Nil Herper’in cemaat ve bordların dikkat etmeleri gereken hususlar üzerindeki tesbitlerine devam ediyoruz:
51. Verilen hizmetlerde, diğer insanları, o insanların kendi düşünceleri ve çıkarları ötesinde de, başka şeylerinde olabileceği ihtimaline inandıramama; insanları başkalarıyla işbirliğine, yeni yol, çözüm ve fırsatları aramaya yönlendirememe;
52. Elektronik iletişim, mail veya sosyal medyayı kullanan idareciler, bunu sadece haber, mesaj veya bilgi göndermek sanmamalı; halbuki bunlar, bu aynı miktarda feed back-geri dönüşüm almak için de kullanılmalı; ve gelen geri dönüşümlere göre, daha iyisi düşünülüp ayarlanmalı;
53. Bilgilendirme, besleme ve iletişim hiç sekteye uğratılmamalı; bu mânâda, yazılı, görsel ve elektronik medyalar, en kaliteli ve en yetkin bir şekilde kullanılmalı;
54. Medya yolu ve yöntemleri ile, gönüllü ve destekçiler, takdir ve tebcil edilmeli, onların katkı ve kaynakları gözden uzak edilmemelidir; bu bilgilendirmeler ile, katılımcıların şuuru arttırılırken, uzaktan seyredenlere de işin muteber olduğuna dair deliller, örnekler sunulur;
55. İster içeride dayanışmayı sağlayacak bağlar, isterse dışarıda kendilerinden farklı insan ve gruplara ulaştıracak köprüler kurulurken, hakiki değerleri muhafaza etmek, ama aynı zamanda, yenilerin gelebilmesi için de sınırların esnek tutulması; diğer insanların da iştirak edebileceği nitelikle, esnek-geçirgen olması;
56. Hareket ve katılımcıları, kendilerini tekrar ve tekrar keşfetmeli, rehabilite etmeli, şarj etmeli ve geliştirmeli;
57. Karşılıklı sevgi, saygı, ortak değerler, adanmışlık tesis etme; müsbet-yapıcı bir çalışma ve işbirliği oluşturma; devamlılık; değişime açık olma; herkesi saygı ile dinleme ve eşit muamele; tenkide tepkiyle reaksiyon göstermeme; esneklik; kollektif ve takım çalışma havası ve isteği oluşturma; hüşyar, müşfik, ileri görüşlü, ümitvar ve sabırlı olma; ortak yolda yürüme düşünce ve duygusu; herkesin güç ve yeteneklerinden maximum faydalanma; ve gerekirse başkaları ile işbirliği ve koalisyona gidebilme; ve huzurlu bir atmosfer ve sinerji oluşturma;
58. Uzun soluklu olmak, yüksek mutabakat, demokratik ve katılımcı yolllar ile resmi kararlar alabilme ve uygulamaya vabestedir;
59. Sıkıntı veya kriz hallerinden önce oluşturulan karşılıksız dostluklar, muktedirlik, iş yapabilirlik, itimat, şahsi mütekabiliyetler ve yüksek inanç gibi hususlar, sıkıntı hallerinde belirsizliğe ve büyük strese engel olur, ve dayanıklılığa, kalıcılığa, esnekliğe ve çabuk iyileşmeye sevkederler;
60. Hizmetler, basit mânâda 3-5 kişiye hayır yapmaktan, daha çok kişiye, sistemik bir şekilde, hayır ve hizmet yapmaya yönelmeli; cemeatçı sunum, tavır ve hizmetler yerine, meselenin içtimai hümanist olduğu gösterilmeli-sunulmalı ki, cemeata karşı olanlar, her türlü hayırlı ve faydalı ise itiraz edemesinler;
61. Hizmetler ve vizyon, her seferinde, temeli aynı olsa da, daha olgun, ileri (geliştirilmiş), ve entellektüel bir şekilde anlatılıp sunulmalı; ilk baştaki temizlik, saygınlık, asıl ve esas korunsa da, bunlar zaman ve zemine göre yeni açılımlar yapmayı daraltmamalı, önüne geçmemeli;
62. Hizmetler ve idaresi, inanç-merkezli, akıl-mantık besleme ve takviyeli, ve esnek olmalı ki, kapıları herkese açık tutsun, herkesi samimi dinlesin; istişare ve ortak karar verme-alma olsun; ortak değerlere eşit sahip çıkma-yaşama hasıl edilsin; böylece mutabakat oluşsun-oluşturulsun;
63. Bord, ilk hizmetlerin başlangıcında, koydukları sınırlı bakış açıları ve metodları ile kalmamalı, ama daha çok ve değişik kesimlerden yeni insan, grup ve kaynaklara ulaşabilmek için, yeni atılım ve açılımlara girmeli; yeni yeni kaynaklar, besleyici ve destekleyici fikirler üretilebilmeli;
64. Bord, gittikçe daha güçlü, daha kabiliyetli, daha muktedir, daha vizyoner bir bord oluşturmalı; gerektiğinde, bazı bord üyelerini, rotasyona tabi tutarak, yenilemeli-yenilenmeli ve genişlemeli;
65. Hizmetlere ve sahiplerine zarar getirmemek için, bord daim, elini taşın altına koyup, gerektiğinde, risk de almalı;
66. Hizmet ve sistemler, eşit, adil, tutarlı, istikrarlı ve kanuni bir çerçevede işletilmeli; Kurumsal ve sistematik işlerde, şahsi menfaat ve meseleler, işin içine karıştırılmamalı; şahsi çıkar, düşünce ve planların, umumum menfaatini maskelememesi ve engellememesi uğruna doğru, dürüst ve hakperest olunmalı;
67. Hedef ve amaçlar, açık ve net olmalı; en yalın ve doğru bir şekilde ifade edilmeli; maddi ve manevi destek ve katkılar, her türlü şaibe ve yanlış anlaşılmalardan uzak tutularak ve hesap da verilerek, kayıpların önüne geçilmeli; çıkılan o ilk ve asıl amaçlardan, yolun ortasında başka yol, iş ve işlemlere sapma olmamalı;
68. Zaman, tecrübe, itibar, emniyet, güven, istişare, adalet, ortak çalışma, mutabakat, uzun zamana vabeste işler yapma; sabır, idame, ortak ve evrensel, sosyal-kültürel-dini değerler (normlar) devamlı işlenip, samimiyetle yayılmalı, paylaşılmalı; “Kalıcı ve kollektif başarılara odaklanmalı”; Şahsi, ferdi ve kurumsal alanlarda, kollektif dayanışma ve devamlılık sağlanmalı;
69. İşe sahip çıkıp destekleyenler, her zaman beslenmeli, bilgilendirilmeli, takdir ve teşekkür edilmeli, mükafatlandırılmalı; kendilerine daim danışılmalı, fikir ve hisseleri alınmalı; bu insanlar, ileride yapılacak işlerde geri dönüşümleri alınıp itibar edilerek yola çıkılacağına inandırılmalı;
70. Temel ve taban devamlı yoklanmalı; onlardan geri dönüşüm alınmalı; yapıcı tenkitlerine reaksiyon gösterilmemeli; insanların, dinlenildiklerine, kale alındıklarına, geri dönüşüm ve endişelerinin yerine ulaştığına dair bir şüpheleri olmamalı; söylüyoruz söylüyoruz hiç bir şey olmuyor, hiç bir şey değişmiyor, dediğimiz yetkililer, bord veya CEO’ya gitmiyor zannı oluşturulmamalı;
71. Hizmet edilecek insan, toplum, şartlar ve zamanı doğru okuma;
72. Seküler toplumda iş yapabilme anlayış ve yetenekleri oluşturma; yani, bir cemaata ve liderine değil, onların geniş tabanda umumi menfaat için kurduğu içtimai hizmet, sosyo-kültürel proje ve hümanist değerlere dikkat çekilip vurgu yapılması. (O zaman, devlet ve politikalar, sekülerizm olsa da, yapılanlara sahip çıkabiliyormuş…)
73. İnanç ve dine karşı alerjisi olanları da hesaba katip, değer ve hizmetleri, yine ahlaki/etik ve hümanist değerler içinde ele alma: bir dine yada cemaata hizmet ediliyor zannî yerine, bütün insanlığa hizmet ediliyor kanaati oluşturulmalı;
(Devam edeceğiz…)