Sürekli hata yapan liderlerin zaman zaman etrafındaki emir kullarını kendilerine kalkan edinmeleri adettendir. Görev tanımları veliyyü nimetlerini memnun etmek olarak tarif edilenler, kalifiyesiz numara eri oldukları için bozuk para gibi kolay harcanmalarını kimse de garipsemez.
Şamar oğlanları da böyledir, Yeniçerinin önüne atılan Saray Kethudaları da! Saray’dan alacakları kaldıysa, yiyip-içip, sefa sürdükleri günlere saysınlar.
“Kurb u Sultan, Ateş-i suzan’dır!” nüktesini, hayat boyu Sultan’ın kahrını çekme ve bunun lezzetini tatma olarak anlamak bir dereceye kadar doğru. Onun ötesinde, zamansız harcanmak ya da yok yere telef olmak her zaman ihtimal dahilinde. “Başkan’ın Adamları” arasında bulunmanın bir bedeli var.
Trump’ın seçim kampanyasında başarılı bir performans sergileyen Kellyanne Conway’ın Beyaz Saray’da hatırı sayılır bir pozisyona gelmesi sürpriz olmadı. “Başarılı her erkeğin arkasında bir bayan vardır!” modern deyişi, Trump için kullanılacaksa bu kadın hiç şüphesiz eşi Melania Trump değil, Conway. Kampanya boyunca First Lady her an patlayacak bir mayın olarak Trump muhaliflerinin hayaliydi ama, olmadı. Netameli bir geçmiş, olmadık bir zamanda ikbalin önünü kesen kabusa dönüşebilir.
Trump’un günlük tökezlemeler için kullandığı ilk isim Sean Spicer. Beyaz Saray Basın sözcülüğü yapan Spicer, ülkenin eğlence sektörü için tam bir altın damar. Hafta başında devirdiği çamları, kırdığı potları ve asılsız beyanatları telafiye haftanın günleri yetmiyor. Siyasilerden ziyade, aktüel tv programlarının dikkatini çeken Spicer için daha şimdiden, “Siyasetçi olarak utanç verici ama, eğlence piyasası için bulunmaz bir yüz!” deniyor.
Amerikan siyasetçileri ne kadar tecrübeli ve gün görmüş olurlarsa olsunlar, basın camiasının görmüş-geçirmiş, basın etik ilkelerine sonuna kadar bağlı, Beyaz Saray’a çağrılmayı onur vesile saymayacak kadar mesleki onura sahip kalemlerle baş edemiyorlar. Trump zafer sarhoşluğu ile öyle bir yağdı gürledi, ülkenin önde gelen medya camiasına ambargo koydu ama, düşünce takibini iş edinmiş yazar-çizer takımından kendisini kurtaramadı. Artık pes ettiği için Beyaz Saray Basın sözcüsünü medyanın duayen yazarları önüne yuvarlamaktan çekinmiyor.
Kellyanna Conway da Trump’ın erken tükettiği yol arkadaşlarından. Seçim Kampanyası sonunda yorgunluk ve tükenmişliği yüzüne adeta makyaj gibi oturan Conway peş peşe yaptığı hatalarla Amerikan medyasının ‘şamar kızı’.
En son çıktığı bir televizyon programında, medyanın Trump ve mesai arkadaşları hakkında doğru olmayan bilgilere yer verdiğini ima edince, farkında olmadan, kendisini derin bir ironinin içine salıverdi. Basın mensuplarının bir anda patlayan kahkahalarının sebebine intikalde zorlanan Conway, yorgun yüzüne geç inen tebessüm ile gayr-i ihtiyari yaptığı espriyi, toparlamayı beceremedi. Dinleyiciler, daha altıncı ayını dolduramayan Trump kabinesinin yalan ve gerçek dışı beyanatlarla rekora koştuğunu, Conway’ın şahsında Trump’a, dünyanın en kudretli adamına, gülerek ifade ediyorlardı.
Trump, daha ilk aylardan itibaren etrafındakileri tüketmekten çekinmediğini gösterdi. Ancak bir kaç ay dayanabilen, Savunma Müsteşarı Flynn, geçtiğimiz haftalarda, katı bir şovanist olduğu malum Stephen Bannon ve daha niceleri. Conway’in de yüzüne karakter çizgileri olarak oturan yorgunluk ve memnuniyetsizlik, mesai arkadaşlarını erken yakalayan kötü akıbet olmasın?
Demokratik ülkelerde siyasetçilerin, istedikleri basın mensupları ile iş yapabilme hürriyetleri var. Ancak sevmedikleri, gülüşüne, oturuşuna, fikir ve düşüncelerine gıcık kaptıkları diğer medya camiasına memleketi dar etme lüksleri yok. Başkan olmak ve bu makamın kendilerine takdir ettiği güç, muhalif düşünceleri ezip, bertaraf etmeye hatta kendisine kahkaha ile mukabele edilmesine engel olamıyor.
“Ne üzerine vazife!” diyebilirsiniz de, Conway’ı ekranda görünce, nedense aklıma, belgesellerdeki o meşhur Çita’nın büyük bir ustalıkla avını yakaladığı ve sonrasında nefes nefese kaldığı sahne geldi. Uzmanlar, Çita’nın avlanmak için bütün enerjisini kullandıktan sonra, avını yiyebilecek kadar bile dermanının kalmadığını söylüyorlar. Bu durumda, herhangi bir yırtıcı gelip, Çita’nın avını kolayca elinden alabiliyormuş. Nedense, Conway’in yorgun yüzünü ekranda her görüşümde içim sızlıyor.
Referandum sandıklarından beklediği sonuçları alamayan Saray ve iktidarın, kullanım süreleri biten kabine mensuplarından bazılarını maaşlı medya mensuplarını önüne atması yakındır. Hem de kimilerini hain, bazılarını örgüt mensubu, bir kısmını da parti içi muhalifler olarak damgalayarak. Siyaset için yüzkarası olup, eğlence piyasası için değerlendirilebilecek olanlar iş bulmakta zorlanmazlar.
Kadir Gürcan