Ankara kulisleri hareketli… Başkent toz duman… Yine kritik dönemlerden geçiyoruz. Gerçi diyeceksiniz, “Türkiye ne zaman kritik dönemden geçmedi ki?” Haklısınız! Her dönemin kendine göre zorluklarını yaşadı Türkiye. Bundan kuşkusuz coğrafi konumun etkisinden çok Türk devlet kurumları ve halkının demokrasi, insan hakları özgürlüklere karşı düşünce yaklaşımının da etkisi büyük. Akla karanının bu kadar iç içe olduğu başka bir ülke var mı bilmiyorum!
Son aylarda siyasi tarih okumaları ile hatıratlara büyük vakit ayırıyorum. 3. Selim döneminden bu yana gelişen olayları esas aldığım okumalarda öyle ilginç hadiselerle karşılaşıyorum ki anlatamam… Neyse konumuz benim siyasi tarih ve hatırat okumalarım değil. Ankara toz duman dedik ya bunu anlatacaktık, ama bu defa uzun uzun yorum yapmak yerine Ankara kulislerinde neler konuşuluyor onları yazmak istiyorum. Konuşulanlar gerçekleşir, gerçekleşmez onu bilemem. İstanbul’dan ayrılıp Ankara’ya geldiğim şu günlerde neler duymadı şu kulaklar. Komplo teorisi diyebileceğimiz neler duymadı! Bakın neler neler konuşuluyor Ankara kulislerinde…
Suriye’ye harekat hazırlığı (mı?)
Pençe Kilit Operasyonu’nda 5 şehit verdiğimiz dün artık iyice ete kemiğe büründü Suriye’ye yönelik olası bir harekat! Zira aslına bakılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir süredir konuşmalarında buna ilişkin mesajlarını veriyordu. Son olarak yine geçen haftaki grup konuşmasında bunları dile getirdi! Aslına bakılırsa bu harekat belki de iki yıl önce olacaktı ama ABD Başkanı Biden’ın sert uyarısı nedeniyle askıya alınmak zorunda kaldı. Genelkurmay Karargahı bu konuda çok hareketli. 2. Ordu’ya yeteri kadar asker ve teçhizat sevkiyatı yapılmıştı zaten. Hareket için ilginç tarihler veriliyor. Kimine göre Haziran sonunda İspanya’da yapılacak Madrid zirvesi öncesinde, kimilerine göre de bu zirve sonrasında bu harekatın yapılacağını ifade ediyor. Anlaşılan o ki Saray, Suriye’ye yönelik sınır ötesi operasyonu elinde bir koz olarak tutuyor.
Mesaj ABD yerine Rusya’ya!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda takındığı tavrı kuşkusuz sadece bu ülkelerin PKK ve DHKP-C’ye verdiği desteğe karşı bir tavır olarak algılamak safdillik olur. Kulislerde Erdoğan’ın bu hareket ile asıl ABD ve Rusya’ya mesaj verdiği konuşuluyor. İki ülkenin NATO’nun üyeliğini tartışmaya açarak aslında ABD Başkanı Biden ile masaya oturmayı hedefliyor Erdoğan, F-35 projesine geri dönmek istiyor. Aslına bakılırsa depoya kaldırılan S-400’ler umurunda bile değil Erdoğan’ın. İki ülkeye yönelik fren açıklaması ile ABD kadar Rusya’ya da mesaj veriyor Erdoğan. Olası Suriye operasyonuna destek vermesini hiç olmazsa Rusya’nın denetiminde olan Fırat’ın doğusundaki bazı yerlerin kendine bırakılmasını istiyor. Ne zaman istiyor? Rusya’nın Ukrayna işgali sonrasında bazı askeri unsurlarını Suriye’den çektiği bir dönemde. Hedef belli, Suriye’den onlarca şehit gelmesi pahasına kahramanlık Türküleri yakmak istiyor Erdoğan!
Çankaya Köşkü’nü ihya edecek!
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’a siyasi yasak getiren Yargıtay kararı sonrasında Bursa’daki mitingini İstanbul’a aldı. Aslına bakılırsa Maltepe mitinginin Kaftancıoğlu kadar AKP iktidarının hedefinde olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek mitingini dönüşmesi beklenirdi. Öyle yapmadı Kılıçdaroğlu. 600 bin kişinin katıldığı söylenen mitingde kendisini ön plana çıkardı. Bir bakıma fiilen adaylığını deklare etti.
Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerden birisiyle bir kahve içtik geçen günlerde. Baktım onun da dilinde, “Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmalı” söylemi. Biraz daha derine bakıldığında CHP içinde önemli Alevi ve ayrıca ulusalcı bir grup Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekliyor. Bu isimlerin başında CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Altay, Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Muharrem Erkek, Bülent Kuşoğlu ve Ali Öztunç yer alıyor. Bunun arkasında başka bir hayal yatıyor. Bazı CHP’lilerin ifadesi ile 1. Kemal (Mustafa Kemal) Türkiye’yi Çankaya Köşkü ile kurdu. Şimdi de 2. Kemal (Kılıçdaroğlu), Erdoğan rejimi ile yıkılan Çankaya Köşkü’nü ve felsefesini yeniden inşa etmek istiyor.
Akşener fiili başbakan!
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hatalı stratejisi nedeniyle İYİ Parti Lideri Meral Akşener, bu defa daha temkinli davrandı. Daha işin başında Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını söyledi. Ve ekledi, “Başbakan olmak istiyorum” Ankara kulislerindeki iddiaya göre Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek verecek. Hesaba göre Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilecek Çankaya Köşkü’nü yeniden ihya edecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gereği Akşener, Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Parlamenter sisteme geçilinceye kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı sıfatıyla ama Başbakan gibi ülkeyi fiilen yönetecek. Bazı İYİ Partilileri göre bu mümkün. Bekleyip göreceğiz!
Saray (külliye) karargah olacak!
Dedim ya CHP genel merkezinde idim. Şimdiden iktidar havasına girmişler. Bir anlamda seçim öncesi moral motivasyon açısından iyi bir anlamda ayağın yerden kesilmesi anlamına gelir ki çok tehlikeli… Neyse asıl meseleye gelirsek! Hesap şu, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilecek, Beştepe’deki Saray’a hiç gitmeyecek. Tekrar Çankaya Köşkü’ne geçecek. Bin yüz küsur odalı onca masrafa haiz olan Sarayda, Milli Savunma Bakanlığı ile birlikte Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarına verilecek. Böylece Türkiye’nin bir süredir gündeminde olan karargahların bir yerde toplanması fikri de hayata geçirilmiş olacak!
Zeybekçi’den sonra adamını da harcadı!
Arı kovanına çomak soktuğu için apar topar görevden alınan eski AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın hikayesini bilmeyen yok. Burada tekrar anlatmanın gereği yok, olay zaten yeni ve hafızalarda taze. Yalnız bilinmeyen bir başka gerçek var. Özkan, Denizli milletvekili. Eski Bakan ve eski Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi’nin de has adamı. Şu anda halen Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan üç saç ayağının bir unsuru idi. Ancak Zolan bir süre sonra bu ikiliden ayrıldı. Zeybekçi ve Özkan bir süredir birlikte hareket ediyor ve kamuoyuna çok yansımadı ama Zeybekçi ile Erdoğan’ın arası fene açık. Nedeni de şu, Zeybekçi Denizli’de bazı işadamlarının olduğu ortamda iktidarın icraatlarını sert bir şekilde eleştiriyor. Bu da Erdoğan’ın kulağına gidiyor. Bu duruma çok sinirlenen Erdoğan, Zeybekçi’yi arıyor ve küfre varacak şekilde hakaretler ediyor. Ne hikmetse Zeybekçi’nin has adamı Özkan bir süre sonra arı kovanına çomak sokuyor. Erdoğan’ı zor durumda bırakıyor ve görevden alınıyor.