Tek kelimeyle binlerce masumun ve mazlumun nefes alıp vermesinin dahi neredeyse affedilmez bir cürüm sayıldığı günlerden geçiyoruz.

Artık bundan öteye ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Tam bir itminan,tevekkül ve teslimiyet içinde,"sabır kıblesi"ne teveccüh edip,"Rabbim üzerimize sabır yağdır ve ayağımızı sağlam bastır." diye yalvarmaktan öte...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Derunumuzda açılan bu yarada,Yaradan'ın tecellilerini anlamaya çalışmaktan  ve "sabır bineği"nin üzerinde ufka şükrederek yürümekten başka...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Sabrı bitip tükenmek bilmeyen zenginliğimiz ve kılıçtan keskin silahımız biılmeden  gayrı...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Sabrımızı dinamik ve aktif tutarak,dikende gülü koklamanın,gecede mehtabı seyretmenin ve kışta baharı duymanın  ötesinde...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Dertlerimizin şifasının,yaralarımızın merheminin,sıkıntılarımızın çaresinin,"insana öğretilen yüzbinlerce kimyanın" çok üstünde bir iyileştirici olan 

sabrı, gülbeşeker gibi yudumlamadan maada...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Zaferin sabra sevdalı olduğunu unutmadan,haksızlık karşısında sıradağlar gibi durmanın ahlakın ve erdemin ta kendisi olduğu bilinciyle yaşamanın dışında...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Hz.Ali'nin ifadesiyle hakiki direnişin" hakkıyla sabretmek "olduğunu  içselleştirmenin ve içtenleştirmenin haricinde...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

"Öyle bir zaman gelecek ki,dini yaşamak ve yaşatmak   avuç içinde  kor parçası tutmak kadar zor olacak"uyarısını her daim hatırlayarak yola devam etmenin ve herşeyin tahammülfersa bir kerteye ulaştığı anda gayretullahın "yeter" deyeceğini bilerek ömür sürmenin ötesinde...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

"Ey iman edenler sabredin ve sabırda yarışın." fermanına tutunmanın  ve Mevlanın sabredenlerle beraber olduğunu bilmenin huzuruyla koşturmanın dışında...

Ne desek faydasız,ne yapsak boş...

Sabretmekten başka...

Sabır ki aşılmaz bir "deha" ve yenilmez bir ordudur.

Sabır ki elif gibi doğru olmakladır.Sabır ki gönülden  boyun eğmekledir..Sabır ki inandığı dava uğruna infak etmekledir..Sabır ki seher vakitleriyle dost ve sırdaş olmakladır.

Sabır ki,"Rabbin için sabret" fermanına teslim olmakladır.

Rabbi çin sabreden bilir ki,sabrı da Allah'ın yardımıyladır ve  Rabbi  ona zalimlerin " kurdukları hileli düzenlerden de endişe duyma"masını emreder.

İman edene düşen ise başım gözüm üstüne demektir.

Başım gözüm üstüne....