Panik atak, aniden başlayan, birkaç dakikadan bir saate kadar süren yoğun bir korku dönemidir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı, baş dönmesi ve büyük felaket korkusu gibi birçok zihinsel ve fiziksel semptomu vardır. Bu semptomlar, kalp hastalıkları gibi tıbbi sorunların belirtilerini taklit edebildiğinden insanlarda ciddi endişelere neden olabilir. Gerçek bir tehlike veya görünürde bir neden olmadan da panik ataklar meydana gelebilir. 

Panik atakta çevredeki bir uyaran (ses veya koku olabilir) kalbinizin hızlı atmasına neden olabilir. Bu da beyninizde bir tehlike alarmıyla vücudunuzun korku tepkisini başlatır. Yani aslında panik atak bir çeşit vücut savunma mekanizmasıdır. Panik ataklar aslında yaşamı tehdit etmez ancak atağı yaşayan kişi ve yakınları için korkutucu olabilir. 

Panik atak genellikle aniden ve hiçbir uyarı vermeden başlar. Birdenbire göğüs ağrısına ve nefes alma sorunlarına yol açarak tıbbi yardım alma ihtiyacına neden olabilir. Panik atak tanısı konulabilmesi için, bu dönemde aşağıdaki belirtilerden en az dördünün aynı anda görülmesi gerekir:

1. Göğüs ağrısı veya rahatsızlık

2. Üşüme veya hararet hissi

3. Gerçek dışı duygular veya duyarsızlaşma 

4. Hızlı atan veya çırpınan kalp

5. Ölme korkusu

6. Kontrolü kaybetme veya "delirme" korkusu

7. Baş dönmesi, dengesizlik, sersemlik veya bayılma hissi

8. Boğulma hissi

9. Bulantı veya karın ağrısı

10. Uyuşma veya karıncalanma hissi

11. Nefes darlığı veya boğulma hissi

12. Terleme

Panik atağı bazı psikolojik durumlar tetikleyebilir; Bunların başında agorafobi gelir. Genellikle açık alanlarda veya kalabalık yerlerde olma korkusu olarak tanımlanır. Bu durum, kişinin kendini güvende hissetmediği yerlerde tetiklenir. Agorafobisi olanlar, evlerinden veya güvenli buldukları yerlerden uzakta olma düşüncesi ile bile yoğun bir endişe ve korku hissederler. Ve bu durumda panik atakları tetiklenir. Kalabalık mekânlar, alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları, sevmediği insanların bulunduğu ortamlar huzursuzlukla birlikte panik atak semptomlarının görülmesine neden olur. Obsesif kompulsif bozukluk yani derin düşüncelere dalmaya yol açan takıntılar, fobiler, travma sonrası stres bozukluğu ve kaygı panik atak etkenleri arasındadır.

Devam eden, beklenmedik panik atakları olan ve başka bir panik atağı hakkında endişelenerek zaman harcayan bir kişide panik bozukluğu olabilir. Panik bozukluğu olan kişiler daha fazla panik atak yaşamaktan korkabilir ve yaşam kalitelerini etkileyen sürekli bir korku durumu yaşayabilirler. Çoğu zaman davranışlarını ve alışkanlıklarını o kadar değiştirirler ki, bu durum günlük aktivitelerini sekteye uğratır. Bu, kişinin sosyal etkinlikleri, okulu veya işi kaçırmasıyla sonuçlanabilir. Panik bozukluğu olan kişiler zihinsel ve fiziksel huzursuzluklardan dolayı panik atak geçirirler. 

Hayır. Herhangi bir test yoktur ancak doktor teşhisi ve takibi, belirtilerinize göre panik bozukluğunuz veya başka bir rahatsızlığınız olup olmadığını belirleyebilir. Belirtileriniz, korkularınız, stresiniz ve aile geçmişiniz için tam bir fiziki muayene, kan testi veya psikolojik değerlendirmeye tabi olmak teşhisi kolaylaştıracaktır. Çoğu durumda, tek bir panik atak acil tıbbi müdahale gerektirmez. Ancak belirtileri ciddiye almalı ve doktorunuza danışmalısınız. Değerlerinizi ve semptomlarınızı inceledikten sonra kardiyak aritmi, solunum yolu hastalıkları, pulmoner emboli, tiroid bozuklukları, adrenal tümörler veya ilaç yan etkileri gibi tıbbi bozuklukların olmaması halinde panik atak teşhisi konulabilir.

Panik atağın yaklaştığını hissettiğinizde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler sizi rahatlatabilir:

• Yavaş ve derin nefes almaya odaklanmak, hızlı nefes almayı veya endişeli duyguları yönetmenize yardımcı olabilir. 

• Bunun bir panik atak olduğunu kabul etmek ve farkında olmak, geçici olduğunu ve kalp krizi olmadığını kendinize telkin etmek daha kolay atlatmanızı sağlayabilir.

• Eğer mümkünse, bulunduğunuz yerde kalmaya çalışın. Ayrılmak, panik atak geçirdiğiniz yerden korkmanıza ve gelecekte buradan kaçınmanıza neden olabilir.

• Odaklanacak bir nesne bulun. Görebildiğiniz bir şeyi seçin ve onunla ilgili ilginç kullanım alanları düşünün. Tüm enerjinizle nesneye odakladığınızda ve onu kendinize ayrıntılı olarak tanımladığınızda paniğiniz azalabilir.

• Olumlu, huzurlu görüntülere odaklanın. Kendinizi deniz kıyısı ya da orman gibi sessiz, sakinleştirici bir yerde hayal edebilirsiniz.

Hayat tarzınızdaki bazı küçük değişiklikler daha sonraki panik atakların önlenmesine yardımcı olabilir. Düzenli olarak nefes egzersizleri ve fiziksel aktivite yapmak stresi azaltabilir ve ruh halinizi iyileştirebilir. Sağlıklı yemekler yemek kan şekerinizi sabit tutabilir, bu da enerjinizi ve mental sağlığınızı düzenleyebilir. Mümkünse yüksek dozlarda kafeinden kaçının. Kafein, bazı insanlarda sinir sistemini uyararak anksiyete düzeyini artırabilir. Panik atağı olan kişilerde zaten yüksek olan anksiyete düzeyleri, kafein tüketimiyle daha da artabilir. Profesyonel yardım ve sevdiklerinizin desteğiyle, panik ataklara karşı daha güçlü durabileceğiniz huzurlu günler dilerim.