Kahvemi bitirmiş telvelerini karıştırıyordum… Hayır, aklımdan fal bakma ve baktırma geçmiyordu, onlara da inanmıyorum zaten. Konumuz da bu değil! İşte dedim ya telveleri karıştırırken telefonuma arka arkaya mesajlar düşmeye başladı, sanki sözleşmişçesine. 6’lı ganyandan bahsediyordu, oynar mısın diyordu, 1’de 100 veriyor diyordu! Yahu dedim içimden ben hayatında milli piyango almış adam değilim ne 6’lı ganyanı! Anlamam da atlardan koşulardan! Zaten ekonomi kesat bir de çoluk çoğun nafakasını mı yatırayım!
Al işte bir mesaj daha “Bahçeli 6’lı ganyan dedi” diye! Mesajı okumamla yerimden fırlamam bir oldu… ”Yahu dedim Devlet bey neyin peşinde yine! “6’lı ganyan oynuyorsa kesin tüyo almıştır. Sonuçta fiilen hükûmet ortağı, Saray’a da yakın! Allah’tan bu düşüncelerden sıyrılmam zor olmadı, aklı başında bir arkadaşımın attığı bir mesaj beni kendime getirdi “Bahçeli’nin grup konuşmasını bir okusana" dedi. Öyle yaptım ben de baştan sona okudum! Ve o arka arkaya düşen mesajların da sırrı ortaya çıktı!
Efendim! Devlet beyin 6’lı ganyan oynadığı falan yok, tüyo da vermiyor! Ama hangi bilinçaltının eseridir bilmiyorum (bunu merak ettim şimdi) Millet İttifakı’nın bir bakıma büyümesinin ilk adımı olan 6 muhalefet liderinin biraya gelmesini 6’lı ganyana benzetmiş! Elinde bir karikatürle konuşmuş Devlet bey; “Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan.” Vallaha yıllardır bir şekilde siyasetle ilgilenirim ben bu cümleden hiçbir şey anlamadım. Anlayan varsa beri gelsin! Devlet beyin hedefinde kim var onu da çözemedim!
MHP lideri olduğu günden bu yana sürekli olarak Batı karşısında sözde konuşlanan ama icraatlarına bakınca Batı normlarına ters düşmeyen bir lider değil mi kendisi? Anasol D Hükümetleri döneminde AB uyum yasalarına imza veren lider değil mi kendisi? Siyasetini PKK lideri Öcalan’ın idamı üzerine kuran, Öcalan yakalandıktan sonra idamın kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğine imza veren değil mi kendisi? Siyaset ve konjonktür değiştiğinde HDP’li Hasip Kaplan ile tokalaşan, HDP’lilere gülücükler dağıtan bir lider değil mi kendisi ? Mehmet Öcalan, abisi Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettiğinde bunun normalleştirmeye çalışan bir lider değil mi kendisi? Buruda şunu belirtmek isterim doğrusu da budur! Yanlış olan şimdi yapılandır, HDP’nin şeytanlaştırılmasıdır. HDP bu ülkede yasal bir partidir ve şimdi gariptir ki Bahçeli’nin başını çektiği bir klik HDP’nin kapatılması için politika üretiyor. Zaman zaman tarihe not düşmen gerekiyor.
Hatırlayacaksınız Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri iktidarın baskısı ile iptal edilip yenilenmiş ve Haziran 2019’da yeniden yapılmıştı. Bu süreçte HDP’nin Ekrem İmamoğlu’na oy vermesini engellemek için PKK lideri Öcalan’a bir mektup yazdırılmıştı. Bahçeli, 20 Haziran 2019 tarihli mektubu bir gün sonra yazılı açıklamasında bakın nasıl değerlendiriyor: “Terörist başının mektubu HDP’nin vahim sapmasına, Zillet İttifakı’na verdiği rezil desteğine itirazın, tepkinin ve bundan duyduğu rahatsızlığın eseri ve sonucudur. PKK’nın siyaset acentesi HDP’nin terörist başının uyarısına rağmen marazi ve mahsurlu stratejisinde bir değişikliğe gitmeme iradesi ise 23 Haziran üzerinde oynanan ahlaksız oyunu iyice gözler önüne sermiş olacaktır.” İşte Bahçeli böyle bir lider! Öcalan’ın sözünü dinlemediği için neredeyse HDP’yi bir kaşık suda boğacak. Hani “Öcalan’ı ne olur üzmeyin!” demediği kalmış.
Ah siyaset sen nelere kadirsin! Niye şaşıyoruz ki! Daha bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan sırf Kürt seçmeni parçalama adına yeni bir senaryonu ortaya koymadı mı? PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinden HDP’yi ve onun hapisteki lideri Selahattin Demirtaş’ı karşı karşıya getirme stratejisini uygulamaya koymadı mı? Demirtaş’ı kast ederek “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek “ demedi mi? Geçelim efendim!
Bahçeli konuşmasının bir yerinde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının bile olmadığını söylüyor. Haklı henüz açıklanmış bir aday yok! Elbette çıkar ve açıklanır… Ama benim acizane Sayın Bahçeli’ye bir tavsiyem var. Cumhur ittifakı tek aday olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gösteriyor, gerçi bu konuda da ciddi kuşkularım var! Bugün aday der yarın kazanı devirir, yapmadığı şey değil Sayın Bahçeli’nin! Ben yine soracağım “Sayın Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ı aday yapma konusunda emin misiniz?“ Şundan soruyorum, Aralık 2021 ve Ocak-Şubat 2022 dönemi anketlerine bakıyorum hiçbir ankette Cumhur ittifakı yüzde 40’ı aşamıyor. MHP’nin oy oranı da yüzde 7-8’leri zor görüyor. Aslında bilmiyor değil Bahçeli partisinin bu durumda olduğunu onun için değil mi seçim barajının yüzde 7’lere düşürmek için alt alta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit ediyor. Bunu geçen yazımda anlatmıştım uzun uzun girmiyorum yeniden bu konuya…
6 lider 6’lı ganyan derken bence Bahçeli, o masada en çok kafayı taktığı isimlerin başında İYİ Parti lideri Akşener geliyor. Akşener, aktif siyasete DYP’de başladı, MHP’de devam etti. MHP’den ayrıldı İYİ Parti’yi kurdu… İktidarın tüm baskısı ve medyanın engellemesine karşı kısa sürede partiyi yüzde 15’ler çizgisine getirdi Akşener. Yani oranlarsak İYİ Parti, MHP’yi katlamış durumda… Beğenmediği Akşener, kendisinin koltuğunu da sallıyor. Sayın Bahçeli aslında 6’lı ganyan, yuvarlak masa, kare masa hesabı yapacağına bu durumla bir ilgilense!
Ben Devlet beyin ruh halini hiç iyi görmüyorum. Sarsılmış bir halde konuşuyor. Karikatürler, 6’lı ganyanlar…. Bunlar gerçek siyasi argüman olamaz, eğer Bahçeli bu şekilde konuşuyorsa başka bir şeyi perdeliyor olabilir mi? Hasılı bizim bilmediğimiz başka bir şey mi var? Hele mart gelsin işin sırrı çözülür!