İhtimal, yine böyle gecikmiş bir kış gününde, tecrübeli baba, oğluna “Oğlum bak, şu dağlar üzerine kar düşmeye başladığında bu kar herkese bir şey söyler, işaret verir ya da uyarır!” Babasının, çalışmaktan nasırlaşmış büyük avuçları içinde, çocuksu elleri kaybolan oğul, ufukta yükselen dağlara bakmaya devam eder.
Baba; “Bu kar, zenginlere “Yerden ve tavandan ısıtma sistemleriniz olsa da, şöminede yakacağınız odunları şimdiden hazır edin. Kış tatili için gideceğiniz yerlere rezervasyon yaptırın! Sonra, Yılbaşı eğlencesi için Uludağ'da açıkta kalmayın. Sonbahar ve Kış kreasyonlarında öne çıkan renk ve modeller tükenmeden alın!” der. Orta gelirli olanlara “Kilerlerinizi ve Deep-Freezleri doldurun. Kapıyı pencereyi tamir ettirin. Çocukların okul masrafları için yastık altına bir şeyler istifleyin! Doğalgaza her gün yeni zam geleceği için, emektar ve vefakar kömür sobasını kurmayı ihmal etmeyin!” der.
Ekonomi ve hazineden sorumlu devlet erkanının dolar karşısındaki aymazlıkları kendilerini bağlar. Sorumlu oldukları makamın gereğini yapmaktan çok, oturup Ertuğrul ya da Abdülhamit Han dizileri seyredip oralardan medet umuyorlarsa, ne kadar çaresiz olduklarını siz tahmin edin. Ne yalan söyleyeyim! Her sabah haber sitelerinde ilk baktığım bölüm döviz kurları. Orada gördüğüm her değişikliğin, Saray ve İktidar'a nasıl soğuk terler döktürdüğünü, Saray'ın yüzlerce dolarlık zengin kahvaltı menüsünü sevimsizleştirdiğini, ekonomiden sorumlu bütün ekibin baştan ayağa hakaretler ile yunup yıkandığını hayal ediyorum. Böylesine neşeli başladığım günün sabahında içtiğim çayların hesabını tutmuyorum. Öyle ya, kavgada yumruk sayılmaz!
Herkes, piyasaya müdahale eden gizli el ve cömert katkıların uzun ömürlü olup, yüzleri güldüreceğini düşünüyordu. Dolar'ın hafif bir duraksamadan sonra tekrar gaza basması, Saray ve iktidarın çok ciddi güven kaybettiğinin en önemli göstergesi. Ortada hesap var, kitap var. Hükümetin dolar ile alakalı hiçbir tahmini kitabi değil; harcı alem parmak hesabı! Dolayısıyla, Amerikan Para Birimi değer kazandıkça iktidar ve sarayın itibarı düşüyor. Aklı başında bir hükümet, Türk Parasına yatırım yapar mı? Cihan Fatihleri(!), burunlarını çok kötü kaptırmışlar. Teşbihte hata olmasın büyükbaş hayvanların en hassas yerleri burunlarıdır. Hareket ettikçe ağrıları da artar. Şu günlerde, mevsim normallerinin üzerindeki hava sıcaklığı, yazdan kalan aldatıcı günler. Dolarda yaşanan bir haftalık durgunluk, işte o yaz günleri.
Bir kaç hafta önce, Saray Ailesindeki iç sarsıntı çok kimsenin hissi duygularına dokunmuştu. Hemen ardından gelen reform ve yeni arayışlar biraz bu hissiliğin tesirinde piyasa buldu. Eh, ölü evinde bile yas ancak yedi gün. Seksen milyonluk ülke, her gün yeni bir ekonomik kriz, zam ve siyasi sarsıntı ile uyanınca, duygusallığı da kısa ömürlü oluyor.
Aslında Sayın Cumhurbaşkanı, isabetsiz bir kararla Merkez Bankası Başkanı'nı değiştirip, damadı oyun dışına alınca, fark etmeden kendi kafasına sıkmış oldu. Şimdiye kadar, ekonomik krizler hiyerarşik olarak Saray'a kadar uzanmıyordu. Vitrine koyduğu konu mankenleri, sert gelen topları göğüslerinde yumuşatıp, Saray'ın ayağına yuvarlıyorlardı. Yapılan son değişikliklerle, bundan sonraki bütün krizler doksanlardan filelere takılacak. Hangi ülke ile yaptığımız milli maç idi şimdi hatırlamıyorum. Maçın ilk saniyelerinde Milli Takımın kalesine giren gol, spikeri bile çıldırtmış ve hıncını o günlerdeki milli kaleci Yaşar'dan almıştı; “Yahu Yaşar, daha oyuncuların isimlerini bile saymadım!”
Kasım ayında ABD'de yapılan seçimlerde, Trump'ın yenilgisini bir türlü işlerine sindiremeyen Cumhuriyetçi seçmenler, seçim sonuçlarını değiştirmek ve biraz olsun teselli bulmak için çok gayret sarf ettiler. “Yenilgiyi bir türlü hazmedemiyoruz! İçimizi sinmedi!” naraları atan fanatik seçmenlere, Pennsylvania valisi, “Math does not care your feelings!”, “Matematik ve rakamlar sizin duygularınızı umursamaz!” cevabını verdi. Öyle ya, sandıklar belli, oy sonuçları da neredeyse resmileşti. Joe Biden seksen milyonluk oy ile Amerikan Tarihi'nin en fazla oyunu alan Başkanı oldu. Cumhuriyetçi seçmenlerin, Başkan Trump için tuttukları yas da fazla uzun sürmez.
Reform paketlerinin boş olduğu anlaşıldıktan sonra piyasaya sürülen bütün gündemler, zaman kazanmak için yapılan alışılmış manevralardan ibaret. Muhalefet kanadının yeni bir anayasa çıkışı, koltuk değneği Milliyetçi-Muhafakar kesimin mafya seviciliği ya da özgül ağırlığı eksiye düşmüş zavallı, siyasi ölünün hukuk havariliği, makyajı her tarafından dökülen zaman kazanma numaraları. Güya eski dostunun söyledikleri de Saray'ı derinden incitmiş! Cumhurbaşkanı'nın duygusallığını biliyoruz ama, Borsa ve yabancı yatırımcıları bunu pek umursamıyorlar. Dolar ve Türk Parası Panosunda ne yazıyorsa, ona göre vaziyet alıyorlar.
Kaç zamandır Dolar hakkında kendisini uyardığım bir dostum, her seferinde “Aman canım! Onu doları olanlar düşünsün!” diyerek, lafı ağzıma tıkıyordu. Son konuşmamızda “Azizim, doğalgazını açmaya korkuyoruz. Ona güvendik soba da almadık. Elektrik faturası, Organize Sanayi İşletmelerine gelen miktar ne ise o. Suya da, Şehir Hamamı kadar ödüyoruz. Banka kredisi ile aldığım lüks arabayı en son ne zaman çalıştırdığımı hatırlamıyorum!” diye yakındı. Ben de “Eh, dua edin de, bu yazdan kalma günler biraz daha devam etsin!” diyebildim. “Hükümetin kasasında Covid-19 aşısı alacak kadar dolar kalmadı!” diyecektim ama, bu ağır darbeyi kaldırabileceğinden emin olmadığım için, sesimi çıkarmadım.
Babasının tecrübelerini sessizce dinleyen çocuk “Baba, bu kar fakir ve dar gelirli olanları uyarmıyor mu?” deyince, içinin üşüdüğünü hisseden Baba “Yok oğlum, onlar için işarete gerek yok. Onlarla bire bir görüşür!” diye cevap verir.
Türkiye Ekonomisi, asgari ücrete mecbur olanlarla bire bir görüşmeye başlamış gibi!
Kadir Gürcan