Kısaltma biraz paralel yapılanma havası veriyor ama, endişelenmeyin. Aslında harfin birini düşürseniz alın size siyasi bir parti ismi. Türkiye'deki muhalefet ateletini dağıtmak için orijinal katkılarımızda cömert davranmakta ısrarlıyız. Buna çok ihtiyaçları var.
Modern tıbbın, gelişmiş tedavi yöntemleri denemenin yanında kesin teşhis koyamadığı rahatsızlıkları en azından isim olarak tespit etmesi dağınık semptomları bir araya toplaması açısından önemli bir adım kabul ediliyor. Merhum Ziya Paşa'nın diline rahmet; “Bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın?” PTSD (Post Traumatic Stress Disorder) bunlardan biri.
PTSD, zihinde iz bırakan kötü hadiselerin hasta üzerinde uzun yıllar tesirini devam ettirmesi ve kişinin günlük hayatında etkili olması hatta hayatı bütünü ile tesiri altına alması şeklinde anlaşılıyor. Ağır psikolojik travma. Türkçe'ye tercüme edip zihne yakınlaştıralım; “Kurt kışı atlatır ama, yediği soğuğu unutmaz!” İşte bu kadim deyişin gelişmiş tıp literatüründeki ismi PTSD.
Tıbbi araştırmalar için önemli bir referans olan Mayo Clinic, savaştan dönen Amerikalı askerler üzerinde yaptığı araştırma ve uzun süreli tedavilerden, “Aşırı ürkme, derin korku, tehlikelere karşı abartılı duyarlılık, saldırgan ve kontrolsüz davranışlar!” türünden bozuklukların öne çıktığını gözlemlemiş. Emekli gazilerin sağlık problemleri ile ilgilenen tedavi merkezleri, acil arama hatlarına, “İntihar eğiliminde iseniz, lütfen hemen şu numarayı çevirin!” uyarısını bile eklemişler. Bu psikolojik bozukluğun ertelenmeye ve ihmale tahammülü yok.
Daha önce birkaç kez değindiğim gibi, doksanlı yıllar Rusya ve Rus Halkı için belirsizlik ve çaresizliğin derin izler bıraktığı hadiselere sahne oldu. Milliyetçi Putin'in, Sovyet Rusyası'nın çöküşünü “Yüzyılın en trajik hadisesi!” şeklinde anlaması yaşadığı zihnî travmanın tesirlerini gösteriyor. Yirmi yılı aşkın iktidar süresi içinde, agresif, saldırgan ve kontrol edemediği güç gösterileri, benzer çöküntünün kendisini de önüne katıp götürmesi endişesinden. Ukrayna işgali için makul ve ikna edici motivasyon arayan psikiyatrist ve akademisyenlerin geldikleri nihai nokta PTSD.
Putin'in, diğer dikta idarelerde olduğu gibi, ülke içi iktidar muhaliflerine karşı tavrı da bu hastalığın tesirinden. Rus satranç şampiyonu Kasparov sürgünde yaşıyor ve Rus Lider hakkındaki kanaatlerini paylaşmaktan çekinmiyor. Alexei Navalny, Putin iktidarının endişe ettiği aykırı, muhalif liderlerden biri. Geçtiğimiz hafta, iktidar karşıtı sözlerinden dolayı 9 yıl hapse mahkûm oldu. Navalny'nin avukatı, “Putin iktidarda olduğu sürece müvekkilimin içerden çıkması adeta imkânsız.” diye düşünüyor.
Aslında Navalny'nin şimdiye kadar bir suikasta kurban gitmemesi bile büyük şans. Putin karşıtı, oligark, gazeteci, yazar ya da Batı ülkelerine sığınan eski Rus diplomat ve istihbarat birimi elemanlarının sürpriz bir şekilde, kalp krizinden ölüvermeleri, Rus tarzı temizlik yöntemlerinden. En küçük muhalif kıpırdanmalarda oransız güç reflekslerinin devreye girmesi, emekli savaş gazilerinde öne çıkan PTSD semptomlarından olmayabilir ama, Çarlık Rusya'sı ütopyasında kaybolan Putin için öyle.
Türkiye'de baskın bir seçim hazırlığı içinde olduğunu gizleyemeyen iktidar, burun üstü çakılan ekonomiye çare bulmaktan vazgeçti. Rus-Ukrayna Krizi'nden, iç siyaseti hareketlendirecek ciddi bir hava yakalandığı da söylenemez. Yalaka takımının imparatorluk rüyaları için yeterli malzeme çıkmadı. Saray'ın isteksiz sürdürdüğü ara bulucu gayretlerinden sıkıldığı da gizlenemiyor. Hazret, “Ben daha önce, sağa-sola atıp tutuyordum. İç popülaritem bundan çok daha iyi idi. Şu hale bak?” diyor olabilir. Ayrıca, Putin'in kazanıp, rublenin doları piyasadan silmesi için dua eden Putin fetişistleri de hala taraflarını belli etmiş değiller.
Saray, iktidar geçmişinin en ağır yenilgisini geçtiğimiz mahallî seçimlerde, İstanbul ve birkaç büyükşehir belediyelerinde tatmıştı. Yarası hâlâ sızlayan bu yenilginin, yukarıda birkaç semptomuna yer verdiğimiz PTSD'ya dönüşmüş olması kuvvetle muhtemel. İktidarın muhalif seslere karşı orantısız güç denemelerini artırması, boşuna değil. Daha geçen hafta bağlılık testini geçemeyen bir omurgasızı ibret-i âlem için nasıl sallandırdıklarına hepimiz şahit olduk. İktidara bağlı il ve ilçe teşkilatlarının bu seçimi kimseye kaptırmamak için hazır manga çalıştıkları da basına sızdı. İstanbul seçimlerinde yedikleri soğuğu unutmadıkları belli.
Rus liderin Ukrayna macerası operasyon olarak belirsizliğe sürüklendiği gibi, Rus ekonomisi, siyaseti de savaşın ardında bırakacağı enkaza göre tekrar şekillenecek. Çilekeş Rus Halkı, birkaç çeyrek asrı yine toparlanmak için harcayacak. Putin'in Ukrayna'da hesaplarının tutmamasını, kendisine verilen bilgilerin doğru olmadığına bağlayanlar çok. Muhalif seslere karşı uygulanan terör herkesi bezdirmiş olmalı.
ABD Başkanı Biden'in Putin'i hedef alan “Bu adam artık iktidarda kalamaz!” sözü bir dil sürçmesinden öte, PTSD için tedavi önerisi olarak anlaşılabilir. Kriz başladıktan sonra, dünyaca meşhur firmaların Rusya'dan elini eteğini çekmeleri Putin başta olduğu sürece eski halin muhal olacağı gerçeğinin bir göstergesi değil miydi? En iyimser senaryolarda bile, Rusya'yı geçmişinden daha karanlık ve sıkıntılı bir dönemin beklediği es geçilemiyor.
Demokratik kazanımlarına sahip çıkmak isteyenler, seçim sandıklarında tercihlerini bir kez daha gözden geçirmeyi düşünebilirler. Despot, zorba ve psikopat liderlerle yola devam edeceklerse, bu yine onların tercihi de, PTSD gibi ismi konmuş psikolojik bozukluk için makul tedavileri denemekte fayda var.