunu hepimiz biliriz. Gençlik yıllarınızda ise sabahları uyanmakta zorlandığınızı ve geceleri makul bir saatte uyuyamadığınızı hatırlarsınız. Tüm bu dönemler yaşamın farklı evrelerinden geçerken uyku düzenimizin nasıl değiştiğini ve yaşlandıkça da aynı şekilde değişiklik olabileceği kolaylıkla anlamamızı sağlar.
Yaşla Uyku Düzeninin Değişmesi:
Çalışmalar, 20 yaşından 60 yaşına kadar her on yılda toplam uyku süremizin yaklaşık 10-20 dakika azaldığını gösteriyor. Yaşlandıkça vücutta büyüme hormonu üretimi azalır. Bu azalma, uyku döngüsünün en canlandırıcı evresi olan derin uykunun miktarını da düşürebilir. uyku hormonu olarak bilinen melatonin hormonunun üretiminin de azalması derin uykunun azalmasına yol açar. Sonuç olarak, uyku daha parçalı bir hale gelir ve geceleri daha sık uyanma durumu yaşanır.
Ayrıca insanlar yaşlandıkça, vücudun sirkadiyen dediğimiz biyolojik ritimi de zamanda ileriye doğru kayar. Uyku evrelerimizde değişiklikler olur, derin uykuda (yavaş dalga uykusunda) azalma, hafif uykuda artış ve rüya görme evresi olan REM uykusunda azalma olur. Bu kaymaya faz ilerlemesi denir. Birçok yetişkin bu faz ilerlemesini öğleden sonra daha erken yorulma ve sabah daha erken uyanma olarak hisseder.
Gündüz Uykusu
Yaşlandıkça oluşan uyku değişikliklerinin çoğu vücudumuzda meydana gelen değişikliklerle ilişkilendirilse de, bazen yaşam tarzı değişikliklerinin de etkileri olur.Hem fiziksel hem de zihinsel sağlıktaki değişiklikler, yaşla birlikte uykunun etkilenmesine de neden olur. Hareketi azalan kişilerin gün içinde daha fazla uykuya meyletmesi ve bu durumdan kaynaklı gece uykusunun sık bölünmesi muhtemeldir. Araştırmalar yetişkinlerin yaklaşık %25'inin, gençlerin ise yaklaşık %8'inin gündüz uykusu uyuduğunu gösteriyor.
Uyku Değişikliklerine Kaylule ve Teheccüt ile Çözüm
Yaşlanmaya bağlı uyku değişiklikleri göz önüne alındığında, kaylule uykusu ve teheccüt namazı gibi manevi pratikler uyku düzenini destekleyici bir rol oynayabilir. Özellikle kaylule, öğleden sonra meydana gelen yorgunluğu gidermekte etkili bir yöntemdir. Gündüz yapılan uzun şekerlemelere kıyasla, kısa süreli kaylule hem sünnet bir uygulama olması hem de gece uykusunu olumlu yönde etkilemesi açısından önerilebilir. Teheccüt namazı kılmayı alışkanlık haline getirenler gece uykusunun bölünmesini, biyolojik saate uyumlu bir şekilde düzenleyebilir. Bu sayede kaylule uykusunu bir denge unsuru olarak kullanarak hem manevi hem de fiziksel sağlıklarını destekleyebilirler.
Yaşlı yetişkinlerin ne kadar uykuya ihtiyacı vardır?
Uyku gereksinimleri kişiden kişiye değişse de, sağlıklı yetişkinler gecede yedi ila dokuz saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Ancak, sabahları kendinizi nasıl hissettiğiniz kaç saat uyuduğunuzdan daha önemlidir. Dinlenmiş hissetmeden uyanmak veya gün içinde yorgun hissetmek, yeterince uyumadığınızın en iyi göstergeleridir.
Aslında herhangi bir yaşta, ara sıra uyku sorunları yaşamak normal olsa da kadınlarda uyku sorunu yaşama olasılığı, erkeklere kıyasla genellikle daha yüksektir. Araştırmalar, kadınların yaşamları boyunca uyku sorunlarıyla karşılaşma olasılığının erkeklere göre yaklaşık %40 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun başlıca nedenleri arasında hormonal değişiklikler, hamilelik, menopoz, adet döngüsü ve stresle ilgili farklılıklar sıralanabilir. Özellikle menopoz döneminde östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar, sıcak basmaları uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Yaşla beraber artan sık idrar çıkma, ağrılar, mide ekşimesi gibi etkenler uykuyu bölebilir. Kullanılan ilaçların yan etkileri, yaşam değişiklikleri, sosyal iletişim eksikliği de yaşa bağlı uyku düzenini değiştiren durumlardır. Günün ilerleyen saatlerinde tüketilen kahve, çay ve çikolata daha erken yaşlarda uyku durumunuzu herhangi bir şekilde etkilemezken ilerleyen yaşlarda uyku düzeninizi bozmaya başlar. Hangi yaşta olursanız olun uyku kalitenizi iyileştirmek için uyku sorunlarınızın altında yatan nedenleri anlamak önemlidir.
Sonuç olarak uyku, fiziksel ve duygusal sağlığınız için gençken olduğu kadar yaşlandığınızda da önemlidir. İyi bir gece uykusu, konsantrasyonu ve hafıza oluşumunu iyileştirmeye yardımcı olur, vücudunuzun gün içinde meydana gelen hücre hasarını onarmasını sağlar ve bağışıklık sisteminizi yeniler, bu da hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Aksi takdirde depresyon, dikkat, hafıza ve sağlık sorunları yaşama olasılığı daha yüksek olacaktır.
Yaşlandıkça uyku düzenimizdeki değişikliklere uyum sağlamak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı iyileştirebilir. Sağlıklı ve huzurlu bir uyku düzeniyle mutlu ömürler temenni ederim.
Yazıyı dinlemek isterseniz:
[email protected] X:@esrabc