Levent Şenol 1989 larda Türkiye’de terör belasından kaçmış ve ekmeğinin peşinde genç bir gemici olarak gelmiş Cape Town'a. 4,5 yıl Suudi Arabistan macerasından sonra Afrika'yı turlayıp Güney Afrika’da karar kılmış. Bir çok maceralı günler geçirmiş gençlik yıllarında. Kanının deli aktığı yıllarda ölümle yüzleşmiş, yalnızlığı iliklerine kadar yaşamış, aydınlık ve karanlık arasında çok gelgitleri olmuş. Seyyar satıcılık yapmış,eşarp ve deri ceket satmış, değişik işlerde alın teri dökmüş. İngilizce öğrenmiş, yeni çevreler edinmiş ve aslanın ağzındaki ekmeği almayı başarmış. Sonrasında Cape Town'a binbir zorluklarla kurduğu Ahlesa Battaniye Fabrikası ile yükselmiş ve üretim yapan, 400 kişiye istihdam sağlayan bir iş insanı olmayı başarmış. Ahlesa Battaniyeleri ülkede elektrik kesintileri ve değişik zorluklara rağmen bir dönem yılda 2.5 milyon adet battaniye üretimine ulaşmış. Ülke geleneklerinde düğünde başlık parası olarak 15-20 tane battaniye veriliyor. Özellikle siyahilerin geleneklerine göre battaniye ile gömülmek istiyor. Cenazeye aile yakınları da omuzlarına battaniye alarak geliyorlar. Teneke evlerde elektrik olmaz ama battaniyeye sarılıp uyurlar.
Güney Afrika Müslümanları, 1861 yılında bölgenin İngiliz valisine başvurarak, İslâm dünyasının hamisi olarak gördükleri Osmanlı Devleti'nden, kendilerine dinlerini dosdoğru olarak öğretecek bir âlimin temin edilmesini istemişlerdi. Mesele Londra sefiri aracılığıyla İstanbul'a gelince de, 1862'de Sultan Abdülaziz'in görevlendirmesiyle, Ebu Bekir Efendi, Güney Afrika'ya İslam'ı anlatıp, öğretecek bir âlim olarak gönderildi. Cehaletle ve bidatlarla savaşmak için mektepler açtı. Ebu Bekir Efendi “Turkish Professor” ünvanı ile anılır.
Yıllar sonra da Güney Afrika'ya tıpkı Ebu Bekir Efendi gibi cehalete eğitimle çözüm bulmak için Hizmet Sevdalıları gelirler. Levent abi ile tanışırlar. Ufuk Eğitim Vakfı'nın (Horizon Educational Trust) kuruluşunda yer alır. Camii yaptırmak vardır niyetinde! Vazgeçer sonra, camii yerine okul yaptırmaya karar verir. Çiçeği burnunda çoğunluğu ODTÜ'lü olan gençlere Levent abi sahip çıkar. Öyle bir sahiplenir ki, o yıllarda imkanlar kısıtlı olduğu için paraları olmayan eğitim gönüllülerine kol kanat gerer. 1999'da Cape Town'a Ufuk Eğitim Vakfı'nın ilk okulunu açmaya ön ayak olur. Güney Afrika’da Durban, Johannesburg, Pretoria, Port Elizabeth gibi şehirlerde açılan Ufuk Kolejleri ülkenin en başarılı okulları haline gelir. Mezunları ülkenin en iyi üniversitelerine girerler. Çok kaliteli ve fedakar öğretmen, mentör kadroları ile tarihi bir misyon eda ederler. Halen bu okullar Güney Afrika'da eğitim alanında önemli bir boşluğu dolduruyorlar.
Levent Şenol 15 Temmuz muamması sonrası yıllarda Türkiye’de işi gereği Antep'e gider. Güney Afrika vatandaşı olarak 30 yılı aşkın süredir Güney Afrika'da yaşamasına, 15 Temmuz'la hiç bir ilgisinin olmamasına rağmen kendisini ihbar eden birisi yüzünden bir yıla yakın haksız yere hapiste yatar. Bu trajikomik olayı anlatırken şöyle teselli oluyor; “Hacı Boydak'la görüşmek istiyordum, yoğunluktan görüşememiştim ama içeriye girince çokça görüşme imkanım oldu. Bir de Kur’an'ı hakkı ile öğrenmek istiyordum, o da en iyi şekilde nasip oldu.”
Levent Şenol ismi Cape Town ile bütünleşmiş bir isim. Bugüne dek siyasiler, sanatçılar, iş insanlarından çoğunu evinde ağırlamıştır. Teknesi ile açılıp, tuttuğu balıklardan misafirlerine ikram etmiştir. Güler yüzlü, samimi ve içten davranışları ile gönülleri kazanmıştır. Tevazu ve asaletin
beraber yakıştığı bir gönül insanıdır. Okumayı sever, hayat enerjisi yüksektir.
Levent Şenol gibi hayırsever bahçıvanlar sayesinde dünyanın dört bir yanında kızaran güller oldu. Bu güller çölleri yeşillendirdi ve sulh adacıkları oluştu.Başkalarına hayat olurken hayat buldular, yeniden kendilerini keşfettiler, iç dünyasının zenginliklerine yöneldiler. Ümit Burnu'nda bir kase ümit oldular.
Sesli versiyonu için; https://youtu.be/Kni4fo2Hf9s