Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlamasından sonra ve hatta
2014 Kırım olaylarının devamındaki süreçte, Kremlin yönetimi boğucu
yaptırımlara ve küresel izolasyona tabi tutuldu. İçine düştüğü ekonomik
krizden ve kaybettiği Batılı pazarların yerine yönünü Asya, Afrika ve
İslam Dünyasından partnerlerine çevirdi. Hindistan, Çin, Kuzey Kore gibi
ülkelerle partnerlik ve ticari ilişkilerini maksimum geliştirdiği gibi Suudi
Arabistan, Türkiye, Mısır, BAE ve Endonezya gibi Müslüman coğrafyası
ile de rekor bir ivmeyle sinerji oluşturdu.
Bu ülkeler başta enerji olmak
üzere ülkenin en önemli ticari ortağı haline geldiler.
Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, Rusya ile İslam
İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri arasındaki ticaret hacminin son üç
yılda yüzde 37 artarak 156 milyar dolara ulaştığını açıkladı. “Rusya –
İslam Dünyası: KazanForum” adlı organizasyonda konuşan Husnullin,
forumun Rusya ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticari,
ekonomik, bilimsel, teknik, sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesi için
bir platform olduğuna dikkat çekti.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ise, Moskova'nın
İslam dünyasındaki bir dizi ülkeyle vizelerin iptal edilmesi konusunda
aktif bir çalışma yürüttüğünü açıkladı. Bogdanov, "Aktif bir çalışma
yürütülüyor. Genel olarak niyetimiz, vize rejiminden tamamen
vazgeçmek. Zira bu, hem turizm hem de ticaret için çok önemli.
Burada
elbette İslam dünyası, hem Arap ülkeleri hem de İslam İşbirliği Teşkilatı
üyesi olan birçok Afrika ülkesi önemli bir yere sahip" dedi. Endonezya ve
Malezya gibi Asya ülkeleriyle de bu yönde çalışma yapıldığını anlatan
Bogdanov, bu doğrultuda ilerlemeye devam edeceklerini ve hali hazırda
kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirtti.
“Rusya – İslam Dünyası Formu yeni bir vizyon
Tataristan’ın başkenti Kazan’da “Rusya – İslam Dünyası” temalı ekonomi
formuna Moskova çok önem verdi ve ciddi hazırlıklar yapıldı. Rusya ile
İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinden bu foruma 85 ülkeden yaklaşık
11 bin katılımcı iştirak etti. Katılan ülkeler arasında Mısır, Endonezya,
Kazakistan, Libya, Malezya, Suudi Arabistan, Senegal, Türkmenistan ve
Özbekistan da yer alıyor.
Forum çerçevesinde, özellikle, "Rusya - İslam
Dünyası" stratejik vizyon grubunun “adil, çok kutuplu bir dünya düzeni ve
güvenli kalkınma” konusunda uluslararası bir konferansı ve İslam
Ülkeleri Ticaret ve Sanayi Odaları Uluslararası Forumu ve Rusya ihracat
merkezi ve hükümetlerarası komisyon toplantıları yapıldı. Delegeler, çok
modlu ulaşım koridorlarının geliştirilmesi, turizm, Rus helal ürünlerinin
ihracatı, ekonomi, güvenlik, finans, endüstriyel, teknoloji, eğitimsel ve
kültürel projelere yönelik oturumlarda bir araya geldi.
“Kazan, Rusya ile İslam dünyasının buluşma noktası haline geldi”
Tataristan yerel yönetim Başkanı Rüstem Minnihanov, KazanForum'un
geçmişi ve önemine değinerek, bu forumun Putin'in 2003'teki Malezya
ziyaretinden ilham aldığını belirtti. İslami turizm, helal gıda ve İslami
bankacılık gibi konuların bu forumda tartışıldığını ve Kazan'ın Rusya ile
İslam dünyasının buluşma noktası haline geldiğini ifade etti.
Forumda söz alan Kazakistan Başbakan Yardımcısı Serik Zhumangarin,
ülkesinin Asya'nın büyük bir lojistik merkezi haline gelme hedefini dile
getirdi. Kuzey-Güney Koridoru'nu geliştirme planları kapsamında deniz
ve kara yolu projeleri üzerine çalışmalar yaptıklarını ve bu projelerin
maliyetleri azaltarak ulaşım süresini kısaltacağını belirtti. Bu stratejik
adımların öncelikle Rusya ve Müslüman partnerlerle gerçekleştirileceğini
açıkladı.
Kırgızistan Başbakan Yardımcısı Adılbek Kasımaliyev, Rusya ile olan
ticaret ve ekonomik işbirliklerinin güçlendiğini vurguladı.
Ülkeler arası
yatırımların yanı sıra ROSATOM ile nükleer enerji projeleri ve tarım, ilaç
sanayisi gibi alanlarda işbirliklerinin arttığını açıkladı. Umman Ekonomi
Bakanı Said bin Muhammed Al-Saqri, Rusya ile kritik liman ve lojistik
merkezlerindeki yatırımlardan bahsederken, Birleşik Arap Emirlikleri
Ekonomi Bakanlığı Müşteşarı Abdulalh Al Saleh, Emirlik ile Rusya
arasındaki ticaretin milyar dolarlara ulaştığını belirtti. İran Dışişleri
Bakan Yardımcısı Ali Bagheri ise, İran ve Rusya'nın ABD
yaptırımlarına karşı ortak çalışmalarını ve Hazar Denizi'ndeki ticaret
yollarının önemini vurguladı.
Putin’in Körfez ülkelerine ziyareti
2023’ün Aralık ayında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Körfez
ülkelerine bir ziyarette bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve Suudi
Arabistan’a gitti. BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al
Nahyan’la Abu Dabi’de bir araya gelen Putin, iki ülke arasındaki
ilişkilerin eşi görülmemiş derecede yüksek düzeye ulaştığını
söyledi. “BAE, Rusya'nın Arap dünyasındaki ana ticaret ortağıdır” diyen
Rus lider, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüzde 67.7 arttığına dikkat
çekerek, bu yıl daha da artmasının beklendiğini söyledi. Bu bağlamda
ülkesinin, Rusya'nın en büyük ticari ortağı ve Arap ülkeleri arasında en
büyük yatırımcısı olduğunu söyleyen Arap lider ise, iki ülke arasındaki
petrol ve gaz dışı ticaret hacminin neredeyse yüzde 109 arttığına dikkat
çekerek, “Bu benzeri görülmemiş sıçrama, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin
özel doğasını gösteriyor" diye ekledi.
Putin ve beraberindeki heyet, Abu Dabi görüşmesinin ardından Suudi
Arabistan’a geçti.
Başkent Riyad’da Suudi Veliaht Prens Muhammed bin
Selman ile bir görüşme gerçekleşti. Moskova ve Riyad’ın ekonomi dahil
tüm sektörlerde iyi ilişkilere sahip olduğunu söyleyen Rusya Devlet
Başkanı, iki ülke arasındaki işbirliğine hiçbir şeyin engel olamayacağını
belirtti. Putin’in Ortadoğu gezisinde beraberindeki heyette bulunan
Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) başkanı Kirill Dmitriev, 40 önemli
proje için Suudi Arabistan'dan yatırım çektiklerini, benzer şekilde
yeni yatırımlar için anlaşmaların imzalandığını söyledi.
Kremlin’in tüm ambargo ve yaptırımlara rağmen Birleşik Arap Emirlikleri
ve Suudi Arabistan’a üst düzey ziyaretleri bazı uluslararası basında Batı
politikasının başarısızlığı olarak nitelendirildi. The Hill bu ziyareti açıkça,
Rusya’yı izole etmeyi başaramayan Batı’nın yetersizliği olarak
değerlendirdi. Washington Post, Rus liderin Birleşik Arap
Emirlikleri'nde çok büyük ve görkemli bir karşılamasına dikkat
çekti. Liderlerin gülümsemeleri ve sıkı tokalaşmalarının gözden
kaçmadığının belirtildiği makalede bu ziyaretin Rusya'nın Orta Doğu'da
etkili bir arabulucu olarak otoritesini daha da güçlendirmeyi amaçladığı
vurgulandı. Kanada televizyon kanalı CBS ise Rusya’nın Abu Dabi ile
ticari ve kişisel yakın bağlarına dikkat çekti ve beklenmedik ziyaretin
herkesi şaşırttığını belirtti.
Rusya'nın petrol gelirleri savaş öncesi rakamlara ulaştı
Suudi Arabistan dönüşünden hemen sonra Putin, Kremlin’de İran
Cumhurbaşkanını ağırladı. İki liderin görüşmesinin basına açık kısmında
konuşan Putin, Rusya ve İran'ın enerji dahil olmak üzere neredeyse tüm
alanlarda aktif çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Büyük altyapı projelerini
ortak yürüttüklerini, onları uzun zamandır görüştüklerini ve şu anda
Kuzey-Güney Demiryolu inşaatının uygulama aşamasına geldiklerini
hatırlatan Putin, geleneksel olarak enerji sektöründe birlikte
çalıştıklarını, eğitim alanında da işbirliği yaptıklarını, ülkesinde
eğitim gören önemli sayıda İranlı öğrenci olduğunu vurgulayarak,
hemen hemen her alanda çalışmaların oldukça yoğun bir şekilde
sürdüğünü söyledi.
İran Savunma Bakan Yardımcısı Seyid Mehdi Farhi, Tasnim Haber
Ajansı’na, Rus Mi-28 saldırı helikopterleri, Su-35 savaş uçakları ve
Yak-130 savaş eğitim uçaklarının satın alınmasına ilişkin anlaşmanın
tamamlandığını söyledi. Ayrıca İran’a bu yılın mart ayında Su-35 savaş
uçağı teslimatı yapıldı.
2023 sonu itibarıyla, Rusya'nın petrol gelirleri savaş öncesi
rakamlara ulaştı. Rusya’nın bugün günlük petrol ihracatı 3,5 milyon
varil seviyesinde. Bu ülkeler üzerinden, petrol hacminin yüzde 70'inden
fazlasını taşıdı. Konumuzla ilgili bir makale ABD merkezli Foreign Policy
dergisinde Ekim sonunda Agathe Demarais adına yayınlandı. Yazıda,
“Petrol fiyatlarının sınırlandırılmasını destekleyenler böyle bir eylemin
Kremlin'i "zincirleyebileceğine" inanıyordu. Fakat Rusya, bu kısıtlamayı
kolayca aşıyor ve beklenti sonuçsuz kalıyor. Moskova yaptırım
koşullarına uyum sağladı. Ayrıca tavan fiyatını desteklemeyen ülkelerle
de ticareti artırdı.” İfadelerine yer verildi.
Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirleri arttı
Özetle bu tip mekik dokumalarla Rusya, yaptırım ve ambargoların yanı
sıra Batı’nın tavan fiyat sınırlamasına rağmen petrol gelirlerini geçtiğimiz
Ekim ayında son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine çıkarmayı başardı.
Rusya Maliye Bakanlığı Ekim ayında petrol ve doğal gaz gelirlerinin
1,635 trilyon ruble (17,6 milyar dolar) ile son 1,5 yılın en yüksek
seviyesini gördüğünü açıkladı.