BİR NEBİNİN SOYUNDAN, ALİ’LER SULBÜNDENİZ.
KUTLU BİR ŞECEREDEN, FÂTIMA GÜLLERİYİZ.
DEDEMİN MÜJDESİNDEN, CENNETİN SEYYİDİYİZ.
YEZİD TARAFTARINDAN, KERBELA ŞEHİDİYİZ.
GÖRÜNÜRDE VAHŞETTEN, BİR ZULÜM İÇİNDEYİZ.
BİZLER DE HERKES GİBİ KADERİN ESİRİYİZ.
BİDAYETİNDEN BERİ, HAVF-RECA İÇİNDEYİZ.
ZATEN BİZ ÖMÜR BOYU HEP AYNI ÇİZGİDEYİZ.
KABALIK BİZDEN IRAK, ZİRA BİZ MEDENÎYİZ.
BİLENLER BİZİ BİLİR, SEVGİ FEDAYİSİYİZ.
KERBELA’DA GURBETTE, FAKAT KURBİYETTEYİZ.
GAM DEĞİL SUSUZ KALMAK, BİZ RAHMET İÇİNDEYİZ.
KORKAKLIK VE TELÂŞIN SEMTİNİ HİÇ BİLMEYİZ.
ALLAH BİZE KÂFİDİR, GAYRİYİ DÜŞÜNMEYİZ.
DÜNYANIN HER YERİNDE NİCE HÜSEYİN’LERİZ.
ALLAH RIZASI İÇİN, HER ŞEYDEN VAZGEÇERİZ.
BU İMAN DAVASINDA, HEPİMİZ HÜSEYİN’İZ.
KİMSE ZARAR VEREMEZ, ZİRA İNAYETTEYİZ.
(Bir Muharrem hecelemesi)
BÂRÂN