Ezher
Üniversitesi'nde yeni biten 500 sayfalık master tezinin ismi
şöyle:
“Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Hizmet Modeli: Toplum ve Ümmetin Yeniden Dirilişinde Bir Model Analizi”
Tezin jüri üyelerinden Prof. Seyid Mustafa Ebul Cud şöyle diyor:
“Tezi satır, satır okudum. Benim için yepyeni bir keşif oldu. Fethullah Gülen'i ve Hizmet hareketini tanıdım... Bu düşünceyi bütün dünyaya anlatmamız lazım...”
Tezin
danışmanı Prof. Mecdi Abdülgaffar'ın sözleri şöyle:
“Fethullah Gülen'i ve Hizmet hareketini yakından tanıma fırsatı buldum. Müslümanlar olarak ihmal ettiğimiz iki noktaya ciddi bir şekilde eğilmiş: Eğitim ve ilim... Böyle bir teze danışmanlık yaptığımdan dolayı çok mutluyum.”
Prof. Muhammed Abbas El Muğni ise, “Yeni nesillerin Gülen'i tanıması lazım. Güneş balçıkla sıvanmaz...” diyor.
İslam aleminde üç ülke sayarsanız bunlardan biri Mısır'dır. Aynı zamanda Afrika'nın kalbidir Mısır... Ezher Üniveristesi de hala İslam aleminin en eski, en köklü ve en önde gelen eğitim kurumlarından biri..
Mısır da Türkiye gibi siyasi çalkantılardan çok çekti. Büyük acılar yaşadı. Halen de yaşamaya devam ediyor. Hizmet felesefesinin İslam alemi ve Afrika için taşıdığı önemi görüyor Mısır ve Ezher uleması...
El Şebab, Boko Haram gibi din adına terör estiren örgütlerin hakim olmaya çalıştığı Afrika kıtasında, 49 ülkede, her dinden her etnik gruptan çocukların beraber eğitim gördüğü mekanlardır Hizmet okulları...
Asya'ya bakın, aynı çalkantılar...
İslam devleti kurmak iddiasıyla ortaya çıkanlar hiçbir İslam ülkesinde insanlara huzur getirmedi. Taliban da Afganistan'da İslam adına iktidara geldiğini söylüyordu. Perişan ettiler Afganistan'ı... Aynı radikal hareketler Irak ve Suriye'yi cehenneme çevirdiler.
İslam alemi radikal hareketlerden çok çekti. Batıya karşı cihad yaptıklarını iddia eden bu radikal hareketler, Batılılardan çok Müslümanları öldürdüler ve öldürmeye devam ediyorlar.
Bu radikal hareketler yüzünden bugün İslam aleminin her tarafında kaos var. Her gün canlı bombalar patlıyor. Allah'ın evi camiye ibadete giden bir Müslüman, bir canlı bombanın saldırısı ile hayatını kaybediyor.
Daha önce burada sözünü etmiştim. Harvard Üniversitesi'nden Noah Feldman, 2012 yılında yayınlanan “İslam Devleti'nin Yükselişi ve Çöküşü” kitabında, siyasi emelleri için alimler sınıfını tahakküm altına alan İslamcıların çöküş hikayelerini anlatıyor.
Usame Bin Ladin'den Ebubekir Bağdadi'ye, bütün radikal hareketlerin liderlerine bakın, geleneksel İslami eğitim ve bilgiden mahrum olduklarını görürsünüz.
İslamda ulema sınıfı bilgiyi ve hikmeti temsil eder. O yüzden bütün radikaller alimleri önlerinde engel görürler. Suriye'nin selamete ermesi için gayret sarf eden Ramazan El Buti'nin Şam'da camide öldürülmesinin sebebi de buydu.
Bugün Türkiye'nin radikal islamcılarının Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketine yaptıkları tam da budur.
Geçtiğimiz günlerde bir haber vardı. Haberde, Almanya'da radikallerin yüzde otuzunun Türkiye kökenli oldukları ifade ediliyordu. Türkiye'nin radikal İslamcıları maalesef, Avrupa'daki Türkleri de radikalleştirdiler. Halbuki, daha bir kaç yıl öncesine kadar bir “Avrupa İslamı”nın doğuşundan söz ediliyordu.
Geçtiğimiz yılın eylül ayında Alman devlet televizyonu ZDF için Fethullah Gülen Hocaefendi ile röportaj yapan Kamran Sarfiarian, bir soruda, “Hizmet'in Almanya'da 300'den fazla okulu ve derneği var” diyordu.
Sadece Almanya'da bu kadar kurumla “Hizmet” üreten bir hareket...
“Hizmet” kadar bu hareketi ve bu faaliyetleri anlatacak orijinal ve güzel başka bir ifade yok... İslam'a ve insanlığa hizmet...
Bir de Türkiye'nin radikal İslamcılarına bakın... İslam alemine ve dünyaya ne vaat ediyorlar Allah aşkına?..
Turgut Özal'ın liderliğindeki Türkiye, İslam ve demokrasinin bir arada yaşadığı bir model ülkeydi. Yıllarca yönetim sistemleriyle büyük acılar yaşamış İslam coğrafyasında Türkiye, imrenen ve örnek alınan bir ülke olma yolundaydı.
Ama bir de şimdiki Türkiye'ye bakın... Sadece içeride büyük çalkantı yaşayan bir ülke değil, etrafındaki ülkelere de istikrarsızlık ihraç ediyor.
Daha da vahimi, Türkiye artık radikal hareketlerin beslendiği, kolayca eleman devşirdiği bir ülke haline geldi. İslam ve demokrasinin model ülkesinden, dünyaya terörist ihraç eden ülkeye... İşte yeni Türkiye bu.
Türkiye'nin radikal İslamcılarının ülkeye verdiği zarar, yarım yüzyılda ancak telafi edilebilir.
Bu yazıyı yazarken haberlere bakıyordum. Romanya'daki Hizmet okullarının Romanya bilim olimpiyatlarında tam 70 madalya kazandıklarını anlatıyordu bir haber...
Dünyanın her tarafından Hizmet okulları bu başarıları ürettiler.
Türkiye'deki okulları, üniversiteleri ve kurumları tahrip ettiler Türkiye'nin radikalleri... Ama dünyanın 170 ülkesinde Hizmet kervanı yoluna devam ediyor.
Afrika'da, Asya'da, Avrupa'da, Amerika'da, Avustralya'da...
Geçtiğimiz yıl Afganistan'a gitmiştim. Başkent Kabil, Kandahar, Herat, Mezar-ı Şerif bölgelerindeki Hizmet okullarını ziyaret ettim. 2015'te Afganistan'daki okullardan mezun 455 öğrencinin 454'ü üniversitelere yerleşti. Afganistan’daki okullar, 2003-2007 arasında olimpiyatlarda Afganistan'a 717 madalya kazandırdılar.
Hatırlayın, Taliban Afganistan'da iktidara geldiğinde, yaptığı ilk işlerden biri Hizmet okullarını kapatmak olmuştu. Aynı zihniyet... Türkiye'nin Talibanları bugün aynı şeyi yapıyorlar. Yarım asırda inşa edilmiş eğitim kurumlarını tek tek yıkıyorlar.
Ama bir de 7 milyarlık bir dünya var. Ve bu dünyada Hizmet felsefesine olan ihtiyacın her geçen gün daha da arttığını gören bir insanlık alemi...
Ezher ulemasının sözleri işte bu tarihi gidişata şahitlik yapıyor.
Faruk Mercan