Kırk Ambar - 3

Safvet Senih

Safvet Senih

14 Mar 2018 12:27
  • *“Söz, söyleyenin neresinden çıkarsa (ağzından mı, yoksa kalbinden mi) dinleyenin de orasına ulaşır.” denilir.

    *“Efendimiz (S.A.S.) ‘Din, kolaylıktır’ buyuruyor. Evet kolaylıktır ama kolaycılık değildir.”

    *“Her insan ruhu orijinaldir. Yani kopya yok.”

    *Nazlı Ilıcak demişti ki: “Aklanma yeri sandık sananların er-geç acı hakikatla karşı karşıya kalacağı günler gelecektir. ‘Sular yükselince, BALIKLAR, karıncaları  yer; sular çekilince de KARINCALAR balıkları yer.’ Kimse bu günkü gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.”

    *Bir Rusya ziyaretinde aynı zamanda diplomat olan bir bilim adamı, arkadaşımıza dedi ki: “Bugün artık dünyanın dümeninde Rusya ve Amerika var!..” Arkadaşımız da ona “Rusya çok soğuk, madem dümendesiniz; dümeni biraz sıcağa kırsanız da soğuktan kurtulsanız olmaz mı?” deyince, arkadaşın kastını anlayan Rus, “İşte o bizim elimizde değil. Biz O’na karışamayız” diyor.

    *“Yıldırımlar, gök gürültüsünden önce hedeflerine varırlar”

    “Âhir zamanda dünya çapında tamir; ADL  ve HAKEM  isimlerinin tecellileriyle olacak.” Yani adalet, mizan, intizam, âhenk-düzen ve hikmetle olacak. 

    *Bir adamın arabasının bir tekeri patlamış. Bütün bijonlar logar çukuruna düşmüş. Adam düşünmüş, düşünmüş işin içinden çıkamayıp şaşkın bir vaziyete düşmüş. Bunu tımarhaneden gören deliler, kendisine “Birader ne düşünüp duruyorsun. Diğer üç tekerden birer bijon alır buna takar böylece tamirhaneye kadar gidersin. Sonra tamir ettirip yoluna devam edersin. Biz deliyiz ama salak değiliz” demişler.

    *Hayata hırslı 80’lik bir ihtiyar, 40 yaşındaki berberine demiş ki: “Acaba, sen ölünce beni kim traş edecek?” 

    *Umudunu kaybeden, mücadeleyi baştan kaybetmiş demektir.

    *Dünya gölge, âhiret asıl. Âhireti kazanan zaten dünyayı da elde etmiş olur.

    *İyilik bu!... Bumerang gibi geri döner.

    *Emek olmadan yemek olmaz.

    *Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur. 

    *Şefkat, gönül dilidir. Gönül dili konuşunca herşey susar. Şefkat en paslı kilitleri bile açacak iksirli bir anahtardır.

    *Hz. Mevlana Celaleddin Rumî’nin bir planı yoktu. Ama onu bütün dünya tanıyor.

    *Temiz niyet ve dürüstlük esas olmalıdır: Yoksa dünyevî, malî, ticarî ve siyasî bir şey düşünme buna engel olur. Bizi istihdam eden Cenab-ı Hak, bizim başka maddî şeylere gönül vermemize râzı olmaz.

    *İblis, Hz. Âdem’in ilk kalıbını görünce kalıbının içinde bazı boşluklar fark etti. Bunlar, hırs, şehvet, gazap gibi giriş yolları idi. İblis ve aveneleri diğer şeytanlar bunlardan çok faydalanıp insanlığı yere serdiler…

    *Mevlevî semazenler gibi, dönüp dursalar bile, başları dönmeyecek, bakışları bulanmayacak adanmış ruhlar lâzım.

    *Kardan adamın saltanatı, güneş doğuncaya kadardır.

    *Izıdırap, ilham kaynağıdır.

    *Izdırap ve dertlenme duygu ve düşünceleri  doğurgan yapar.

    *Duyuşları deyiş haline getirip yaşayışa geçirmek gerekir.

    *Kur’an Müslümanlığı değil; Kur’an derinliğinde Müslümanlık.

    *Ehl-i Beyte siyaset görevi değil; iç onarım görevi verildi. 

    *Dansın en uygun olduğu yer, nefsin üzerine çıkıp dans ederek tepinebildiğin kadar tepinmektir.

    *Bir AKÎDE  TASHÎHİ OFİSİ  lâzım, çünkü inanç problemi var.

    *İnsan eğer himmetini ihlas ile ve samimiyetle âli tutar, hedefini belirler, hedefine ulaşmak için gayret ederse, Allahü Taâla da gerçekleştirir.

    *Namaz aradan çıkartılacak bir şey değildir; bilakis namaz yörüngeli bir hayat yaşamak gerekir.

    *Durmak yok. Durmadan mesafe alan pişman olmaz. Yürüyen askerlerin omuzlarındaki bayraklar daha muhteşem görünür. Eskişehir, Denizli ve Afyon  hapishanelerinin zor şartlarında bile Risale-i Nurlar yazılmıştır.

    *Medine demiryolunu bombalayanlar gibi DİYALOG KÖPRÜLERİNİ tahrip ettiler.  Onlar o trenin nereye varacağını bildikleri gibi, bunlar da diyaloğun sulh-i umumîde ne mânâya geldiğini çok iyi biliyorlar… Onun için biz yolumuza devam edelim. Biz Cenab-ı Hakkın büyük plan ve hikmetini bilemeyebiliriz. İşi O’na bırakalım.

    *Fakat hak, onların heva ve heveslerine tâbi olsaydı, göklerin de arzın da, oralarda yaşayanların da düzenleri bozulur fesada uğrardı.” (Müminun Suresi, 23/71) âyetine göre, kainat düzeni bizim keyfimize bağlı değil… Cenab-ı Hak,  ne yapacağını bilir… 

    *“Her nimetin mekir veya istidraç olarak nikmet olması da mümkündür. Şeytan bizi aldatmasın… Onun için her zaman insan kendisini üstü başı kirlenmiş gibi arınmak için, muhasebe ve durum muhakemesi yapmak lâzım. Üstad Hazretlerinin dediği gibi, kendimizi recül-i fâcir  bilmeliyiz ve her zaman sıfırlamalıyız.”

    *“İslamiyette ihya-i mevât (işlenmemiş, sahipsiz boş arazilere sahiplenip ekip biçme) var. Ama sabanını başkasının tarlasına sokmak doğru değildir.” Sokakta her yerde ilgilenilecek bir çok insan var. Onlar  dururken, bir yerlere intisap etmiş insanları çalmaya çalışmamak lazım…”

    *“Oynamasını bilen, yerim veya yenim dar demez. Böyle bir mazerete ve darlığa sığınmaz. Üstad Hazretlerinin yeri ve imkanı geniş miydi? Hapis, sürgün, takip ve işkenceler içinde, Risaleleri yazma ve yaymadan hiç geri durmadı. Eserlerini bütün dünya neşretmeye çalıştı.”

    *Yaşamak isteyen, yaşatmaya bakacaktır. Yaşatmazsanız, yaşayamazsınız, zaten yaşatmazlar da…

    *Tanışmakta acele edelim. Tanışmakta sınır olmamalı; yaş, konum engel olmamalı… Hizmette sınır ve sinir olmaması lâzım geldiği gibi…

    *Keyfiyet çok mühim… Sıkıştırılmış pestil ve şeker gibi olalım. Bu konsantra olmuş şeyleri sulandırıp sulandırıp kullanmak mümkün olsun. Keyfiyet kemiyete hizmet etmeli…

    *Kur’an tefsirlerini ve İslamî eserleri okumayanlar, beslenemezler ve kurumaya mahkûmdurlar. 

    *“Bütün fitne ve fesatlar, çilesiz ve ham ruhlardan  çıkmıştır. Bunlar kibrini, benliğini aşamamış zavallılardır.”

    İnşaallah biz de bu sözlerden  hissemizi alırız.

    Safvet  Senih 
    14 Mar 2018 12:27
    YAZARIN SON YAZILARI