Su, insan vücudunun yüzde altmış ila yüzde seksenini oluşturur; vücuttaki toksinlerin atılmasına ve tükürük gibi vücut sıvılarının üretilmesine yardımcı olmak için gereklidir. Su ayrıca düzenli bağırsak işlevine, optimal kas performansına ve temiz, genç görünen bir cilde katkıda bulunur. Bununla birlikte, yeterince su içmemek, dehidrasyona ve yorgunluk, baş ağrısı, zayıflamış bağışıklık ve kuru cilt gibi olumsuz belirtilere neden olabilir. Sağlık sorunlarınız yeterince su içmemenizden kaynaklanıyor olabilir mi? 

Su içmeyi arttırmanız gerektiğini gösteren işaretlerden bazıları;

Dehidrasyona bağlı baş ağrıları oldukça sık görülür. Yoğun aktivite, dehidrasyona neden olan aşırı terlemeye yol açar. Su kaybı kanınızı daha kalın hale getirir ve bu da gerekli miktarda oksijen taşımayı zorlaştırır. Beyninizin baş ağrısına yol açabilecek kadar oksijen almayacağı anlamına gelir. Baş ağrısı sinyallerinde yeteri kadar su içip içmediğinizi düşünün.

Yeterince su içmemek vücutta genel bir sıvı kaybına neden olabilir. Bu sıvı kaybı, kaslar da dahil olmak üzere organlara oksijen ve besin sağlamak için kalbe aşırı baskı uygulayan kan hacminde bir azalmaya yol açabilir. Su eksikliği, vücudunuz yeterli su olmadan çalışmaya gayret ederken yorgunluk ve düşük enerji dönemleri yaşamanıza neden olabilir. Kaliteli bir gece uykusu almanıza rağmen kendinizi sürekli halsiz ve yorgun hissediyorsanız, su alımınızı artırmanız gerekir.

Su, hastalık ve enfeksiyonla savaşmak için toksinlerin, atıkların ve bakterilerin vücuttan atılmasına yardımcı olur ve ayrıca bağışıklık sisteminizi güçlendirir, böylece daha az hastalanırsınız. Sürekli hastalanıyormuşsunuz gibi görünüyorsa, vücudunuzu toksinlerden arındırmak ve optimal seviyede çalışmak için daha fazla su içmeye başlamalısınız. Su eksikliği de yorgunluğa neden olduğundan, fiziksel olarak daha az aktif olma eğiliminde olabilirsiniz, bu durum zayıflamış bağışıklık için başka bir risk faktörü oluşturur.

Su, tükürük üretimi için gereklidir. Tükürük de dişlerin ve diş etlerinin bakterilerden korunmasını sağlar. Su eksikliği tükürük üretimini engeller; dilde, dişlerde ve diş etlerinde bakteri birikmesine neden olarak ağız kokusu oluşmasına neden olur. İyi bir ağız hijyeni uyguladığınız halde kronik ağız kokusu çekmeye devam ediyorsanız, yeterince su içmiyor olabilirsiniz. 

Su, dışkınızı yumuşak tutarak ve sindirim sisteminde kolayca hareket ettirir ve iyi sindirimle düzenli bağırsak hareketlerini destekler. Yeterince su içmemek, vücudunuzun sıvı kaybını telafi etmek için dışkıdan su çekmesine neden olabilir, bu da geçmesi daha zor olan daha sert dışkıya yol açar. Bağırsak hareketleriniz düzensiz ve seyrek ise kabızlığı ve şişkinliği gidermek için daha fazla su içmeyi deneyin.

Su, cildinizin daha parlak, canlı ve daha genç görünmesini sağlamak için cilt hücrelerini nemlendirir ve dolgunlaştırır. Bununla birlikte, su eksikliği cildin dolgunluğunu ve elastikiyetini kaybetmesine neden olarak kuruluğa, pul pul dökülmelere, ince çizgilere, kırışıklıklara ve sarkan cilde neden olabilir. Su, zararlı toksinleri vücuttan atarak akne ve diğer cilt problemlerini azaltmaya da yardımcı olur. Güzellik ürünleri ve cilt bakımı cildinizin görünümünü iyileştirmede başarısız oluyorsa, daha genç bir görünüm elde etmek ve cilt problemlerini azaltmak veya iyileştirmek için daha fazla su için.

Dehidrasyon, vücudun enerji için glikoz depolarına ulaşma kabiliyetine müdahale eder ve şeker ve karbonhidrat oranı yüksek yiyecekler için istekleri tetikleyebilir. Çikolata, çörek, kurabiye ve şekerlemeler gibi şekerli yiyecekler için alışılmadık ve ani istekler, vücudunuzun yiyeceğe değil, suya çok ihtiyacı olduğunu gösterir. Yakın zamanda bir şeyler yemiş olmanıza rağmen canınız şeker çekiyorsa veya açlık hissediyorsanız, vücudunuzun su ihtiyacını gidermek ve yeme isteğinizi azaltmak için daha fazla su içmeyi deneyin.

Vücudunuz susuz kaldığında, böbrekler işlevlerini sürdürmek için mümkün olduğunca fazla sıvı tutar. Bu, düşük su alımının en yaygın belirtilerinden biri olan idrara çıkmanın azalmasına neden olur. Su eksikliği, idrarınızın renginin daha koyu, daha ağır koku ve bulanık bir görünüme sahip olmasına neden olabilir. Vücudunuzda toksinleri ve bakterileri dışarı atmak için yeterli su bulunmadığında daha yüksek bir idrar yolu enfeksiyonu riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Daha sık idrara çıkmaya başladığınızda ve idrar daha berrak, daha açık renkli ve çok daha az kokulu olduğunda yeterince su içtiğinizi anlayacaksınız.

Ter kokusunun artması, hızlı kilo alımı, enerji düşüklüğü, odaklanma sorunu, göz kuruluğu, kramplar ve daha başka pek çok problemin temelinde yeterince su içilmemesi gerçeği var. Çok sıvı tüketmenin su içmekle eş değer olmadığı, hiçbir sıvının suyun yerini tutamayacağı unutulmamalıdır.