Kalkan toza bakılırsa, Dolar’ın dar şeritte tehlikeli hareketleri bizim “iyi saatte olsunlar”ı fena afallatmış gibi. Merkez Bankası da dahil ekonomik yapının tek patronu olmalarına rağmen ani, derin vuruşlara karşı bu derece dayanıksızlık hayra alamet değil. Ağzı olan konuşuyor ama, kötü gidişi bir kaç kelimelik Şark kurnazlıklarıyla halledecek joker çözüm yok.
Zavallı Başbakan’ın ülke gündeminden uzaklarda, sistem ve anayasa arayışları da umut vermiyor. Türkiye problemlerini muhtemel ‘başkan’ın önüne koyunca her şey düzelecek mi? Kangren olmuş ülke problemleri şimdi kimin önünde duruyor ki? Herkes gibi Sayın Başbakan da, ekonomik felaketin başkanlık ile kurtarılamayacağını pek iyi biliyor ama, ne yapsın. O da emir kulu.
Zaten fiili başkanlığa herkes boyun eğmiş durumda. Kimse “Siz başkanlık’a geçtiniz. Yeni bir de anayasa yaptınız. Dolar’ın hızını sizin için frenleyelim!” falan da demez. ABD’de Başkan değişti yer yerinden oynadı diye bizde de aynı rüzgarın peşine düşen divanelerin sayısı az değil. Sonra, bizde herkes eskidi ve yoruldu.
Son üç senedir, sağa-sola tehditler yağdırıp, yabancı yatırımcıları ürküten iktidar sahipleri seslerini daha yükselterek Dolar’ı frenleyebileceklerini zannediyorlardı ama, olmadı. Ortada bir komplo varsa bunun çözümü kürsüden mağdur edebiyatı yapmak mı?
Veliyyü nimetlerinin gözüne girmek için Dolar bozduruyor gibi yapan gösteri ve nümayiş ekibi iyi rol yapamıyorlar. İstanbul ve bir kaç büyük şehirde çöreklenmiş olan Dolar zenginleri, bozdurdukları miktarın iki katını bir aşağıdaki Dolar gişesinden yine yabancı bir para birimine çevirirler. Onlar işini bilir. Küçük bir ipucu daha vereyim; piyasadan Dolar’ı toplayanlar şu an döviz bozdurma şovu yapanlar, bilesiniz. Yüzlerini bir kenara kaydedin, işinize yarar. İsimlerine gerek yok, hepsi birbirinin aynı.
Dikleşeyim derken kantarın topunu kaçıranlara, ekonomi piyasalarının te’dibi aheste, derin ve uzun vadeli oluyor. Petrol ve Dolar en yaygın hizaya getirme kalemleri. Ukrayna'da, bir anlık yayılma şehvetine kapılan Rusya’nın son dört senedir Sibirya sıtması ile ne kadar terlediğini bütün dünya gördü. Petrol ithal eden ülkeler (Türkiye hariç!) ucuz benzinin sefasını sürerken Çarlık Rusya ütopyaları, ekonomik kıyametin eşiğinden döndü.
Türkiye ekonomisi şiddetli kırılmalara dayanıklı bir yapı görünümü vermiyor. Durum, 2000’li yıllarda birbirlerine Anayasa fırlatan zavallı devletliler döneminden farklı değil. İktidardan yükselen tehditler, yaklaşan ekonomik felaketin ayak seslerini bastırmaya yetmiyor.
İki hafta içinde kaydedilen ekonomik zarar için iktidar ve hükümetin inandırıcı stratejileri yok: Eski ekonomi bakanını göreve getirmek, yastık altındakileri bozdurmak, masum halkın kıyıda köşede tuttuğu bir avuç Dolar’a el koymak ve en uçuk olanı da yerli para birimi ile ticaret yapmak.
Rüyalarda Mirac’a çıkarılan devletliler istidraç mı gösteriyor ne? Suyu olan kuyuya tükürseler, kuyu kuruyor. Ayak bastıkları yerde ot bitmiyor. Olacak ya! Bizimkiler yerli para birimini dile getirince, Çin Yeni, Dolar karşısında değer kaybetti. Rusya da “Aman, Ruble’nin de başına bir şey gelir!” korkusuyla, dış ticaretteki Dolar bağımlılığını itiraf etmek zorunda kaldı.
Küçük çapta, bakkal, manav alışverişlerinde yerliliğe tamam ama, iş uluslararası para dolaşımına gelince Türk Lirası, Türk Siyasetçiler gibi değerini yitiriyor, işlem görmüyor. Rusya ile yapılan tarıma dayalı ticaretteki laubaliliğe bir baksanıza. Gönderdiğimiz mahsulatın neredeyse yüzde ellisi çöp olarak geri dönüyor. Böylesine gayr-ı ciddi ekonomik anlayışta Türk Lirası kullansanız ne olur, Reşat Altını kullansanız kimin umurunda! 2008 krizinin teğet geçmesine fazla prim veriyorlar. Birileri onlara bir kez işe yarayanın, her seferinde işe yaramayacağını hatırlatsa pek fena olmayacak.
Aslında bir alternatif daha var. Banknot ve tedavüldeki para trafiği başlamadan önce, yani yaklaşık beş bin yıl kadar geride, mübadele ve değişime dayalı bir sistem vardı. İsterseniz onu deneyin: Rusya size doğal gaz versin siz de onlara, narenciye, baklagiller ve bilumum yerli malı mahsul gönderin. Dünyaya da yeni bir ekonomik alternatif sunmuş olursunuz! Gülüyorsunuz değil mi? Yalnız değilsiniz, bütün dünya gülüyor.
Kadir Gürcan