Cehenneme açılan üç kapı: Şüphe, şehvet ve gazap

Cuma Karaman

Cuma Karaman

15 Ağu 2024 12:42

  • İbn Kayyim el-Cevzi, insanın manevi yolculuğuyla ilgili önemli tespitlerinde, cehenneme açılan üç kapıdan bahseder. Bu kapılar, insanı doğru yoldan saptıran ve onu manevi çöküşe sürükleyen tehlikeli içsel unsurlardır: Şüphe, şehvet ve gazap (öfke).

    1.Şüphe Kapısı

    İbn Kayyim'e göre, insanın cehenneme açılan ilk kapısı şüphe kapısıdır. Şüphe, insanın imanını sarsan ve onu hakikatten uzaklaştıran en tehlikeli manevi hastalıklardan biridir. Şüpheler, insanın inanç dünyasını zedeleyerek onun hakikatle olan bağını zayıflatır. Bu durum, insanın doğru ile yanlışı ayırt etme kabiliyetini de olumsuz etkiler ve onu manevi olarak boşluğa sürükler. Şüpheye kapılan bir kişi, hakikatten uzaklaşarak manevi çöküşe doğru adım atar. Bu kapıdan içeri girenler, cehenneme doğru bir yolculuğa başlar. Bu konuda, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin iman hakikatlerine dair eserleri, imanın etrafındaki şüpheleri izale eder. Kişinin imanını taklitten tahkike çıkarır, güçlendirir ve kuvvetlendirir. İman, şüpheyi asla kabul etmez; imanla şüphe bir araya gelmez. Ancak günümüzde imanın en büyük düşmanı şüphedir. Şüphecilik ise insanlarda farklı şekillerde kendini gösterir. Bir âlim ve bilginde bu, ilim libasına bürünür.

    2. Şehvet Kapısı

    İnsanın manevi çöküşüne neden olan ikinci kapı ise şehvet kapısıdır. Şehvet, insanın nefsine yenik düşmesine, dünya hayatının geçici cazibesine kapılmasına yol açar. Şehvet yalnızca cinsel arzularla sınırlı olmayıp, maddi hırslar, dünya sevgisi, makama, mevkiye ve paraya duyulan aşırı istek gibi birçok yönü de içerir. Bu kapıdan geçen kişi, dünya nimetlerinin esiri haline gelir ve manevi hayatını ihmal eder. Şehvetin kontrol altına alınamaması, insanı dünyevi arzuların peşinde koşan bir varlığa dönüştürür ve bu dönüşüm, manevi değerlerden uzaklaşmasına neden olur.

    Sonuç olarak, kişi cehenneme sürüklenir; ebedi ve daimi hayatını, fani ve geçici dünya hayatına feda eder.

    3. Gazap (Öfke) Kapısı

    Üçüncü kapı ise gazap, yani öfke kapısıdır. Öfke, insanın akıl ve iradesini felce uğratan, onu düşüncesizce hareket etmeye iten güçlü bir duygudur. Öfke anında insan, çoğu zaman doğruyu yanlışı ayırt edemez ve kontrolsüz davranışlar sergiler; bu durum hem kendisine hem de çevresine zarar verir. Gazap, insanı adaletsiz, merhametsiz ve sert yapar. Bu kapıdan içeri giren kişi, kin, nefret ve intikam duygularıyla hareket eder; bu duygular insanı hem ruhen hem de bedenen yıpratır. Öfkenin kontrol altına alınamaması, kişiyi cehenneme götüren bir yol haline gelir.

    Sonuç

    İbn Kayyim el-Cevzi'nin bu tespiti, insanın manevi hayatında karşılaştığı en büyük tehlikeleri işaret etmektedir. Şüphe, şehvet ve gazap, insanı doğru yoldan saptıran, onu manevi çöküşe sürükleyen üç büyük kapıdır. Bu kapılardan herhangi birine yenik düşmek, insanı cehenneme götürebilir. Ancak bu kapıları kapalı tutmak, manevi disiplin ve içsel dengeyi koruyarak mümkündür. Sağlam bir iman, nefse hakimiyet ve öfkeyi kontrol edebilme becerisi, bu tehlikelerden korunmanın temel yollarıdır. Bu kapıların bilincinde olarak, her birimizin bu tuzaklara düşmemek için çaba göstermesi gerekmektedir.

    Konuyu ayetler ve hadisler ışığında ele aldığımızda, bu kapıların açılmamasına dikkat etmenin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bediüzzaman Said Nursi ve İbn Miskeveyh'in de belirttiği gibi, insanın duygularının ifrat (aşırılık) ve tefrit (yetersizlik) noktalarından uzak durması gerekmektedir. Şüphecilikte ifrata kaçmak ya da tamamen şüphesizlik içine düşmek, ciddi bir manevi hastalığa yol açabilir. Bu duyguların vasat (orta) noktada tutulmaması insanlara zarar verir, ve maalesef bu dünya, cennet olması gerekirken cehenneme çevriliyor.

    15 Ağu 2024 12:42
    YAZARIN SON YAZILARI