Bir İhtimal Daha Var! Ağustos'u Bekleyin!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

13 Haz 2021 12:52
  • Üç hafta önceden duyurulan Saray-Biden görüşmesi haberlerinden sevindirik olan havuz medyası ne yapacağını şaşırdı. Altı aydır beklenen telefon ve arzu edilen ilgi-alakanın boşa çıkması Saray'ın bütün kimyasını alt-üst etti. Altunizade Çıkışı'ndaki simitçinin WhatsApp mesajlarına bile tepki gösteren Saray'ın, son bir aydır Türkiye gündemine takındığı isteksiz tavrın makul bir sebebi olmalı. Ramazan sonrası rehavet desek, o da değil. Hazret'in damarına basınca ne Ramazan dinler ne Kurban!

    Saray-Biden arasındaki görüşmenin gerçekleşmesine ramak kala, yeni bir sürpriz ile bütün hayallerin suya düşmesi mümkün. Bıçak sırtındaki bu kırılganlığın ne manaya geldiğini Saray'dan başka kim takdir edebilir? Görüşme tarihi belirlendiği günden bu yana, ABD Türkiye ile ticarete yüzde yirmi beş vergi getirmekle kalmadı, uygulanacak ambargoları da belirledi. Brüksel görüşmesi bitene kadar kısıtlama ve ambargolar askıya alındı. Türkiye cephesinden gelecek küçük bir olumsuzluğun faturası ağır olur.

    Biden'in Saray'ı istiskal edip işin ağırdan alması da Hazret'in ümidini kıramadı. Fazla seçeneğinin kalmadığını o da biliyor. Paşa paşa o masanın bir kenarına ilişecekler. Türkiye'nin ABD ilişkileri kısa vadede yoluna girme sinyali vermiyor. Trump'ın deli-dolu hoyratlıkları, ipe-sapa gelmez çıkışları vardı ama, Türkiye, Rusya, Kuzey Kore, Mısır ve Filipinler'e musallat olan dikta idarelerle arasını iyi tutuyordu. Biden'in zorba ve diktatör bozuntularına karşı takındığı tavır başta Rusya olmak üzere bir çok az gelişmiş ülke liderini rahatsız ediyor. 

    Daha geçen hafta Biden, Mısır'ın Sisi'si için “Sisi'ye açık çek vermeyi falan düşünmüyoruz!” dedi. ABD'nin bu tavrı, önümüzdeki dört sene aynen Türkiye'nin yaptığı gibi Mısır'ın Rusya tutkusunu tetikleme riskini tetikliyor. Trump'lı yıllarda Sisi'nin havası yerinde imiş. Eski Başkan'ın Yüce Divan'a gönderildiği günlerin birinde Mısır Devlet Başkanı Trump'ın kulağına eğilip “Hey Sarı Oğlan (Aradaki samimiyeti bu şekilde tercüme ettim!) bütün yatırımı sana yapıyoruz. Sakın başkanlık falan elinden gider de, ortada kalmayalım!” diyesiymiş! İçimde hala aşamadığım bir şüpheyi sizinle paylaşayım; Mısır'ın en son demokratik bir seçim sonucu iktidara getirdiği Mursi'nin en büyük hatalarından biri Rusya'ya yaslanması olmuştu. Bedelini çok kötü ödedi. Sisi, Biden ile dalaşmaktansa, onunla iyi geçinmeyi tercih edecektir.

    Covid-19 sebebiyle neredeyse bir senedir ülke sınırları dışına çıkmayan G-7 katılımcıları görüşmeler için Brüksel'de toplanmaya başladılar. Görüşme öncesi açıklamalar, üç-aşağı beş yukarı öngörü ve beklentilerin işaret fişeği niteliğinde. Liderler, Trump emekli olduğu için, geçmiş yıllara nazaran yeterince eğlenemeyecekler belki ama, Biden'ın atacağı olumlu adımlardan herkes ümitli. Global Warming ve Nato'nun güçlendirilmesi Biden Kabinesi'nin öncelikleri arasında.

    NATO'yu zayıflatma ya da gözden düşürme konusunda emek sarf eden Rusya ve bu konudaki taşeron ihalelere can atan Türk diplomatları daha bir mutsuz. Rusya, daha görüşmeler başlamadan Biden ile çalışabilecekleri sinyalini vererek yelkenleri suya indirmiş gibi görünüyor. Putin muhaliflerini ortadan kaldırma gibi çok kötü bir töhmet altında. Saray'ın böyle bir lüksü yok. Hal itibariyle önüne konulan ile nefsini körleyecek. Daha şimdiden Türkiye'nin, Nato'nun en güvenilmez üyesi olduğu konuşulmaya başlandı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken “Türkiye, Nato üyesi gibi davranmıyor ve yükümlülüklerini yerine getirmiyor!” bile dedi. 

    Havuz medyası iç siyasette kullandığı Salı Pazarı İşportacı dilini dış siyaset ve siyasi aktörleri için de kullanmakta sakınca görmüyor. Bereket versin dış basın bu tür despot ve zorba idarelerin propaganda organlarını ciddiye almıyorlar. Yıllardır dış basını takip eden biri olarak, havuz medyasının yaptığı haberlerin gündem tuttuğuna şahit olmadım. Bununla birlikte, Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken konusunda biraz dikkatli olsalar fena olmaz. Veliyyü nimetlerinin ne ile karşılaşacağı hala meçhul. 

    ABD'de yeni hükümet göreve başlayalı beri dikkatimi çeken bir şey var. Saray'a yakın medya, Biden ile alakalı haberleri ya hiç vermiyor ya da Amerika haberlerini, Başkan Biden'in olabilecek en küçük vesikalık resmi ile geçiştiriyorlar. Saray, Biden'in resmine dahi katlanamıyor mu ne? Hatta G7 görüşmelerinin en önemli konuğu Biden olmasına rağmen, İngiltere'nin perişan ve pejmurde Başkanı'nı daha fazla manşete taşıyorlar. 

    Geçtiğimiz günlerde Biden “Amerika'nın şu an en büyük problemi İslami Terör ya da El-Kaide değil, aşırı-ırkçı ve silahlı iç terör gruplarıdır!” dedi. Oğul Bush'un ülkenin başına musallat ettiği İslami Terör iddiaları ikinci plana düşmüş oldu. İsrail-Filistin sürtüşmesinde “Müslüman kardeşlerimiz...” deyip höyküren, riyakar Saray ve iktidar, bu önemli gelişmeyi hiç umursamadı. Eski Başkan Trump'ın en saçma magazin haberlerine tam sayfa ayıran havuz medyasının kepazeliği bir tarafa, birileri Saray'ın kulağına karpuz suyu kaçırmış olmasın? Ne olabilir?

    Kasım 2020 seçim yenilgisini bir türlü kabullenemeyen Trump, muhafazakar tabanın bağnaz seçmenlerini “Ağustos ayında Başkanlığım iade edilecek, merak etmeyin!” vaadine inandırmaya çalışıyor. Saray ve İktidar ölü bir yatırım da olsa Ağustos ayında Trump'ın geri dönme ihtimaline yatırım yapıyor olmasın? 

    14 Haziran G7 görüşmelerinden sonra Türkiye'de dananın kuyruğu kopacak diyenlere pek aldırmayın. Saray ve iktidar yalan ve komplo da olsa, Ağustos'u bekleyecek gibi görünüyorlar. Bu kadar küçük bir kehanete sığınacak kadar zavallı durumdalar! 

    Kadir Gürcan
    13 Haz 2021 12:52
    YAZARIN SON YAZILARI
    YAZARLAR