Crocus City Rusya ile ikinci bir uçak krizi olur mu?

Arif Asalıoğlu

Arif Asalıoğlu

01 Nis 2024 01:36


  • 22 Mart Cuma akşamı, Moskova’da bulunan Crocus City Kongre ve Fuar merkezine terör saldırısı gerçekleşti. 143 kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 180 kişinin yaralandığı bu saldırıyı IŞİD’in Horasan kolu üstlendi. Eyleme katılan teröristler 24 saat içinde yakalandılar ve bazılarının ifadeleri ve görüntüleri dünya medyasında yayınlandı. Yaklaşık 5 bin Dolar karşılığı onları yönlendirenlerle anlaştıklarını ve kendilerinden konser salonuna girip mümkün olan en fazla sayıda insan öldürmelerinin istenildiğini söyleyen teröristlerin ilginç şekilde Türkiye ile bağlantıları da ortaya çıktı.

    IŞİD Horosan meğer uzun süredir Türkiye’de aktifmiş

    Bu terör saldırısı IŞİD-Horasan yapılanmasının Türkiye’de aktif olduğunu ve militanların çok rahat bir şekilde sınırlardan geçtiklerini de açığa çıkardı. Mesela İŞİD’in Horasan kolu hakkında 87 sayfalık iddianame varmış meğer; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca IŞİD Horasan koluna ilişkin hazırlanan iddianamede Türkiye’yi üs olarak kullandıkları ve geçişlerin Türkiye üzerinden yapıldığı kayıtlara geçmiş. Ve iddianamede çok sayıda Tacikistan vatandaşının ismi bulunduğu gibi bazıları deport edilmelerine rağmen sahte pasaportla tekrar tekrar ülkeye girmişler.

    Artı Gerçek’te Hale Gönültaş 26 Mart tarihli yazısında bu detayları anlatırken, “IŞİD Horasan örgütü, elemanların temini, barındırılması ve militanların İran üzerinden Afganistan’a geçirilmesi amacıyla Türkiye’yi kullanıyor; İran üzerinden Afganistan’a geçirilecek bu militanlar Türkiye’ye geldiklerinde IŞİD Horasan’ın İstanbul sorumlusu tarafından karşılanıp Fatih, Aksaray ve Kumkapı civarlarındaki (Hotel Paris, Hotel Metropol, Otel Mete) otellere yerleştiriliyor; Daha önce IŞİD operasyonlarında gözaltına alınıp sınır dışı edilen militanlara Türkiye'ye yeniden girişlerinde sahte pasaport temin ediliyor; Suriye başta olmak üzere Hatay ve Antep’te de sahte pasaport düzenleyen örgüt militanları bulunuyor.” ifadelerini kullanıyor.

    87 sayfalık İŞİD Horasan İddianamesinde bir teröristin telefonundan çıkan fotoğraflarla alakalı sorgulamada “bu hücum yeleğinden Rusya’ya 100 adet gönderdim” diyor. Ona yardımcı olan Eminönü, Mercan’da  ticaret yapan abisi Abdülmelik Babayev’in uzun süredir orada bulunuyor. Moskova saldırısında yakalanan ve Türkiye’den geldiğini itiraf eden Şamsidin Farudini (aynı zamanda İstanbul'dan fotoğraflar paylaşan) Şişli'de bir otelde kaldığı, ardından Başakşehir'de bir eve geçtiği de tespit edilmiş. Ve başka bir Moskova saldırganı ile İstanbul’dan Moskova’ya aynı gün aynı uçakta beraber gidiyorlar. Yine Ocak ayı sonunda Santa Maria Kilise saldırısında yakalanan 2 kişi de Tacikistan uyruklu ve IŞİD Horasan grubunda üye çıktılar.

    Silah temininde IŞİD-H İstanbul sorumlusu devrede

    Türk medyası tarafından yayınlanan IŞİD Horasan bilgileri sadece bunlardan ibaret değil tabiki. Horasan yapılanması için özellikle son yıllarda Türkiyeli militanların yanı sıra Orta Asyalı (Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan) militanlar örgütleniyor. Bu örgütlenme, IŞİD’in Afganistan kolu tarafından sosyal medya üzerinden gerçekleştiriliyor. Afganistan’a gitmek isteyen militanlar hava yada kara yolu ile Türkiye’ye geliyor. Canlı bomba faaliyeti için hazırlanan militanlara silah sağlama konusunda da IŞİD’in Horasan Vilayeti’nin İstanbul sorumlusu destek veriyor.

    Yine gazetecilerin tespit ettiği bilgilere göre, Orta Asya ülkelerinden gelip Afganistan’a gitmek üzere İstanbul ve çevre illerde otel ve evlerde bekletilen militanların uluslararası dolaşımı ise şu yöntemle sağlanıyor: Türkiye’ye gelmeden önce uzunca bir süre Afgan dili, şiveleri ve kültürü konusunda eğitim veriliyor. Türkiye’ye kendi pasaportlarıyla giren militanların pasaportları, İstanbul’dan Afganistan’a gitmek üzere yola çıkmadan önce, kolay ulaşacakları bir yerde tutuluyor. Örgütün Horasan sorumlusu aracılığı ile sahte “Afganistan ülke kimlikleri” verilen militanlar Van ve Ağrı üzerinden İran sınırını geçiyor. Sınır geçişinde görevlilere ve giriş yaptıktan sonra da İranlı yetkililere Afgan olduklarını beyan ediyorlar. Bu militanlar daha sonra yeniden legal yolla hareket etmek istediklerinde saklanmış olan pasaportları kullanıyorlar.
    Ayrıca Reuters’in Türkiye’deki ismini açıklamadığı bir güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberi de bazı bilgileri teyit ediyor. Terör saldırısıyla suçlanan iki kişi kısa süreliğine Rusya Federasyonu'ndan Türkiye'ye geldi. Bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra saldırıdan çok kısa bir süre önce yine uçakla Rusya’ya geri döndü. Yetkili saldırganlar hakkında herhangi bir tutuklama emri bulunmadığını, yani Türkiye ile Rusya arasında serbestçe seyahat edebildiklerini belirtti ve saldırganların uzun süredir Moskova'da yaşadığını sözlerine ekledi. Yetkili, saldırganlardan ikisinin 2 Mart 2024 tarihinde aynı uçakla Moskova'ya gitmek üzere Türkiye'den ayrıldığını kaydetti.

    İkinci bir uçak krizi yaşanmaması için Ankara uğraşta

    Terör örgütü İŞİD'in en fazla hedef aldığı ülkelerin başında Türkiye geldiği ve yakın bölgede aktif olduğu biliniyor. Son olarak 28 Ocak 2024'te iki terörist Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'nde bir saldırı gerçekleştirmiş, 1 kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırının ardından İŞİD'e yönelik peş peşe operasyonlar düzenlenmiş, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Bu yılın başında İran'ın Kirman kentinde İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 4'üncü ölüm yılında düzenlediği saldırıda 84 kişi hayatını kaybetmiş, 284 kişi yaralanmıştı. Terör örgütünün Afganistan ve çevre bölgelerde faaliyet gösteren kolu olarak bilinen IŞİD Horasan Vilayeti, Ekim 2022’de İran’ın Şiraz kentinde bulunan Şah Çerağ Camisi'ne saldırı düzenlemiş, 15 kişi hayatını kaybetmiş, 40 kişi de yaralanmıştı.

    Erdoğan, Moskova saldırısından iki gün sonra Putin’i aradı ve başsağlığı diledi. Saldırıya katılanların bazılarının Türkiye’ye gidip geldikleri de bu aramadan önce belli olmuştu. Bundan sonraki gün Türkiye’de 8 şehirde IŞİD operasyonları yapıldı. 40 kişi gözaltına alındı. Yani Türkiye’de İŞİD’lilerin yoğunluğu da ispatlanmış oldu. Bu tutuklamaların Moskova olaylarından hemen sonra meydana gelmesi kesinlikle manidardır. Türkiye muhtemelen, Moskova'ya saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin sık sık Türkiye'yi ziyaret ettiği ve hatta bazılarının kısa süre önce oradan geri döndüğü gerçeğinden derin bağlantıların ortaya çıkmasından endişe ediyor. İkinci bir uçak krizi dönemi yaşanmaması için.. Türkiye’de son zamanlarda, radikal grupların artması ve aktif olması zaten bilinen bir gerçek.

    Ayrıca Crocus City saldırısı sonrası Ankara-Moskova hattındaki güvenlik ve diploması haliyle artmış oldu. Karşılıklı heyetler ve bazı veriler gidip gelmeye başladı. Bu görüşmelerde, saldırıda IŞİD’in Horasan Vilayeti kolunun izleri olduğu Türkiye tarafından da ilk kez dile getirildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, güvenlik toplantısında, ‘terör saldırısını kimin yaptığını biliyoruz ve arkasındaki siparişi verenle ilgileniyoruz’ dedi. Nitekim Rus yetkililer eylemin doğrudan Ukrayna ile bağlantılı olduğunda ısrarcı görünüyorlar. Eylemden sonra teröristlerin Ukrayna’ya doğru yola çıkmaları gerek Rusya gerekse Ukrayna içindeki bağlantılarıyla konuşmalar yapmaları gibi sebepler Moskova’nın bu sonuca varmasını doğurabilir ve bu durum anlaşılabilir.
    Sonuç olarak herkes anlıyor ki bütün bu anlatılanlar peş peşe tesadüfen bir araya gelemez. Açık ve net olarak organize işler olduğu gözüküyor. Ve bu organize işler Türkiye içerisinde gerçekleşiyor. Türkiye’de bu kadar aktif olan terörist grubun arkasında eğer Türkiye bağlantılı kurumlar varsa gerçekten çok vahim. Türkiye kontrolünde  olmayan işlerse bu da ayrıca çok vahim. Rusya şimdilerde detaylı şekilde bu olaya odaklanmış durumda. Eldeki veriler ve yakalananlardan gelen bilgiler ile sonuca ulaşmaya çalışacaklar. Tabi bu arada risk analizi ve denge politikaları da ölçü olarak dikkat edilecektir. Sonuç olarak bazı bilgiler kamuoyu ile paylaşılacak, bazıları da şimdilik rafa kaldırılacaktır. Umarım gelişmeler neticesinde Moskova ile 2015 yılında yaşanan ve “emri biz verdik ve ihlal edilirse yine vururuz” denilen ikinci bir uçak krizi yaşamayız.
    01 Nis 2024 01:36
    YAZARIN SON YAZILARI