Şu anda odaklanacak nokta “Bu yarayı nasıl sararız, bu karda kışta zor durumdaki insanlarımıza nasıl yardımcı olabiliriz?” sorusudur. Deprem yıkımdır. Milletçe bir araya gelme günüdür, kara gündür. Ayrılıklara savaş açma, bir ve beraber olabilme günüdür. 6 Şubat 2023’de yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde büyük yıkıma ve can kaybına sebep oldu. Yerli yabancı yardım dernekleri Türkiye için seferber durumda. Ülkenin en büyük insani yardım derneklerinden olan Kimse Yok Mu gibi yardım kuruluşları ise hukuksuzca kapatıldığı için bu kara günde insanımıza yardımcı olamıyor.
Türkiye’nin deprem konusunda yeteri kadar uyarı yapan uzmanları var; Yerbilimci Prof. Naci Görür @nacigorur gibi… Bugün yerine getirilmesi gereken sorumluluk insanımızın önce canlarını güvenceye almak sonrada yaşamlarını devam ettirmeleri için gerekli şartları sağlamaktır. Depremi yaşayanlar iyi bilirler, bir ömür sürebilecek travmalar yaşarsınız. Enkaz altında kalanlar o sahneleri kolay kolay unutamazlar. Böylesi zamanlarda bir taraftan tüm imkanlarla depremzedelere yardıma koşmak insaniyetin gereğidir. Bir taraftan da manevi kaynaklarımızda olan dualara
(https://hikmet.net/depreme-karsi-okunabilecek-bir-dua/) sarılmak ve Mevlâ’ya yalvarmak gerekir. Musibet zamanları duaya yöneliş, dua dua tövbeye yönelme zamanlarıdır. Suçluları lanetlemek mevcut durumu daha da kötüye götürür.
İşin uzmanından hayat kurtaran tavsiyeler
Doug Copp
(https://dougcopp.me/) Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslararası Kurtarma Ekibi’nin şefi ve afet olayları müdürü anlatıyor; “875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum ve çok sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 yıl boyunca Birleşmiş Milletler felaket ‘azaltma’ uzmanıydım. 1985’ten beri aynı anda gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.”
Ayrıca deprem anında önlem olarak şunları tavsiye ediyor; “Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim ‘hayat üçgeni’ dediğim alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda yıkılan bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Her yerdeler. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın biçimdir.”
Deprem sonrası yapılması gerekenler şöyle özetlenebilir;
- Deprem sonrası yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı, engelli ve hamilelere destek olmaya çalışın.
- Yeni depremler olabilir eğer hazırlamadıysanız öncelikle deprem çantanız hazır olmalı.
- Yaralıysanız veya vücudunuzda anormallikler varsa mutlaka doktora görünün.
- Göçük altında kalırsanız veya elektriğiniz yoksa telefon şarjını tüketmeyin.
- Çevreniz ve kendi emniyetinizden emin olduktan sonra binayı terk edin.
- Havalar çok soğuk, kendinizi ve çocuklarınızı koruyacak bir alan bulun.
- Bilinçsiz arama kurtarma değil bir bilenin rehberliğinde hareket edin.
- Elektrik, gaz ve su vanalarını kapatın, soba ve ısıtıcıları söndürün.
- Deprem bölgesine WiFi şifreni ve adını parolasız kullanıma açın.
- Trafiği ve yolları zorda kalmadıkça meşgul etmeyin.
- Şahsi aracınızı aciliyet dışında sürmeyin.
- Telefon hatlarını meşgul etmeyin.
- Binalara yaklaşmayın, girmeyin.
Vefat edenlere Mevlâ’dan rahmet diliyorum. Geride kalan ve bu acıları yaşayan tüm milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum.