İktidarın toplumun bütün kesimlerine kucaklayıcı, sağduyulu ve uzlaştırıcı bir dille yaklaşması gerekirken maalesef kamuoyu son günlerde devlet aklının sükut ettiği açıklamalara şahit olmaktadır. Ne acıdır ki hükümet, halkın güven ve teveccühüyle kendisine tevdi ettiği iktidarı bir emanet olarak görmek yerine, yine kendisini seçen halkı ezmek için kullanma yoluna gitmiştir. Türkiye, bu güç zehirlenmesinin sonuçlarını üzüntüyle izlemektedir. Başbakan aylardır meydanlarda ve katıldığı televizyon programlarında hizmet camiasını ve onun yayın organlarını en ağır hakaretlerle hedef almaktadır. Camiaya karşı sistemli olarak yürütülen baskı ve sindirme politikası, son olarak RTÜK’ün tarihinde ilk defa medya grubumuza verdiği rekor cezayla adeta ete kemiğe bürünmüş ve demokrasinin gereği olan basın yayın hürriyetine ağır bir darbe vurmuştur. Her fırsatta sokakları kan gölüne çevirmek isteyen kitleler, siyasete hakim olan nefret diliyle hiç olmadığı kadar uygun bir zemin bulmuştur. Son olarak Samanyolu Yayın Grubunun dün yaşadığı saldırı Türk basın tarihine utanç verici bir hadise olarak geçmiştir. Üzülerek ifade ediyorum ki, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla sürdürdüğü iftira ve hakaret dili, hizmet camiasını açık hedef haline getirmiştir. Bugüne kadar “sövene dilsiz, dövene elsiz” olmayı şiar haline getirmiş bu topluluk; üzerine kurşun sıkılsa, bombalar bile atılsa uzlaşmacı ve birleştirici tavrından vazgeçmeyecektir. Saldırılar kimden ve ne şekilde gelirse gelsin, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de içinde bulunduğumuz camianın üslubu gereği tahriklere kapılmayacağız. Son olarak; devletin en tepe noktasındaki isimler tarafından sürdürülen ve vicdan ehli herkeste utanç hissi uyaran bu kirli oyuna prim vermeyeceğimizi ve sağduyuyu temsile devam edeceğimizi ifade eder, kamuoyuna saygılarımı sunarım. Hidayet Karaca Samanyolu Yayın Grubu Başkanı