Dayan bacım dayan demiştim bir ara!. O gün sözün bittiği yerdi. Sümeyraları, Nesibeleri örnek vermiştim. Her şeye rağmen dayan bacım demiştim. Darılmak yok, incinmek yok, yılmak yorulmak yok demiştim. Ama şimdi ne diyeceğimi bilmiyorum. Irzıma, iffetime dost ve müslüman görünümlü münafığın pis ve kirli eli değdikten sonra ne diyeceğimi bilemiyorum? Kahrolası, yüz karası böylesi müslümanlık anlayışından utanıyorum..
Tarihte o pâk mualla eteğimize Yunan'ın namahrem eli değdi derlerdi. Dün de Bosna'da Sırplar bacımın iffetine dokunmuş ona ağlamıştık.. Evet ama bugün İslam kılıklı hoyrat münafıklar ırz ayal hainlerini okuyunca neye uğradığımı şaşırdım. Yaşanır mıydı bunlar İslam ülkesinde? İslama on asır bayraktarlık yapmış bir milletten umulur muydu? Böyle şenaet böyle denaet nasıl olur da bu topraklarda olur?
Utanıyorum ülkem demeye!. Utanıyorum milletim demeye! İslam ülkesinde Kur'an tekmelenir miydi? Raflardan Kur'anlar atılır saçılır mıydı? Cevşenler, dini kitaplar.... Yakılır külleri savrulur muydu? Aman ya Rabbi ikinci bir Cengiz Hülagu fitnesi mi yoksa başımıza gelmişti?
Utanıyorum Lut kavmine taş çıkartan bu kavimden... Utanıyorum peygamberlerini taşa tutan, kovan, türlü yalan ve iftiralarla hakaret eden Ad Samud kavminden, Nuh kavminden.. Ve bu milletten..
Utanıyorum Zekeriya'yı (a.s.) testereyle biçen azgın kavimden, Hz.Yahya'nın başını kesen tağilerden, Musa'yı (a.s.) denizde kıstıran firavundan nefret ediyorum. Bugün de Hz. Hüseyin'i ve ali beyti nebeviyi kesen biçen Yezidlerden, Haccaclardan tiksiniyorum..
Devlet devlet gezip Hz. Muhammed'e (a.s.) inanmayın diyen günümüz ebu cehillerinden, Efendimiz'in rahmeti ulaşmasın diye engel olan Ebu Leheblerden dolayı utanıyor ve haya ediyorum ya Rasulallah!
Utanıyorum, İHL 2. sınıf tefsir dersinde "hayatta en az bir defa mut'a yapmak imanın şartlarındandır" diye okutulmasından.
Utanıyorum, Müslümanım deyip Müslümanın malına mülküne çöken haramilerden, eşkıyalardan...
Utanıyorum, Müslümanın canı malı, ırzı bize ganimettir diyen ırz, namus hainlerinden... Utanıyorum asrın en büyük hırsızlarından!..
Utanıyorum, işkence altında hamile bırakılan kızlarımdan bacılarımdan.. Bu gün okuduğumda buz kesmiş, donakalmıştım. Daha ne kadar dayanacağız deyip yakama yapışacaklarından utanıyorum..
Musab, Uhud'da Allah Resulü'nün sancaktarıydı.. Kolları biçilince sancak yere düşmesin diye boynuyla tutmuştu..Boynu da kesilince yüzü koyun yere abanmış yüzünü saklamıştı.. Resulullah'a ne derim diye utanmıştı..
Şimdi de ben yüzümü kapatıyorum utanmak sana düşmezdi, ey Musab sen görevini yaptın.. Utanmak bana düştü, utanıyorum bacılarımdan, kızlarımdan, Anadolu anasına ne diyeceğimden utanıyorum.
Onlar şimdiye kadar yiğitleri doğurdular.. Onlar şimdiye kadar hep şehitleri doğurdular.. Onlar şimdiye kadar gözümde ne cennet sevdası ne cehennem korkusu diyen İ'layı kelimetullah adına dünyanın dört bir tarafına parasız pulsuz ve beklentisiz seferber adanmışları doğurdular...
Peki ya şimdi ne desinler? Utanıyorum, tiksiniyorum yalancı suratlarınızdan, iğreniyorum Kabe'ye yönelişlerinizden... Sahtekârlığınızdan, şeklinizden, libasınızdan... Saçınızdan, sakalınızdan, cübbenizden....
Essebebü kelfail fehvasınca şer'an hepiniz sorumlusunuz, ey sabiyyi müteşeyyihler!..Ey softa ham yobazlar!. Dinini adi bir dünya metaına satan fettan fetvacılar, satılık hocalar..Ne diyeceksiniz? Bu günahlara siz fetva verdiniz. Yarın güya inandığınız ahirette hesabını nasıl vereceksiniz? Allah'a ve Resulü'ne ne diyeceksiniz? Utanır mısınız, utanmaz mısınız bilmem ama ben utanıyorum..
Daha da nasıl dayanayım derlerse? İffet ve namus abidesi mahremlerime ne diyeyim? Anama, bacıma ne diyeyim? Anadolu anasına, kızlarıma ? Utanıyorum bir şey demekten..diyecek bir sözüm kalmadı. Yetti artık ağzım dilim kurusun ama yok musun ey adl-i İlahi yetiş artık ve işi gayretullaha havale ediyorum..acizim acizim
Aciz kalışıma utanıyorum, çaresizliğime utanıyorum.. müslümanların gafletinden, duyarsızlıklarından utanıyorum..
Cüleybib zina için izin demiş Allah Rasulü "başkasının senin annene, bacına, eşine, teyzene sarkıntılık yapmasını ister misin?" diye sormuş, hayır ya Rasulallah demişti.. Elini göğsüne koymuş dua etmiş ve evermişti...
Evet bu mahkum ve mazlumlara değil, siz ananıza siz bacınıza siz kızınıza tecavüz ettiniz...
Ama ya Rabbi aynı Rabbe, aynı peygambere, aynı Kur'ana dine inandığımızı zannettiğimiz bir güruh peydah oldu ki ne mal ne mülk ne ırz ayal koydular! ...Tüm haram helal cidarlarını yıktılar..
Anadolu anasının eteklerini kirlettiler, yarınlarını doğuracak ana adaylarını kirlettiler.. Geleceğimizi kararttılar... Neslimizi iğfal ettiler..
Ziyaretine gelen kocasına 'boşa beni eşin değilim artık. Dameni mi kirlettiler' deyip yüzünü saklayan bacıma ne diyeyim?
Kocası tutuklanan bacımın kapı komşusu bundan sonra cariyemsin deyişine engel olamadım namus timsali kızıma ne diyeyim?
Pakistan'da evinden kaçırılan kızlar beylerine ne desinler? Ben de kızlara, kocalarına, anneye ve öğretmen babaya ne diyeyim?
Onları ve iffetlerini değil değerlerimizi kutsallaştıran dinimizi kirlettiniz..mefahirimizi kirlettiniz talihsiz ve de nesepsizler!.
Siz Aişe annemize bir daha iftira attınız. Ağlattınız bir daha Onu.. Siz yeryüzünde iffet numunesi Meryem annemizi bir daha üzdünüz..
Mekke müşrikleri bu kadar karaktersiz miydiler? Bu kadar adi sefih ve ırz haini mi idiler? Bilmiyorum..siz ne derseniz deyin ben değildi diyorum ve utanıyorum. Sırplılar bu kadar gözü dönmüş sefihler miydi? Zannetmiyorum ve hicap ediyorum.. Çünkü bunlar Sırp, bunlar Yunan, bunlar Rus değillerdi. Bunlar güya müslüman kılıklı kişiler.. Bunlar müslüman kılıklı münafıklardı...
Mus'ab gibi yüzümü saklıyorum.. Sahip çıkamayışıma, ırzımı ve namusumu koruyamadığıma utanıyor, kahroluyorum..
Nolur ya Rab bu aylar Enbiyayı a.s. sıkıntılarından kurtardığın aydır. Zalim güruh karşısında bize nusret ver.. Haklarından gel.. Yanlarına koma.. Bütün enbiya duasına ve onlar a.s. hürmetine bizi de kurtar..Bu namus ırz ayal düşkünlerinden, düşmanlarından haram helal demeyip salyası akan bu yoz-yobaz tipli müslüman harami ve haydutlardan kurtar bizi ya Rabb!
Bahattin Karataş