Amerika son bir haftadır bombalı paketleri konuşuyordu. Cumarfesi Pittsburg’da bir Sinagog’a saldırı sonucu 11 kişi hayatını kaybetti. Gündem terör eylemlerine kaydı. Hillary Clinton, Barack Obama gibi kişilere bombalı paletleri gönderdiği iddia edilen bir kişi yakalandı.
Türkiye bu tür eylemlere aşına bir ülke ve oradan biliyoruz. Aydınlar ve gazeteciler bombalı paketlerle katledildi.
1993’de Doç. Bahriye Üçok, evine gelen bir paketin patlaması sonucu öldürülmüştü. O zamanki MİT müsteşarı sonradan Üçok’un bu konuda uyarıldığını açıklamıştı! MİT’in eylemi önceden haber almasına rağmen cinayeti önleyememesi çok tartışılmıştı! Faillere de ulaşılamadı!
Gazeteci Uğur Mumcu ise arabasına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu hayatını kaybetti. Mumcu cinayetinden önce de MİT, bazı gazetecilere yönelik eylemler planlandığını açıklamıştı.
90’lı yıllar oluk oluk kanın aktığı kayıp yolları olarak tarihe geçti. Toplum laik-antilaik diye kutuplara ayrıldı.
Yine bombalı paketlerle 12 Eylül 1980’e zemin hazırlandı. 1978’de Malatya belediye başkanı Hamid Fendoğlu, bombalı paketin patlaması sonucu can verdi. Emniyet, aynı tarihlerde üç ayrı paketin Ankara’dan postalandığını belirledi! İz sürüldü. Amerika’dan bomba uzmanları getirildi paket düzeneği incelendi! O tarihlerde böylesine bir eylemi planlayacak terör örgütü de yoktu. Sonrasında faillere ulaşılamayan dosya kapatıldı.
Türkiye’de terör, siyasi amaçlara ulaşmak için hep bir araç olarak kullanıldı. İşin içinde derin yapılar vardı... Faillere hiç ulaşılamadı... (Ne yazık ki ülke bugün 90’lı yolların da çok gerisinde...)
Amerika’da bombalı paketler ve Sinagog saldırısının tam da ara seçimler öncesine denk gelmesi ilginç! Toplumsal fay hatları harekete geçirilmek isteniyor olabilir! Toplumsal barışın bozulması, korku ve endişenin yayılması kimin işine geliyor, bakmak gerekir!
Bu satırları yazarken sinagog saldırısının şüphelisi Robert Bowers (46) da yakalanmıştı.
Nereden ve kimden gelirse gelsin terörün her türlüsü lanetlenmelidir...
Bugün sinagoga saldıran, yarın kilise ve camiye de yönelecektir.
Terörün dini imanı yoktur. Nefret değil sevgi tohumları saçarak eylemlerin zemini yok edilebilir.
Ali Emir Pakkan