Trump, yeni bir 15 Temmuz mu mayalıyor?

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

11 Haz 2017 10:17
  • Başkan olduktan sonra bir dizi dış ülke ziyaretleri gerçekleştiren Trump’ın uğrak yerleri adım adım takip edildi. Ortadoğu ziyaretlerinin konusu belliydi. Zaten bildik şeyler olduğu için, kimsenin de umurunda olmadı. Ortadoğu’nun bir türlü bitmek bilmeyen bölgesel savaşları dünyanın ancak bir kısmını ilgilendiriyor ve o kadar ilgi uyarıyor. Katar meselesinin global bir boyutu yok. Gelişmiş ülkeler de bölgesel tutmaya özen gösteriyorlar. Türkiye dışında hiçbir yerde borsalar falan da çakılmadı.

    Dönüş yolunda Avrupa ülkelerine de uğrayan çiçeği burnunda, ama yetmiş yaşındaki ABD başkanı gezi boyunca fazla dikkat çekmedi. Evine döndüğünde gezi öncesinde bıraktığı meseleler masasının üzerinde duruyordu. 

    Rusya’nın son seçimlere müdahale ettiği yönündeki iddia derinleştikçe, ilgililerin başağrısı artıyor. Trump var gücüyle dikkatleri dağıtmaya çalışsa da pek başarılı değil. Dünya turundan “Paris Global Isınma Konsensusu”na bundan böyle ABD olarak katkıda bulunmayacakları sansasyonal çıkışı haricinde ciddi bir şeyle dönmedi. Trump’un genel dünya meselelerine bakışı, şimdilik şahsi tercihlerinin ötesine geçmiyor. Bundan sonra da bu tür garip parlamalar duyarız. 

    Trump’ın biyografisi ile ilgilenenler, aba-emcad zengin olan gayr-ı menkul milyonerinin hayat felsefesini “Winners and losers, kazananlar ve kaybedenler” mihverinde döndüğünü söylüyorlar. Trump bu hususu saplantı haline getirmiş. Ne olursa olsun legal-illegal, hukuki - gayri hukuki, ahlaki - gayri ahlaki yollardan birisiyle kazanmak önemli tutkularından. “Zenginim ve başarılıyım. Kimsenin dümen suyuna gitmek zorunda değilim!” sözlerini sarf eden birisi medya için bulunmaz bir altın damarı.

    Gerçekten de yeni ABD Başkanı ciddi işler yapmaktan öte, sansasyonel, marjinal ve sıradışı açıklamalarıyla gündeme geldi. Bu şekilde ne kadar gideceği konusunda herkesin kafasında derin şüpheler var. Genel kanaat “Aile şirketini yönetme konusunda şöyle-böyle başarılı ama, devleti idare konusunda bir felaket!” noktasında birleşiyor. Hala Başkan gibi davranmayı beceremediğini söyleyenler bile var.

    Bizde de benzeri söz konusu değil mi? Belediye başkanlığı dönemindeki başarılarına bakıp, ülke idaresini belde idaresi ile karıştıranlar işin altından kalkamayınca, vaziyeti popülarite ya da şahsi hesaplara dökmediler mi? Devlet kontrolünde çıkan gazetelere bir bakın! Zat-ı şahanelerinin özel mesele ve kaprislerinin ötesinde hiç bir haber ilgi çekmiyor. Ülkenin günlük nasibine düşen vefat, şehit ve kaza haberleri, cadı avını konu alan haberler kadar gündemde yer bulamıyor.

    Trump’ın Başkanlık forsunu kullanarak yüklendiği kanunlar bir türlü çıkmadı. Terazinin bir kefesine bütün ağırlığını koyuyor ancak istediğini alamıyor. Başkanlığının ilk gününde imzaladığı Müslümanların ülkeye girişlerini yasaklama teklifi çok yankı uyarmıştı. Ülkenin kanun adamları, insan haklarına ve Anayasa’ya aykırı buldukları bu kanuna geçit vermediler. Trump’un her fırsatta meseleyi bir yerde ısıtıp, gündeme getirmesi şimdiye kadar başarı kaydetmedi.

    Geçtiğimiz hafta Londra’da meydana gelen terörist saldırıya ciddi tepki gösterenlerin başında Trump geldi. ABD Başkanı bu elim olayı kendi ülkesinde, Müslümanların ülkeye girişiyle alakalı kanun lehine fırsata çevirmeye kalkınca başta İngiltere olmak üzere kendi ülkesindeki entelektüellerin sert tepkisiyle karşılaştı. Bizzat İngiliz yetkililer ABD Başkanı’nın sap ile samanı birbirine karıştırdığını söylediler.

    Türkiye’de son günlerde yine gündeme gelmeye başlayan yeni darbe girişimi paranoyasının bir yerden üflendiği belli. Bir sene boyunca sürdürülen insanlık dışı uygulamalar bazılarını tatmin etmedi. Gevşeyen gerilimi toparlayacak, safları sıklaştıracak ve işin başındakilerin dökülen cilalarını parlatacak yeni bir 15 Temmuz’a ihtiyaç kaçınılmaz istikamet gibi duruyor. Herhalde “Bu kez kimin üzerine atalım!” meselesini çözemediler.  

    Kabiliyetlerini aşan işlerin altında kalan vasat kabiliyetler için kendilerini ifade edecek olağanüstülükler lazım. Trump hakkında ilginç bir tespit var; “ABD Başkanı, başkan gibi davranmaktan ziyade, ülke içindeki bazılarının saplantı, kuruntu ve ruhi rahatsızlarını oynuyor.”

    İlginç değil mi? ABD Başkanı da olsa, normal bir işleyiş olan kanun teklifini onur ve şahsiyet meselesi haline getirince düştüğü duruma bakın. Sanki bir 15 Temmuz’a ihtiyacı var gibi görünüyor. Her terörist saldırıdan sonra “Ben söylemiştim, değil mi?” pişkinliğiyle başını geriye yaslaması boşuna değil.

    Kadir Gürcan
    11 Haz 2017 10:17
    YAZARIN SON YAZILARI