'RTÜK iktidarın sopası. Burayı babalarının çiftliği sanıyorlar. Uzun tartışmalar yaşandı. 2 kanalla ilgili dosyalar AKP'li üyelerin kararı ile kabul edildi. Samanyolu ile EMTV... 17 Aralık'tan sonra Bugün TV, Samanyolu TV gibi muhalif çizgideki, Başbakan'ın deyimiyle -Paralel Çizgideki- bazı kanallar özel inceleme altına alındı. Daha evvel de Şefkat Tepe dizisi vardı. Niye Şefkat Tepe üst kurulun gündemine gelmiyordu da şimdi geliyor? Kasıt mı var? Şüphesiz kasıt var. Demokrasilerin vazgeçilmezi basın özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü yoksa demokrasi de yok demektir.'
Bu sözler bana değil, bugün açıklama yapan bazı RTÜK üyelerine ait. Ve yine bu sözler, RTÜK'ün artık bağımsızlıktan uzak olduğunun, yayın politikaları üzerinden AKP'nin yayın kuruluşlarını etkilemeye, hatta siyasi duruşları doğrultusunda bir toplum mühendisliği yapmaya çalıştığının da en büyük delili.
Açıklama ile birlikte Samanyolu TV ve Samanyolu Haber TV televizyonlarımıza verilen cezaların gerekçelerinin, bize gönderilen komik sebepler değil, RTÜK üyelerinin de dile getirdiği gibi sözde -demokratik yayın çizgisi- yüzünden olduğunu öğreniyoruz.
Gerekçeler komik diyoruz zira; dört senedir yani tam 142 bölümdür devam eden Şefkat Tepe dizimiz bir anda hükümete yakın medya organlarının sahneye koyduğu bir karalama tiyatrosuna konu edilmiş ve bu haberler dayanak gösterilerek RTÜK'ün gündemine getirilmiştir. Yine Samanyolu Haber Televizyonumuz da bültende Şefkat Tepe dizisini haber yaptığı için o ceza almıştır. Ancak neredeyse diğer tüm haber kanallarda yıllardır devam edegelen çok yaygın olan bir uygulamaya dair sadece bize ceza verilmiştir. Bahanelerini istedikleri kadar temelsiz gerekçelere bina edebilirler ancak şu gerçeğin üzerini örtemezler:
Üst kurul üyeleri, bütün kanallara eşit mesafede olmak zorundayken, son zamanlarda hükümetin direktifleri doğrultusunda uyarı ve idari para cezaları vererek kanalları yayın yapamaz hale getirmiştir.
Bağımsız olması gereken kurumların yanlı davranması sebebiyle bugün bize yapılmaya çalışılan baskıdan yarın diğer yayıncı kuruluşlar da nasibini alacaktır. Bu durum ise demokrasiye, basın ve ifade özgürlüğüne vurulmak istenen bir darbeden öteye gitmemektedir. Tüm bu yapılanların halkın nezdinde nereye isabet ettiğini biz biliyoruz, hala kaldıysa hukuk çerçevesinde yasal haklarımızı arayacağız.
Ama hiçbirimizin unutmaması gereken bir şey daha var:
Demokrasi ve hukuk herkese lazım...
Hidayet Karaca
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı