1937'de, Dersim harekatı başladı. Resmi rakamlara göre; 13 bin kişi öldürüldü, 12 bin kişi sürgüne gönderildi. Mağaralara sığınan kadın ve çocuklar gaza boğuldu. Kara vagonlara doldurulan Dersimliler, Diyarbakır'dan Aydın'a ve Denizli'ye kadar bazı illere sürüldü! Yavrular anne-babasından koparıldı. Evlatlık verilen kızların saçları tıraş edildi. İsimleri değişti. Acı ve hüzünle dolu yeni bir hayata merhaba dediler! Türkçe bilmiyorlardı. Çoğu zorla evlendirildi!
Dersimlilerin yok edilmesi için pek çok sebep vardı ama en büyük suçları yeni rejime itirazlarıydı; Kimliklerini korumak ve inançlarını yaşamak istiyorlardı! Tek parti, tekke, zaviye ve cemevlerini kapatmış, bir kimliği dayatıyordu topluma! Direnç gösterenler için iki tercih bulunuyordu; ya sürgün ya ölüm! Dersimli ikisini de yaşadı! Dersim kanayan bir yaraydı! Bugünlere geldi acısı!
Yaklaşık 80 yıl sonra yeni bir kıyım var Anadolu topraklarında! Yine tek parti ve yine aynı yöntem... Analar zindanlarda, sütlerini toprağa sağıyorlar. 17 bin bebekli kadın, çocuklarından koparıldı! 500 bebek cezaevlerinde. 100 binin üzerinde insan işsiz bırakıldı! Açlığa mahkum edildi aileler. Mallarına el kondu. Banka hesapları donduruldu. Kaçırılanlar var! Kanlı baskınlar planlanıyor... Cezaevleri, işkence merkezi. Bu insanların tek kusurları, hizmet hareketine mensup olmak! Okullar, hastaneler açmak, üniversiteler kurmak, burs vermek!
Dersim Katliamına adı karışanlardan bazıları yıllar sonra hatıralarında, o yılları yazmaya utandılar! Katliamı ve cinayetleri kabul etmeyenler de oldu! Ama kaçamadılar... Dersim'in kayıp kızları ortaya çıktı ve gerçekleri yüzlerine çarptılar...
Bugünkü zalimlerin peşinde de sütleri kesilen analar ve onların çocukları olacak! Kaçamayacaklar...
Twitter: @AliEmirPakkan