EL İNSAF!
Üç yıldır nefret söylemleri ve yalan haberlerle ağları örülen kumpaslar, 15 Temmuz sonrası yoğun ‘’sosyal soykırım’’ operasyonlarına dönüştü.
Çamur medyasının ‘amiral gemisi’ dün sayfalarında utanç duyulacak hak ihlallerini ‘gurur tablosu’ gibi sunuyor: 242 şirkete el konulup TMSF’ye devredildi… 70 bin gözaltı yapıldı 32 bin tutuklu var…
Utanma yok! ‘’Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş’’ misali hukuk katliamlarıyla övünüyorlar.
***
Bank Asya’da hesap açmak, sendikaya üye olmak, gazete almak, özel okulda okumak, Bylock kullanmak gibi ipe sapa gelmez suçlamalarla masumlara zulüm ediliyor.
‘’Kaşının üstünde gözün var’’ tarzı sudan bahanelerle insanların ekmekleriyle oynuyorlar, mallarını gasp ediyorlar ve işkence uyguluyorlar.
***
El insaf!
Bank Asya yasal olarak faaliyet gösteren bir banka.
Devlet izni ve denetiminde çalıştı.
İnsanların yasal faaliyette olan bir bankada hesap açmaları suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.
Böyle uyduruk bir suçlama olmaz ve olamaz da…
Bank Asya’da hesap açmak ile herhangi bir kamu bankasında hesap açmak arasında yasal hiçbir fark yoktur.
Oysa binlerce insan bu vicdan yoksunu suçlama ile görevlerinden atıldı. Hapse konuldu…
***
El insaf!
Devletin yasal izniyle kurulan, yasal olarak faaliyet gösteren ve üye olunmasına yasal izin olan sendikalara üyelik de suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.
Bırakın suçlama gerekçesi yapmak, üyeliği engellemek anayasal bir suçtur.
Memurlara sendika hakkını veren AKP, bugün o yasal haklarını kullanan insanları suçlayamaz. Devlet asli unsuru olan vatandaşına tuzak kuramaz, kurmamalı da….
Oysa öğretmen ve sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğu, bu anayasal haklarını kullandıkları için hukuksuzca ihraç edildi.
***
El insaf!
Devletin yasal izni ile açılan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi altında faaliyet gösteren özel okullara insanların çocuklarını göndermesi de suç değildir. Sonradan da bir suçmuş gibi muamele edilemez.
Özel okulda okumak ile devlet okulunda okumak arasında yasal bir fark yoktur. Her ikisi de yasal bir haktır.
Oysa binlerce insan sırf Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimindeki devletin yasal izni ile faaliyet göstere özel okullara çocuklarını gönderdiği için insafsızca ihraç edildi.
***
El insaf!
Devletin yasal izniyle yayın yapan ve yasal şekilde dağıtımı yapılan gazeteleri okumak veya abone olmak da suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.
Gazetelerin haber vermesi de bireylerin özgür şekilde haber alması da anayasal haktır ve engellenmesi bir suçtur.
Oysa gözaltına alma gerekçesi ve işkence bahanesi olarak acımasızca ‘Abone misiniz?’ suçlaması yöneltiliyor.
***
El insaf!
Uyduruk suçlamalar kervanına son olarak ‘’ByLock’’ adlı bir sosyal iletişim ağı eklendi.
ByLock herkese açık ücretsiz indirilen WhatsUp, Telegram, SkyPe, Viber gibi şifreli bir sosyal iletişim uygulaması.
Bugüne kadar 500 bini aşkın insan kullanmış dünya genelinde.
Gezi eylemcilerini ‘Zello’ sosyal ağı üzerinden ‘darbe yapmak’ ile suçlayan iktidar, bugün de ‘ByLock’ üzerinden benzer bir algı operasyonu yapıyor.
İndirilmesi suç olmayan bir uygulamadan dolayı, ‘suç içerir yazışmaları’ ortaya koymadan binlerce insan mağdur ediliyor.
***
Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca…
Hedefe götürecek her türlü yalan ve iftirayı, her türlü çarpıtmayı meşru görüyorlar.
Daha ilginci, aynı bankada hesabı olan AKP’lileri ayıklıyorlar. Aynı okullara çocuklarını gönderen AKP’li bakan ve vekilleri istisna tutuyorlar. Aynı gazeteye abone olan ve beyanat vermek yarışına giren AKP’lileri hariç bırakıyorlar. ByLock kullanan AKP’li bakan ve vekilleri de suçlayamıyorlar…
Yani ortada bir suç yok. Tamamen uydurma suçlamalar ve iftiralarla kurulmuş kumpaslar var. Onu da aynı keyfilikle, AKP’lileri ayıklayarak icra ediyorlar.
Uydurma suçlamaları için AKP’liysen hukuku hatırlıyorlar ve ‘’Bu suç değil’’ diyorlar….
El insaf! El insaf! El insaf!!