Ziyaret notları… Himmeti Ali Tutma Zamanları

Faruk Mercan

Faruk Mercan

10 Eki 2023 09:03
  • Ziyaret notları… 

    Kıymetli bir heyet Fethullah Gülen Hocaefendi ile görüşüyor İçlerinden biri, “Hocam size dua etmek istiyoruz, nasıl dua etmemizi istersiniz?” diyor. Hocaefendi, “Allah istikametten ayırmasın diyelim” cevabını veriyor. Daha üç gün önce yine misafirleri ile görüştüğü salondayız. Misafirler oturur oturmaz ağzından aynı dualar döküldü: “Allah afiyet versin, Cenab-ı Hak istikametten ayırmasın…” 

    Bir başka gün bir misafir grubu ayrılmak için izin istiyor ve kendisinden dua talep ediyorlar. Hocaefendi “Allah ihlasla Hizmet yolunda daim eylesin” diyerek onlara dua ediyor. Misafirler bu cümlenin devamı gelecekmiş gibi biraz bekliyorlar, Hocaefendi onların bu beklentisini görünce şöyle diyor: “Bu duanın daha ötesi yok ki...” 

    Size nasıl dua edelim denildiğinde Hocaefendi, hastalıklarına şifa için dua edilmesini isteyebilirdi veya şahsi ile alakalı başka bir şey söyleyebilirdi. Ama Hizmet yolundaki bütün insanlarımızı ihata edecek şekilde, istikamet üzere olmamız için bu külli duayı salık veriyor. 

    Talebelerinin anlattığına göre Bediüzzaman Hazretlerinin çok uzun bir dua listesi varmış. Bütün peygamberleri, velileri, talebelerini, kapsayan bir dua listesi… Erkenden kalkan, teheccüt namazı kılan Bediüzzaman Hazretleri hemen her gün bu dua listesi ile dualarını tamamladıktan sonra talebeleri ile sabah namazı kılarmış.

    Hocaefendi de hayatı boyunca hep böyle dua listeleri ile insanlarımıza dua etti. Hep duanın ehemmiyetine, husûsiyle külli yapılan, aynı anda çarpan kalplerden yükselen duaların ehemmiyetine işaret etti. 

    Bu kutsi Hizmet dairesinde bulunan insanların birbirlerine yapacakları en güzel dua başka ne olabilir?

    “Allah bizi istikametten ayırmasın, ihlasla hizmet yolunda daim eylesin” duasına bütün hücrelerimizle her gün “âmin” demek kim bilir nice insanların ilhamlarını nasıl coşturacak; kim bilir onların himmetlerini nasıl katlayacak? 

    Bir defasında Hocaefendi “İhtiyacımız olan şey iman, aşk ve heyecandır, ilim sonradan gelir” demişti. Bununla ilmi ve bilgiyi ikinci plana koyduğunu düşünmeyin. Aşk, iman ve heyecan aynı zamanda ilmin, tefekkürün, hikmetin peşine düşmeyi netice veriyor. Bu sebeple İslam'ın altın çağlarında Müslümanlar geceleri birer abit, gündüzleri birer kaşif gibi yaşadılar. Hocaefendinin hemen bütün vaazları ve eserlerinin; tabii olarak hayatının bu denge esasına dayandığını söyleyebiliriz. Dua ve ibadetle kanatlanıp himmetimizi en azami derecede yüksek tutarak bu yolda yürümek…

    Hocaefendi son ziyaretimizde orada bulunan bir grup üniversiteli genç ile sohbet etme imkanı buldum. Doğal olarak bu yaşlarda gençlerin en önemli gündemlerinden biri İstikbalde nasıl bir kariyerle yola devam etmek oluyor. Gerek Bediüzzaman Hazretleri gerek Hocaefendi sürekli içinde yaşadığımız asrın icapları neyse; talebelerini ona göre yönlendirmişler. Mesela 1950’li yılların zor şartlarında Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nurlar’ı talebeleri vasıtasıyla neredeyse dünyanın her tarafına ulaştırmış. Abdullah Aymaz ağabeyin ifadesiyle Bediüzzaman adeta bir “diplomasi ağı” kurmuş o kıtlık ve yokluk zamanlarında... 

    Hocaefendi aynı şeyleri tatbik etmiş. Bu sebeple bugün dünyanın dört bucağına Hizmet müesseseleri ve Hizmet insanları var. Şimdi içinde bulunduğumuz mağduriyet döneminde Hocaefendi Hizmet mesajının evrensel manada insanlığın vicdanına mal olması için adeta bir seferberlik yapmamızdan bahsediyor. Peki bu mesajı bugünün şartlarında insanlığın vicdanına kimler taşıyacak? 

    Bediüzzaman, “Medenilere galebe ikna iledir” diyordu. Bunun birinci manası, insanları kavgayla, dövüşle ikna edemeyiz. Bence ikinci manası medenileri ikna edecek vasıflara, konuma, tesir kabiliyetine sahip olmak… Hocaefendi, “İnsanlar bir yere gidince giyimleri ile karşılanır, fikirleri ile ağırlanır” demişti seneler önce… Her çağın kendine göre böyle bazı icapları var.

    Bu sebeple gençlerimizin çağın gerektirdiği vasıflara sahip olmaları, bu evrensel Hizmet mesajının vicdanlarda bir kere daha makes bulması için çok büyük önem arz ediyor. Cuma günü cuma namazından sonra Hocaefendi salonda bulunan bir arkadaşa dönerek corona virüsü ile alakalı şöyle dedi: “Bu musibet nasıl şimdi, bizim arkadaşlarımızın tutumları nasıl?" Cevap veren arkadaşımız koronanın henüz tam olarak bitmediğini, insanların yine aşı olmaya teşvik edildiğini ifade etti. Bunun üzerine Hocaefendi şöyle dedi: “Ben de öyle diyorum, mutlaka aşı olunması lazım diyorum. Doktorlar öyle diyorlar, aşı olunca gribal bir enfeksiyon gibi geçiyor." 

    Daha sonra Hocaefendi semavi dinleri alakadar eden Avrupa'daki bir toplantı ile alakalı bir misafirden bilgi aldı. Şimdi lütfen bize sunulan görüş açısının genişliğine dikkat edin. Corona Virüsünden semavi dinlerle alakalı bir toplantıya kadar insanlığın meseleleri ile alakadar olmak… 

    Hocaefendi Hizmet mesajını omuzlayacak insanları tarif ederken “Binlere tekabül eden birler” ifadesini kullanıyor. Ne demek binlere tekabül eden birler? Vasıfları ile, donanımı ile, konumu ile, insanlara tesir kabiliyeti ile bin insana denk hizmet edecek, himmetini bu şekilde ali tutacak hizmet erleri… 

    Himmet deyince hemen aklımıza neredeyse bütün servetini hizmet yolunda tüketen merhum Arif Çağan’lar, Ali Kervancı’lar, Hacı Kemal Erimez’ler ve günümüzün nice kahramanı gelir. Onlar, “Cömertler; âlimlerden önce cennete girecekler” müjdesine mazhar oldular inşallah… 

    Himmetin bir de diğer çeşitleri var. Bir üniversiteli genç ileride binlere denk gelecek şekilde hizmet için istikbalini planlarsa, ona göre gayret edip bulunduğu alanda en zirvelere tırmanırsa ve çıktığı o zirvelerden bu kutsi mesajı gücünün yettiğince haykırmaya başlarsa... Kim dinlemez ki? 

    Bu genç bir tiyatro sanatçısı olabilir; bir fizikçi, kimyacı, biyolog olabilir; bir müzisyen senarist, sporcu olabilir; bir matematikçi, mühendis, iş adamı olabilir; bir romancı, edebiyatçı, yazar olabilir. 

    Hizmet düşüncesiyle mana alemini Hizmet düsturları ile mücehhez hale getirmiş, kafasını da bu şekilde zirvelere programlamış işte böyle bir neslin özlemi içindeyiz 

    “Hazret-i Muhammed'in İnsanlığı” kitabının yazarı Craig Considine; bir makalesinde bilgi, düşünme ve hikmeti anlatan ifadelerin Kuran-ı Kerim'de 700 defa geçtiğini ifade ediyor. Bir başka inceleme yapılsa Kur’an-ı Kerim’deki dua ve ibadetle ile alakalı ifadelerin yoğunluğu görülecektir.

    İnşallah bir elinde “Sonsuz Nur”; bir elinde çağın bütün bilgi kodları bulunan bu neslin arz-ı endam etmesi yakındır. 

    10 Eki 2023 09:03
    YAZARIN SON YAZILARI