Alesta’nın Ahmet Kalkan sunumu ile son yayınladığı programı çok beğendim. Beğenmekle kalmadım programa misafir olan Denizci Kurmay Kıdemli Albay Mehmet Dağcı'nın nezaketine, sevecenliğine, zekasına ve hayatı yorumlama ufkuna hayran kaldım. İlkokul yıllarımda subay olmak bir hayalimdi. 23 Nisan'da 5. Hava Jet Üssüne ziyaretimizde komutanın yerine sembolik olarak oturmak ve dakikalarla sınırlı bile olsa, o hissi yaşamak farklı duygular yaşatmıştı bana. Alesta tarihe not düşecek önemli yayınlar yapıyor. Tümamiral Mustafa Uğurlu ve arkadaşlarının misafir olduğu yayında aynı şekilde kendi alanında bir ilkti. Harbiyeli öğrencilerin çektiği bir milyon izleyiciye ulaşan Mavi Otobüs belgeseli de önemli bir çalışma idi. Gerçekten vatansever, çalışkan, dürüst askerler konuşurken içinizde bir şeyler kıpır kıpır oluyor, ayrı bir saygı ve güven hissi oluşuyor, en azından bende öyle oluyor.
Albay Mehmet Dağcı NATO ve Deniz Kuvvetlerinde önemli vazifeler yapmış bir subay. Kayseri, Yahyalı doğumlu. Kendi ifadesi ile küçük bir Anadolu kasabasında yaşıtlarının sanayide çırak ya da kamyon şoförü olmayı hedeflediği bir yerden sıyrılıp bugünlere gelmiş. Deniz Harp Akademisini birinci olarak kazanır, ikinci olarak mezun olur. Amerika’da işletme master yaptı. Deniz Harp Akademisinde kurmay subaylık eğitimi, uluslararası ilişkiler ve liderlik yüksek lisansını tamamladı. Öğretim üyeliğinde yüzlerce subayın yetiştirilmesine rehberlik eder. Evli ve üç çocuk babasıdır. 24 yıllık onurlu ve şerefli meslek hayatı maalesef 15 Temmuz kontrollü darbe girişimi ile şimdilik son bulur. 2021 insan hakları raporuna göre ihraç edilen 19 bin 538 ordu mensubundan sadece birisidir. Amerika, Norfolk şehrindeki NATO Karargahı’nda görevde iken, 677 sayılı KHK ile her şeyi elinden alınır. Darbe olduğunu Toroslar'da kayınvalidesinin evinde tesadüfen haberlerden öğrenen Mehmet Albay’ın eşi görüntüleri görünce “asker darbe mi yapıyor?” diye sorar, ilk verdiği cevap: Asker değil, askere darbe yapılıyor, şeklindedir.
Kısa sürede Amerika’ya görevinin başına dönen Mehmet Dağcı, güven mektubu ile övgülerle göreve getirilip, binlerce subay arasından seçilmişken, yine bir mektupla vazifeden alınmasının izahı yoktur. NATO’da görev yapan subay arkadaşları, aileleri ile Mehmet Albay’ın evine gelip her türlü yardıma hazır olduklarını söylerler, teselli verirler. Evini taşımaya ve temizliğe yardım ederler, “Bu bizim için bir onur” derler.
Üst düzey NATO subayı İtalyan bir arkadaşı; olanlara çok üzüldüm, ama bu mesele ülkenizin iç meselesi, der. Mehmet Albay itiraz eder, şu anda bu mesele iç meselemiz gibi görünebilir, her otoriter rejim önce kendi içini baskılar sonra da etrafına baskı oluşturur ve en son dünyanın başına bela olur. Hitler de iç meselemiz deyip tüm dünyayı ateşe attı, aynısını şimdi Putin yapıyor, Üçüncü Dünya savaşı ihtimalleri konuşuluyor. Türkiye’de de iç meselemiz denildi, 15 Temmuz sonrası rejim değişti, başkanlık sistemi rafa kaldırıldı, AB ile ilişkilerimiz donduruldu, NATO ve BM’de adı anılan TSK şimdilerde Libya’da vb ülkelerde adı terörle anılan gruplarla konuşuluyor, diyerek tepkisini gösterir. Meslektaşına söylediklerini sanıyorum şimdilerde tüm dünya anladı, bu Türkiye’nin iç meselesi değil.
Kurmay kıdemli Albay çocuklarına haram yedirmeden ne yapabilirim diye düşünmeye başlar. Denizciler de seyir adeti vardır, aylarca okyanusa vazifeye giden denizciler, eşi ve çocukları tarafından törenle uğurlanırlar. İlk gün Uber taksi yapmak için çalışmaya da ailesi tarafından bu şekilde uğurlanır. İlk müşterileri ise ilginçtir, üç tane Amerikan denizcidir. Kendi aralarında muhabbet ederlerken, Mehmet Albay selam verir ve şu giriş cümlesini söyler; Sizler şu anda en şanslı Uber yolcususunuz, der. Şaşıran denizciler, neden diye sorarlar? Mehmet Albay tebessüm ederek, çünkü sizi kıdemli bir albay taşıyor. Sonrası 15 dakikalık yolda kısa hikayesini anlatır. Taksiden indiklerinde beklenmedik bir şekilde, üç denizci de selam dururlar ve merak etmeyin her şey güzel olacak efendim, derler. O gün daha fazla çalışmak istemez, huzurlu ama bir o kadar da hüzünlü evine geri döner.
Şu anda pek çok meslektaşı Mehmet Albay gibi hayata tutunmaya çalışıyor ve başarılı da oluyorlar. Arkadaşının kendisine dediği gibi, çöpe düşen altın değerinden bir şey kaybetmez, tam tersine bulan için çok daha kıymetlidir. Daha yüksek maaşla Amazon’da üst düzey yönetici olsa da Mehmet Albay’ın aklı hâlâ şerefli mesleğinde ve ülkesine hizmet etmekte. Çağrıldığım gün hiç tereddüt etmeden vazifeme yeniden koşarım, diyor. Askerlik yüksek bir pâyedir, Hakk'ın katında da, halkın katında da...