Yunus Emremiz gibi güzel ve hikmetli şiirler söyleyen Ümmî Sinan Hazretleri 'Gül üzerine teşbihli, temsilli' güzel söz cevherleri sergilemiş. Onlardan bir parçasını sizlere arz edelim:
Seyrimde bir şehre vardım
Gördüm sarayı güldür gül
Sultanının tâcı tahtı
Bağı duvarı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül
Toprağı güldür, taşı gül
Kurusu güldür, yaşı gül
Has bahçenin içinde
Servi çınarı güldür gül
Gülden değirmeni döner
Onun ile gül öğünür
Akar suyu döner çarkı
Bendi pınarı güldür gül
Al gül ile kırmızı gül
Çift yetişmiş bin bahçede
Bakışırlar hâre karşı
Hârı ezharı güldür gül
Ümmi Sinan gel vasfeyle
Gül ile bülbül derdini
Yine bu garip bülbülün
Ah u figanı güldür gül”
Malumdur ki, bizde “Gül”, Muhammed Aleyhisselamın remzidir. Onun ve O’nun davasını anlatmak için hep “Gül” kelimesi kullanılır… Geçmişteki söz Sultanlarımız da şimdi usta şairlerimiz de bu güzel geleneği devam ettirmişlerdir. İşte Üstad Sezai Karakoç’un yazdığı “Gül Muştusu” ndaki gül gibi güzel ifadeler:
“Son insan ölmeden önce
Bir ülkü inecek bahçelere
Beton ölümler arasına sıkışmış
Ay verimi küçük parklara
Gül tarhları gelecek
Küçük parklara büyük kentlere yeniden
Doğduğum kasabadan
Size bir mutluluk haberi gibi
Gül gelecek
Kıyamet demek gülün geri gelişi demek
GÜL PEYGAMBER MUŞTUSU PEYGAMBER SESİ…
Doğunun açılan alınyazısı
Yırtılan kalbimin çile çiçeği
“Sen engel olamazsın kış atlısı
Bahar gelince gülün açılışına
Karanlık kılıçların kırılır bir aydınlıkta
Dua gibi loş bir sabah aydınlığında
Bu gelen diriliştir kuşta ses
Menekşede koku gür çayırlarda yeşillik
Ölümden sonra gelen yeşillik
Varlık üstüne meleklerden saçılan dökülen
Gül yaprağından kubbe
Gül fidanından çatı
Gül kokusundan anne
Gül şurubundan aşk sanatı
Ölülerin üstüne dikilen güller
Onları diriltmeye yeter
Yeter ki, insanın canını yeşertecek
Yaradılış baharının soluğu üfürülsün yüceden
“İşte uyandık kınama bizi güneş adamı
Uyandık Ashab-ı kehf gibi
Güllerin açılma vakti
Ağacağız kente şimdi
Gül uygarlığı
Gül şarabının uygarlığı
Gül kokusundan mest olup
Ölüyken dirilenler gibi
Ağacağız kendi şimdi…”
Bu güzel ifadelerden sonra biz de şöyle diyelim:
Evet çoktan indi
Yemlihalar şehirlere
Anlatıyorlar insanlığa
Dert ve davalarını şimdi…
Safvet Senih