Soru: “Hediyeyi hediye etmek sünnettir” şeklinde bir anlayış var halk arasında. Gerçekten böyle bir hadis var mı? Bu ifade açıkçası bana biraz ters geliyor. Çünkü ben verdiğim hediyenin başka birine verilmesini şık bulmuyorum. Hatta bana yapılmış bir saygısızlık olarak görüyorum. Biri beni düşünüp hediye almış, onu nasıl bir başkasına verebilirim ki! Ben özellikle bana bir hediye verildiyse veren kişi kullandığımı görüp mutlu olsun diye özel olarak uğraş gösteririm. Beğenmediysem bile en azından bir kaç kere kullanırım. Hiç bir şey yapamasam da saklarım hatırası var sonuçta. Ne dersiniz?” (Merve)
Kaynaklarımıza baktığımızda Efendimiz’in dostlukları kuvvetlendirme, sevgiyi pekiştirme, gönül kazanma, muhtemel kötülükleri önleme, hizmet ve başarıyı ödüllendirme gibi çeşitli gayelerle çevresindeki insanlara hediyeler verdiğini ve başkalarının hediyelerini de kabul ettiğini görüyoruz.
Allah Resulü (s.a.s.), özellikle ihtiyaç sahibi kimseleri bazen yedirip içirmek, bazen de giydirmek suretiyle çeşitli hediyelerle sevindirmiştir.
Mesela bir defasında genç sahabe Hz. Cabir’den devesini satın almış, parasını ödedikten sonra almış olduğu deveyi ona hediye etmiştir. (Müslim, Müsakat, 22)
Ne yüce ve ince bir davranış, öyle değil mi?
Evet, Efendimiz hediye kabul eder, karşılığında ondan daha fazla hediye verirdi. Bazen de kendisine hediye verilen şeyleri hediye ettiği de olurdu.
Mesela bir defasında bir hanımefendi,
- Bunu size giydirmek için kendi ellerimle dokudum, dediği bir kumaşı Efendimiz’e hediye etmişti.
Allah Resulü de bu kumaşı hediye olarak kabul etmişti.
Sahabilerden biri,
- Bu ne güzel kumaşmış, onu bana verseniz, deyince “Olur” deyip hiç tereddüt etmeden kumaşı o sahabiye hediye etmişti.
Neden sonra orada bulunanlar,
- İyi yapmadın! Allah Resulü’nün bu kumaşa ihtiyacı vardı. Sen onun kendisinden bir şey isteyenleri boş çevirmediğini bildiğin halde onu niye istedin, diye çıkıştılar. O da,
- Ben onu giymek için değil, kendime kefen yapmak için istedim, dedi. (Buhârî, Libas, 77)
Evet, örnekte açıkça görüldüğü gibi Efendimiz’in kendisine gelen hediyeyi ashabına hediye etmiştir. Dolayısıyla buradan hareketle hediyeyi hediye etmek sünnettir denilmiştir.
Ancak buradan bize verilen her hediyeyi başkasına hediye etmeliyiz şeklinde bir anlam elbette çıkmaz.
Zira Efendimiz’in, kendisine gelen hediyeleri kabul ettiğini, hatta bu hediyeleri kendisinin kullandığını da biliyoruz. (Kadı Iyâz, Şifâ 1/12)
Ancak kaynaklarımıza baktığımızda özellikle kendisine dağıtımı mümkün bir hediye (hurma, bal vb.) geldiğinde hemen yanında bulunanlara hediye ettiğini/dağıttığını biliyoruz. (İbni Sa’d, Tabakât, 1/393)
Hasılı, bu konuda karar sizin elbette. Arzu etmezseniz size verilen bir hediyeyi başkasına vermezsiniz. Bu sünnete aykırı bir durum olmaz...