Damat Berat’ın (Albayrak) “Diriliş TL” harekâtında bir hafta geride kaldı. 22 Mart Cuma günü dolar 5,46 TL’den 5,84 TL’ye kadar fırladı.
Borsa İstanbul (BİST) 100 endeksi yüzde 5 düştü. Rakamlar havada uçuştu. Piyasada fiyatlar anlık değişti. Bir ara döviz büroları fiyat tabelasını kapattı. Nitekim iki dakika evvel 5,55 TL’den satılan doları 5,65 TL’den alınamadı.
Kaos anında ortaklıkta yetkili kimseye rastlanmadı. Ne Merkez Bankası ne Hazine bir beyanat verdi.
“SEÇİMDEN ÖNCE 5,50 TL’NİN ALTINA İNDİRİN” TALİMATI
Piyasa karanlık bir tünelin ortasında ilerlemeye çalıştı. Cumartesi günü Hazinecilerle biraraya gelen Damat Berat’ın “Diriliş TL” harekâtı için “dolar satın ve 5,50 TL’nin altına düşürün.” talimatı vermesi ile krizde yeni bir cephe açılmıştı.
Artık yabancı bankalara TL verilmeyecek, böylece dolar alamadıkları için kur geri gelecekti. Bakkala sorulsa gülüp geçeceği bir kararı koca devlete tatbik ettirdiler.
Yabancılar içeride bulamadıkları TL’yi Londra’da swap (takas) işlemleri ile temin etmeye çalışsa da o havuz da talebi karşılayamayacak kadar sığ bir havuzdu.
LONDRA’NIN İNTİKAMINI İSTANBUL’DA ALDILAR
Gecelik faizler haliyle Londra’d4a yüzde 1.300’lere kadar fırladı. Yabancıların Türkiye’de rehin tutulduğu haberi dalga dalga yayıldı.
Duyan swap intikamını almak için Borsa İstanbul (BİST) ve tahvil cenahında satışa geçti. BİST 100 bir haftanın sonunda yüzde 11 değer kaybetti. BİST’te işlem gören şirketlerin kaybı swap krizinin zirveye çıktığı salı günü yüzde 15’i buldu.
Dolar 29 Mart Cuma günü 5,65 TL'ye kadar yükseldi.
BİR HAFTALIK KAYIP 75 MİLYAR TL
Bir haftanın sonunda geldiğimiz nokta şu: Dolar 5,84 TL’yi anlık görse de 22 Mart Cuma gününün sonunda dolar tabelası 5,70 TL yazıyordu. Bugün 29 Mart Cuma ve tabelada dolar 5,65 TL yazıyor. Euro da 6,34 TL.
Bütün o gürültü doları 5 kuruş aşağı çekmek için çıkarıldı. Damat’ın “Diriliş TL” harekâtında hata üstüne hatalar yapıldı ve BİST’te 65 milyar TL buharlaştı. Zira 22 Mart’ta Borsa şirketlerinin toplam piyasa değeri 861 milyar TL iken bugün 796 milyar TL.
Aynı dönemde yabancılar tahvilleri de elden çıkardığı için tahvilde faizleri de fırladı. Geçen hafta yüzde 18,3 seviyesinde olan 2 yıllık tahvilin faizi yüzde 22’yi geçti. 400 baz puanlık (yüzde 4) faizin Hazine’ye maliyeti en az 8 milyar TL.
BİST ile tahvil piyasasındaki kayıpları topladığımızda 7 günlük kayıp tutarı 75 milyar TL. Bu kadar zarara karşılık kur sadece 5 kuruş geri geldi.
YABANCI BU SAATTEN SONRA KIRK KERE DÜŞÜNECEK
Damat Berat’ın TL’yi kurtarma harekâtı işleyen piyasa mekanizmasına ağır hasarlar verdi. Yabancılar bu saatten sonra Türkiye’ye “sıcak para” ile gelmek için dahi kırk kere düşünecek.
Cari açığı, bütçe açığı ve 220 milyar dolar özel sektör borcu olan bir ekonomi için sıcak para musluklarının kapanmasının ne demek olduğunu son bir haftada yaşayarak öğrendik.
Liyakatin, iş bilmenin, had bilmenin paha biçilmez bir mücevher olduğunu da tekrar öğrettiler. Hem sermaye kontrolü yapacaksınız hem de kur ve faizi aşağı çekeceksiniz…
Türkiye'nin uluslararası piyasadan borç alırken yaptırması gereken risk sigortası prim son bir haftada 450 seviyelerine tırmandı.
RİSK PRİMİ UGANDA'DAN DAHA FAZLA
Damat Berat “imkânsız üçlü” teorisinin aksini ispat etmek üzere yola çıktı. Ancak üç gün dayanabildi.
Piyasayla inatlaşmanın faturasını şimdilik 75 milyar TL olarak hesapladım. Türkiye’nin kaybettiği itibarın maliyeti ise kat kat fazla.
Risk primimiz 300 seviyesinden 458'e kadar çıktı. Mısır ve Uganda'dan daha pahalıya borçlanıyoruz bu yüzden.
TÜRKİYE EKONOMİSİ YÜZDE 5 KÜÇÜLECEK
Finans devi Unicredit 2019 yılında Türkiye’nin yüzde 5 küçüleceğini açıkladı ki bir yıl geçmeden ikinci defa kur şokuna maruz kalan ekonomi için bu tahminlere şaşırmamak lazım.
Yüzde 5’lik daralmayı biraz berraklaştırayım: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hesabıyla dahi 2 milyon kişi daha işsiz kalacak ve işsiz sayısı 6 milyona yaklaşacak.
Fert başına gelir de 8 bin doların altına incek. Batık kredi tutarı 200 milyar TL’yi geçecek.
Rakamlar bu kadar vahim iken “Gara gara düşünüyorlar.” diyen bir isim oturuyor Hazine Bakanlığı koltuğunda. Dış mihraka ya da ekonomik saldırıya ihtiyaç var mı?
----------------------------------------