Tutuklu gazeteciler için başlatılan Silivri Cezaevi önündeki umut nöbetini gazeteci Yavuz Baydar devraldı. Türkiye'de çok cesur gazetecilerin olduğunu vurgulayan Yavuz Baydar, "Türkiye'de çok cesur bir gazeteci çekirdeği var. Bu çekirdek kırılacak bir çekirdek değil. Türkiye'de medyanın cesur, dürüst, şerefli kesimi bu baskılara karşı sonuna kadar direnmeye devam edecektir. Bu konuda hiçbir şüphem yok." dedi.
Silivri'deki umut nöbetine gazeteci Yavuz Baydar devam etti. 30'dan fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu belirten Baydar, "Türkiye bir utanç ülkesi haline geldi maalesef. İfade özgürlüğüne, kimlik özgürlüğüne, inanç ve din özgürlüğüne, medya özgürlüğüne saygı duyulmayan bir ülke imajı yaratıyor şuanda. Bu imaj giderek kuvvetleniyor baskın hale geliyor. Türkiye'de 30'dan fazla gazeteci meslektaşımız cezaevinde. Bir kısmı hükümlü önemli bir kısmı tutuklu. Daha da fenası bundan sonraki süreçte kaç meslektaşımız, kaç akademisyen, ayrıca fikrini ifade etme cesaretini gösteren kaç kişi daha hapsi boylayacak bunda da hiçbirimizin bir fikri yok ama kaygıları derin endişeleri var." şeklinde konuştu.
Hapisteki arkadaşlarıyla dayanışmak için umut nöbeti tuttuğunu belirten Baydar, "Bende hapisteki değerli kardeşlerim, meslektaşlarım için onlarla dayanışma için bugün buradayım. Umarım benden sonra devralınacak nöbet uzun sürmez. Hepsi bir an önce özgürlüklerine yeniden kavuşur. Gazetecilik yapmaya devam ederler. Dilerim ki bu sıkıntı, eziyet, zulüm bir an önce son bulsun. Türkiye'ye hiç yakışmayan bir durum. Şunu da çok net olarak söyleyeyim ki Türkiye'de medyanın cesur, dürüst, şerefli kesimi bu baskılara karşı sonuna kadar direnmeye devam edecektir. Bu konuda hiçbir şüphem yok. Her an her ne kadar daha büyük bir kesim bu konuda bu kadar sessiz, boynu bükük duruyorsa Türkiye'de çok cesur bir gazeteci çekirdeği var. Bu çekirdek kırılacak bir çekirdek değil. Biz mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Fikirlerimizi ifade etmeye iyi habercilik yapmaya devam edeceğiz. Eleştirel olmaya devam edeceğiz. İllede belli bir muhalif kesimin yanında sabitlenmiş bir şekilde durmak değil bizim görevimiz. Ama iktidarda her kim varsa iktidar yapıları her neyse onlara karşı eleştirel habercilik ve fikri ne olursa olsun herkesin medyada ses imkanı bulmasına fırsat tanımak." diye konuştu.
Umut nöbetine iletişim fakültelerinin başında bulunanlar ve öğretim üyelerinin de katılmasını isteyen Yavuz Baydar, "Dilerim ki bu nöbete Türkiye'de üniversitelerde iletişim fakültelerinin başında bulunan kişiler, öğretim üyeleri de katılsın. Çünkü onlar içinde bu önemli. Türkiye'de pek çok iletişim fakültesinde gazetecilik okutuluyor. Akademinin üniversitelerinde bu acı nöbete katılması onlar için önemli. Maalesef şuana kadar böyle bir katılım olmadı." ifadelerini kullandı.
"Daha da önemlisi dilerim ki pek umudum yok ama Türkiye'de medya patronlarının bazıları da gelip en azından burada bir görünsünler." diyen Baydar şu ifadeleri kullandı: "Burada nöbet bekleyen insanlara, meslektaşlarımıza, gelip en azından merhaba desinler. Acaba bunu Ferit Şahenk yapar mı? Acaba bunu Turgay Ciner yapar mı? Acaba bunu Aydın Doğan yapar mı? Son derece derin şüphelerim var. Yapacakları konusunda. Ama bilsinler ki o cesareti gösterdikleri vakit gelip burada oturmaları benim oturduğum gibi oturmaları şart değil. Gelip en azından burada görünüp nasılsınız arkadaşlar, herhangi bir şeye ihtiyacınız var mı? desinler bu bile yeterli ama bu cesareti gösterecekleri konusunda şüphelerim var. Şuan ihtiyacımız olan birtek şey var. Korkmamak. Umarım insanlar korkmamayı da korkmamanın değerini de anlarlar bir gün."
CİHAN