22.06.2010 tarihinde Alman televizyon kanalı SAT3 de, Tina Mendelsohn’un sunduğu programın,(1) ‘Dünya’nın yeni bir İslamî ekonomi sistemine ihtiyacı var’ başlıklı yayının özeti:
Videonun alt yazısı: Ahlak, Etik ve Hayırseverlik üzerine dayanan, tanımadığın kişiyi bile âdil davranmayı ilke edinen ve yine tanımadıklarını bile kendi şahsına tercih eden İslami Finans sistemi, bilimsel sosyolojik ve ekonomik araştırmalara göre kapitalizmin yerine hayatta kalabilecek bir sistemdir.’
Şu anki ekonomik bunalım daha işin başlangıcı. Birçok firmanın işçi çıkarması ile devam eden bu süreçte sıra bizlere geleceğinin ve bir çoğumuzun ıssız kalacağının bir göstergesi. Büyük son çok hızlı yaklaşıyor.
Bu çöküş sadece firmaların sonu değil, şu anki laik, modern ekonominin ve batı olarak sahip olduğumuz her şeyin sonunun geldiğini gösteriyor. Peki ya sonra ne geliyor? Sorusu için ise:
İslami Ekonomik Düzen geliyor, diyor, Londra’da bulunan İngiltere’nin en üst Anglikan Klişesi 104. Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams…
İtalyan ekonomi bilim kadını olan Loretta Napoleoni diyor ki, İslamî Ekonomi çok başka. En başta spekülasyon İslamî ekonomi de yok.
Vatikan’ın gazetesi Losservatore Romano da yayınlanan habere göre Vatikan, Dünya Bankacılık sisteminin İslami kurallara göre yönetilmesi teklif ediyor.
Loretta Napoleoni: Eğer dünyadaki bankalar, İslamî esaslara göre yönetilselerdi, bankacılık sistemi bu yaşanan krizleri yaşamayacaklardı.
Loretta Napoleoni: İslamî sistemde risk her katılımcı tarafından paylaşılıyor, ama bizim batıdaki sistemde bu böyle değil.
İslamî finans da faizle kredi verme yerine, ortak şirket kurma sistemi var. (Joint-Venture)
Faiz ile bankalar sadece geçen sene haksız yere 20% büyüdü.
Simon Powley: Müslüman olmayan Banka Müdürü: Şu anki bankacılık sisteminde Sınırsız rizikolara giriliyor, sadece para üzerinden, yeni para kazanılıyor, çok büyük bir sömürgecilik bu. Bütün bunlar İslamiyette yasaklanmıştır.
Simon Powley, “Bir Tanrıya inanmıyorum, ama İslamî Bankacılığa sonuna kadar inanıyorum.” diyor.
İslami Finans da bir etik kurulu var. Etik olmayan işler finanse edilmiyor (silah sanayi, alkol üreticileri vs gibi. Bu etik kurulu toplum için çok faydalı, ve hepsi hem banka uzmanı hem de dini etik kurallara göre bir ayıklama yapılıyor.
İslami finansta manipülasyon ve spekülasyon yasaklanmıştır. Bunlar da şu anki bankacılığın temel problemleridir.
Humayan Dar, Bankacılık uzmanı: “İslamiyet ile Batı Dünyasını bir araya getirebilecek, Müslüman olmayanları Müslümanlara yakınlaştıracak tek fenomen İslami Bankacılık olabilir.”
İslam Bilim Adamı, ilahiyatçı, Kingston Üniversitesi, Reficq Abdullah: “Çok kültürlü bir sosyal hayatı şu ana kadarki hiçbir politika başaramadı, ama İslam bankacılığı her kültürden insanları aynı insanı değerde birleştirebileceği için çok kültürlülüğü başarılı bir şekilde yaşanmasını sağlayabilir.” diyor.
Loretta Napoleoni: “Eğer İslami ekonomi biz batılıların bulamadığı çözümleri bize sunuyorsa neden almayalım? Neden yeni düzeni böyle kurmuyoruz, neden korkuyoruz? Tam da sorun bu işte, Politik ve ideolojik düşünce bunu engelliyor maalesef.” diyor.
Loretta Napoleoni: “Batı Dünyası hasta ve tencere kapağı kaynıyor. Eğer batılı olarak hiçbir şey yapmaz isek, Ortadoğu'daki Müslüman ülkeler, çok yakında dünyanın ticaret merkezi olacak.” diyor.
Gerçek bu olduğuna göre, Müslüman olmayan tarafsız bilim insanları ve araştırmalar bu isabetli tespitleri yaptıklarına göre, bizim bu konu üzerinde çalışan uzmanlarımız ve akademisyenlerimiz bu hususta hummalı bir çalışmaya girmeleri gerekir… Yani krize giren insanlığa ufuk açıcı gerçekleri takdim etmeye hazırlıklı olmalıyız. Bu son fırsatı da kaçırırsak, Allah katında bunun hesabını veremeyiz.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri Hicrî On Üçüncü Asrın Minaresinde bağırarak yüz sene öncesinden şöyle diyordu: “Ben çok bağırıyorum!..” Evet çok haklı çıktı, çünkü şöyle diyordu: “Yakînim var ki, şu istikbal inkılabları (devrimleri içinde EN YÜKSEK ve GÜR SADÂ, İSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR!..” Elhâk doğru söylemiş!..