Vücudumuz güneşten en iyi şekilde yararlanmak için yaratılmıştır. Derimiz yani cildimiz ise en büyük organımız olarak koruma görevinden dolayı kendisini onarabilme ve yenileyebilme özelliğine sahiptir. Derinin en dış tabakasından sürekli olarak ölmüş deri hücreleri atılır ve onların yerine yenisi geçer. Derin bir güneş yanığı yaşadıysanız, bu tür cilt onarımını fark etmişsinizdir. Cildiniz soyulabilir ve genellikle bir veya iki hafta içinde normale döner.
Sadece besinlerden yeterli miktarda alımı çok zor olan D vitamini, güneş yardımıyla derimizde üretilir. Güneşin UV ışınları, kemiklerimiz, kan hücrelerimiz ve bağışıklık sistemimiz için önemli olan D vitaminiyle birlikte kalsiyum ve fosfor minerallerinin kullanılmasına yardımcı olur. Yeteri kadar güneş ışığı alamayanlarda MS (multipl skleroz) ve diğer otoimmün hastalıkların gelişme riski daha yüksek olabilir. Araştırmalar bu durumun vücutta yeteri kadar D vitamini bulunmamasına bağlı olabileceğini gösteriyor. D vitamini takviyesi almanız gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmayın.
Güneşlenmek, duygusal durum bozukluğunu (anksiyete ve depresyonu) serotonini artırırarak önler. Aynı zamanda gün ışığı vücudumuzun iç saatini (sirkadiyen ritm) ayarlamak için gereklidir. Özellikle sabahın erken saatlerindeki güneş ışığı, insanların geceleri uyumasına yardımcı olur ve kilo almanızı engeller. Bu saatlerdeki güneşlenme, deri altındaki yağ hücrelerini küçülterek zayıflamanıza yardımcı olur. Ancak kontrolsüz güneşlenmek de ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Güneşin faydalarını biliyor olsak bile Ultraviyole (UV) ışınlarının cilde zararlarını da göz ardı etmemeliyiz.
Güneş ışınları UVA ve UVB nedir?
Güneş ışığı hem görünür hem de görünmez ışınların karışımı olarak bize ulaşır. Dünya yüzeyine ulaşan UV ışınlarının uzunlarına UVA ışınları, daha kısa olanlara UVB ışınları denir. UVB ışınlarına çok fazla maruz kalmak güneş yanığına neden olabilir. UVA ışınları, UVB ışınlarından daha derine nüfuz edebilir ve her ikisi de cilt sağlığını etkileyebilir. Bu ışınlara uzun süre maruz kalmak cildimizin (derimizin) esnekliğini etkileyerek kalınlaşmasına, kırışmasına veya incelip hassaslaşmasına neden olur ve erken yaşlanmamızın sebebi olarak karşımıza çıkar. İlerleyen ve dikkat edilmeyen güneş yanıkları cilt kanserine de yol açabilir. Araştırmacılar, cilt kanseri türlerinin çoğunlukla güneşten kaynaklandığını düşünüyor. Bu nedenle, 15 dakikadan daha uzun süre dışarıda kalacaksanız güneş kremi kullanmak veya hafif giysilerle cildinizi örtmek çok önemlidir.
Peki ne kadar ve nasıl güneşlenmeli?
Bu cevap herkes için farklıdır. Cilt tonunuza, yaşınıza, sağlık geçmişinize, beslenmenize ve yaşadığınız yere bağlıdır. Araştırmalar güneşte her gün yaklaşık 20 dakika uygun giysilerle kalmanın, D vitamini ihtiyacının doğal yollarla karşılanması için yeterli olduğunu ve yüzünüzün, ellerinizle kollarınızın iç taraflarının en iyi güneş alabileceğiniz bölge olduğunu gösteriyor. Günün erken saatleri maksimum fayda için en uygun vakitlerdir. Daha uzun süre güneşte kalmak istiyorsanız koruyucu krem kullanmanız, güneşin zararlı etkilerinden korunmanızı sağlar. Aksi takdirde cildiniz güneşten yanar ve iyileşmek için bağışıklık sisteminizdeki beyaz kan hücrelerini kullanır. Bu da, vücudunuzun mikroplarla savaşma yeteneğini etkiler ve hastalanma olasılığınızı artırabilir.Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalma durumunda ise cildin hassasiyeti artabilir. Kırmızı kaşıntılı şişlikler olarak kendini gösteren bu durum Polimorf ışık erüpsiyonu (PMLE) ya da farklı bir deyişle güneş zehirlenmesi olarak bilinir. Ve en sık görülen güneş alerjisi türüdür.
Güneş koruma faktörü (SPF) ne anlama geliyor?
Güneş koruma faktörü SPF (Sun Protection Factor), güneş kremlerinin UVB radyasyonuna karşı sunduğu koruma miktarının bir göstergesidir. Farklı SPF değerleri, güneş ışınlarının etkisini ve güneş koruyucu ürünün bu etkiyi ne kadar azalttığını gösterir. SPF, güneşin ilk etkisi olan kızarıklık reaksiyonuna karşı güneş kreminin koruma gücünü tahmin etmeye yarar. Güneş koruyucular 15, 30 veya 50 gibi bir koruma faktörü (SPF) ile etiketlenir. 30 faktörlük güneş koruma kremi 15 faktörlük güneş kreminden daha fazla koruma sağlar. Fakat iki katı kadar koruyucu olduğu anlamına gelmez. 50 faktörden daha yüksek olan güneş kremleri UVB korumasında sadece farklılık gösterir. Doğru SPF’li güneş koruyucu için size özel yorumu uzmanınızla görüşerek karar vermeniz en doğrusu olacaktır.
Genellikle önerilen en az 30 SPF kullanımıdır. 50 veya daha yüksek bir SPF, doğrudan ve uzun süre güneşe maruz kalma halinde veya açık teniniz varsa en iyisidir. Kısa süre için güneşe maruz kalınacaksa ya da güneş ışınlarının yatay olarak dünyaya geldiği saatlerde dışarı çıkılacaksa, kullandığınız güneş kreminin faktörü daha düşük olabilir. Güneşsiz, bulutlu ve rüzgârlı havada yüzünüz kızardıysa, güneş yanığı olma ihtimaliniz yüksektir. Yani aslında günlük dilde "rüzgâr yanığı" diye ifade edilen bu durum, UV ışınlarının bulutlara nüfuz etmesi ve bulutlardan yansımasıyla gerçekleşen güneş hasarıdır. Güneş ışığının bol olduğu bu yaz günlerinde en sağlıklı şekilde faydalanabilmeniz dileğiyle…
Twitter : @esrabc