Son günlerini geçirdiğimiz Ramazan ayı, alışkanlıklarımızı değiştirmek için harika bir zaman dilimidir. Oruç ibadetini nasıl anladığımıza bağlı olarak Ramazan’ı değerlendirme şeklimiz de değişkenlik gösterebilir. Oruç, bugüne kadar mevcut olan en karmaşık irade gücü egzersizi olarak kabul edilir. İnsanı harekete geçiren güce dürtü adı verilir. Yaşamı sürdürmek adına yemek, içmek, uyumak gibi ihtiyaç duyulan temel dürtüler vardır. Dürtülerin kontrolünü güçlendiren oruç, iyi davranışların geliştirilmesine yardımcı olur. İşte bu yüzden Ramazan, güzel ahlâkı ve alışkanlıkları geliştirmeyi hedeflemek için çok doğru bir zamandır.
Ancak bunlar her zaman kolay olmayabilir. Bu, kişinin iradesini güçlendirme ve öz kontrolüyle ilgili bir durumdur. İrade eksikliği olumlu değişimin önündeki en önemli engeldir. Kaslarda olduğu gibi kişinin iradesinin düzenli antrenmanlarla güçlendiğini gösteren bilimsel araştırmalar vardır. Düzenli alıştırmalar olmadığı takdirde, irade kasları zayıflar. İrade gücünün zıttı bağımlılıktır, bu da esasen özdenetim eksikliğidir. Beyin hareketliliğinde nörokimyasal olarak, oruç tutmak, iradenizi ve özgüveninizi arttırır. Bu da dopamin hormonu seviyelerinin artmasına bağlı olarak, davranışların daha kontrollü ve bilinçli olması şeklinde gerçekleşir. Hazır Ramazan ayındayken ve bedenimiz oruca alışmışken bazı davranışları dopamin detoksuyla değiştirmeye var mısınız?
Dopamin nedir?
İnsan beyni her yönüyle eşsiz özelliklerle yaratılmıştır. Dopamin, beyinde doğal olarak üretilen ödül ve motivasyondan sorumlu hormondur. Dopamin hormonunun hareket, hafıza, öğrenme, motivasyon, dikkat ve odaklanma, uyku düzeni, stres seviyesi üzerinde etkileri vardır. Bu yüzden dopamin miktarının fazla veya az salgılanması bazı sorunlara sebep olabilir. Parkinson, alkol, uyuşturucu, sosyal medya gibi bağımlılıkları bu sorunlara örnek verilebilir. Bizim keyif alacağımız davranışlarımıza sebep olan ve bize kalkıp bir şeyler yapmak için motivasyon veren bir arzudur. Bu elbette kötü bir durum değildir, fakat kendimizi kontrol edememeye başladığımızda sıkıntılı sonuçların ve bağımlılıkların görülmesi kaçınılmaz olur.
Dopamin Detoksu nedir?
Dopamin detoksu, ödül duyarlılığını azaltma umuduyla belirli bir süre için dopamin üreten faaliyetlerden veya “zevklerden” uzak durmayı gerektirir. Davranışlara oruç tutturmak diyebileceğimiz bu detoksta görev alan dopamin, beynimizde ödül hormonu olarak geçen bir kimyasaldır. Keyif veren durumlar beynimizden dopamin hormonu salgısını arttırır ve kendimizi daha mutlu hissetmeye başlarız. Saatlerce bilgisayar başında oyunla veya sosyal medyada vakit geçirmek, alışveriş yapmak, çikolata cips yemek… Mutlu olmak için bunları sürekli yaptığımızda ise zamanla bağımlı olarak “dopamin toleransı” geliştiririz.
Zevk aldığımız aktiviteleri ne kadar tekrarlarsak tekrarlayalım eskisi kadar mutlu olamadığımızın farkına bile varamayız. Yani bizi kısa vadede mutlu eden aktiviteler, uzun vadede sıkıntıya sokarak gerçek anlamda fayda sağlayacağımız eylemlerden uzaklaştırır. Bu durum için California Üniversitesi Klinik Psikiyatri Profesörü Cameron Sepah’ın makalesinde, zevk aldığımız için çok fazla tekrarladığımız sonrasında da sıkıldığımız, aktiviteleri kontrol altına almanın yolunun dopamin detoksundan geçtiğini ifade ediyor. Ancak dopamin detoksunun bilimsel olarak araştırılmış bir yaklaşım olmadığını belirtmek gerekir. Bu yaklaşımın amacı duygusallık nedeniyle yemek içmek, aşırı internet kullanmak ve oyun oynamak, alışveriş yapmak, heyecan ve yenilik arayışı gibi bağımlılığa neden olan duygusal aktivitelere daha az yönelmelerini sağlamaktır. İşte bu noktada Ramazan ayı vesilesiyle daha zor olan dil, kulak ve göz orucunu tutabilenler aslında dopamin detoksuna da başlamış olurlar. Kendini kontrol edebilme ve yaşamı değiştiren olumlu alışkanlıkları yeniden kazanma Ramazan’ın düsturlarındandır.
Dopamin Detoksu ve İtikâf
Dopamin detoksuna niyetiniz varsa kendinizi sosyal medya, sağlıksız besinler veya gereksiz alışveriş gibi zararı dokunabilecek uyaranlardan uzaklaştırmaya hazırsınız demektir. Daha az dürtüsel alışkanlıklar ve yaşam tarzı seçimleri dopamin üretimindeki fazlalık veya eksikliği dengeler. Dürtüsel alışkanlık, bir kere alışkanlık kazanıldıktan sonra bu davranışların yoğun şekilde tekrarlanmasıdır. Modern ve teknoloji merkezli toplumun bize sunduğu anlık ödüllerin (mutluluk) yerine, beynimizin potansiyel olarak biz fark etmeden, bağımlılık yapan davranışlardan uzaklaşmak için ara vermesine veya sıfırlamasına fırsat tanımaktır. Çünkü insan vücudu, belirli uyaranlara maruz kalmasa bile doğal olarak dopamin üretir.
Dopamin detoksunun doğru tanımı, dünyadan uzak durma dönemidir. Genellikle Ramazan ayının son günlerinde sünnet olduğu için yaygın olan itikâfla birebir uygunluk gösteren bu tanım kendimizi ruhen ve bedenen sıfırlamak suretiyle yenilenmemizin gerekliliğini gösterir. İtikâf, insanı dünyevî meşguliyetlerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olmasının yanında, tefekkür etme imkânı da sağlar. Zaman zaman kendimizi dinlemeye ve nefsimizi arındırmaya ihtiyacımız vardır. Bilimsel çalışmaları devam eden dopamin detoksunu da itikâf gibi birkaç saat veya birkaç gün yaparak zihninizi arındırabilir ve dinlendirebilirsiniz. Alışkanlıklara sınırlar koymak, farkındalıkla hareket etmek, iradeyi güçlendirerek daha iyi bir karakter geliştirmek için kaçırılmayacak fırsat olan bu son günleri en güzel şekilde değerlendirebilmek ümidiyle…