Gayri müslimin kestiği hayvanın eti yenir mi?

Ali Demirel

Ali Demirel

02 Ağu 2019 10:05
  • Soru: Norveç’te bir mülteci kampında yaşıyoruz. Buradaki çalışanlar, etlerin domuz eti olmadığını ancak nasıl ve kim tarafından kesildiğini bilmediklerini söylüyor. Ehl-i kitabın yaptığı kesim, kim tarafından kesildiği bilinmeyen hayvanların etlerinin yenilip yenilmeyeceği ile ilgili bize bilgi verebilir misiniz? (Semih B.)

    Kıymetli okur!

    Avrupa’da yaşayan birisi olarak bu soru hemen hemen her gittiğim yerde bana soruluyor. 

    Meselenin pek çok bilinmeyen yönü var. Bunların bazılarını maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:

    Sorunuzda geçen ehl-i kitap ifadesi; kelime anlamı itibariyle kitap ehli, kitaba inanan demek. Bununla Yahudi ve Hıristiyanlar kast ediliyor. Son zamanlarda Avrupa’da deizm, ateizm ve agnostisizmin yayıldığını görüyoruz. Peki o zaman kesen kişinin Yahudi veya Hıristiyan dinine inandığını nereden bileceğiz? 

    Kesim usulü de çok önemli. Avrupa ülkelerinde genelde elektrik veya tabancayla şoklama suretiyle hayvanlar kesiliyor. Yapılan bu işlemle hayvan tamamen öldükten sonra kesiliyorsa bu hayvanın helallik/haramlık durumu nasıl olacak?

    Yine kesimin, domuz kesimhanelerinde yapılmaması, kesim sonrası yapılacak doğrama, kesme gibi işlemlerin, domuz kesiminde kullanılan bıçaklarla yapılmış olmaması gerekiyor. Kesimhanelerde bu hususa ne kadar dikkat ediliyor?

    Soruları çoğaltmak mümkün. Biz soru listesini daha fazla uzatmadan cevaplara geçelim.

    Şoklama ile kesilen hayvanın eti yenir mi?

    Öncelikle Rabbimiz, “Ehl-i kitabın yiyecekleri sizin için, sizin yiyecekleriniz de onlar için helaldir” (Mâide sûresi, 5/5) ayet-i kerimesinin ifadesiyle ehl-i kitabın yiyeceklerini, kestiklerini müslümanlara helal kılmıştır. İslam fukahası ehl-i kitabın kestiğinin yenilebileceği üzerinde ittifak halindedir. 

    Kesim usulü hayvanın çene altından boğazlanması, boynundaki nefes borusuyla atardamarlarının kesilmesi şeklinde olmalı. Dolayısıyla hayvan, yukarıda bahsettiğimiz modern kesim yöntemleri kullanılırken kesilmeden önce ölüyorsa o hayvanın eti caiz olmaz. 

    Neden? 

    Çünkü ölüm, kesimle değil, kesim öncesi yapılan şokla gerçekleşmiş, canlı değil ölü hayvan kesilmiştir. Tabi şoklama neticesinde bayıldıktan sonra henüz ölmeden önce boğazlanacak olursa caiz olur. 

    Burada akla şöyle bir soru geliyor: 

    Bütün bu hükümlere göre acaba yurtdışında yaşayan veya ülkelerine yurtdışından ithal et gelen müslümanlar nasıl hareket etmeli?

    Bu sorunun cevabı elbette uzmanlık istiyor. Hatırlayan okurlarımız olacaktır. Daha önce içerisinde alkol bulunan gıdalarla alakalı kendisine başvurmuştuk. Helal gıda konusunda akademik birikiminin yanında ayrıca saha bilgisi de olan kıymetli arkadaşım İlahiyatçı-Yazar Dr. Yüksel Çayıroğlu Hoca’yı kast ediyorum.

    Bu konuyla alakalı Yüksel Hoca’yı telefonla aradım. Kendisine ilk sorum şöyle oldu:

    - Ehl-i kitabın kestiği bir hayvan, gerekli şartları taşıması durumunda helâl kabul edilse de hayvanı boğazlayan kimsenin kesin olarak bilinmediği durumlarda nasıl hareket etmemiz gerekir?

    Yüksel Hoca, hayvanın ehl-i kitap tarafından kesildiği ve şer’i kesime uygun yapıldığı biliniyorsa söz konusu hayvanların etinin helal olacağını ifade etti. 

    Peki, hayvanın kim tarafından kesildiğinin bilinmediği durumlarda ne olacak? Bazı alimler, ülke nüfusunun çoğunluğunu ehl-i kitabın oluşturması durumda zann-ı galibe (ağır basan kanaate) dayanarak orada kesilen hayvanların helal olacağını söylüyorlar.

    İlk tercihimiz Müslüman kasaplar olmalı

    Yüksel Hoca, böyle düşünmüyor ve günümüzde modern kesim usullerinin yaygınlaşması, kitlesel üretime geçilmesi ve Hıristiyan ülkelerde deizm ve ateizmin yayılması gibi durumlardan ötürü böyle bir zann-ı galibin oluşmadığını ifade ediyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

    “Bu sebeple hayvanın ehl-i kitap tarafından şer’î usule uygun kesilip kesilmediği bilinmiyorsa, bu tür hayvanları tüketmemek ihtiyata uygun olanıdır.”

    Son olarak, helal gıdanın en sıkıntılı mevzularından birisinin et ürünleri olduğunu belirten Yüksel Hoca, helal dairede hayatlarını devam ettirmek isteyen kardeşlerimize şu tavsiyede bulunuyor:

    “Öncelikle şer’î kesime dikkat eden Müslüman kasapların kestikleri etler tüketilmeli. Bu konuda işinin ehli, güvenilir firmalarca verilen helal belgeleri de bizim için önemli bir referanstır. Ehl-i kitabın usulüne uygun olarak kestikleri hayvanların ise Müslümanlar tarafından kesilen hayvanların temin edilemediği durumlarda tüketilmesinde bir mahzur yoktur...”

    02 Ağu 2019 10:05
    YAZARIN SON YAZILARI