Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 senesinin 3. çeyreğinde ekonominin yüzde 1.8 daraldığını açıklarken akıllarda aynı anda millî gelirin geriye dönük yüzde 20 nasıl arttığı? sorusu kaldı. TÜİK'e göre ekonomi küçülürken ilginç bir tablo oldu: Fert başına gelir 11 bin doları aştı. TÜİK daha evvel açıkladığı aynı rakam 9 bin 200 dolar civarında idi. Gizli bir el hesaplara el attı ve 1.750 dolar zenginleştik.
İktisatçıların izah edemeyeceği kadar manüplasyon kokan bu formül değişikliğinin cebine yansıyacağı günü bekleyen kimseler varsa uzun bir müddet daha beklemeleri icap edecek. Zenginleşmedik. 2008'de bir gecede kâğıt üzerinde 2 bin 500 dolar nasıl zenginleştiysek bu kez de öyle oldu. Sadece zenginleşmiş gibi olduk.
SENE ORTASINDA FORMÜL DEĞİŞTİ
TÜİK bir mânâda nehirden geçerken binit değiştirdi. Senenin bitmesini bekleyemeyecek kadar acelesi vardı. Zira doların Türk Lirası karşısında bir ayda yüzde 15 kıymet kazanması bütün hesapları alt üst etti. 2017'de yapılacak değişikliğin partili cumhurbaşkanlığı hazırlığı yapan AKP'ye referandumda bir faydası olmayacağı gibi zararı da dokunabilirdi.
Kurdaki yüzde 2-3 artış bile 3. çeyrekte krizin ilk işaretini vermeye yetti ise yüzde 15'i, belki de yüzde 20'yi aşan artışın nasıl bir tablo çıkaracağını söylemeye gerek var mı? Tam bir çöküş... TÜİK'in asıl derdi 2016'nın ekim–aralık dönemindeki daralmayı asgari seviyede tutabilmek. Bunun için A'dan Z'ye veri seti, hesaplamada metodoloji değiştirildi.
Hükûmetin her türlü kusurunu örtmeyi kendine vecibe sayan zinde kuvvetlerde sıra TÜİK'te idi. 2008 tecrübesinden aldığı cesaretle tereyağından kıl çeker gibi hallediverdi mes'eleyi. Rüşvet havuzlarından beslenen medya zaten dünden razı algı operasyonuna.
Ben de ne kadar evhamlıyım... Para pula zerre kadar kıymet vermeyen fedakâr halkımıza haksızlık ediyorum. Hayatta paradan daha kıymetli değerler vardır. Paranın satın alamayacağı kadar kıymetlidir bunlar...
EMEKLİ ZAMMI GELMEDEN GİTTİ!
Hükûmetin elinde meyyit misali olduğunu, "Gözümle görsem çaldıklarını yine de inanmam." sözleri ile özetleyen emekliler, akaryakıttan vergi ve harçlara kadar gelen zamlardan işkillense de TÜİK'ten gelen rakamların cebine gireceğine inanıyor.
Hükûmetin hileye hurdaya tenezzül edeceğine ihtimal vermiyor. Resmi Gazete'ye bile inanmayan necip milletimiz, 2017 zammını almadan çarşı pazardaki enflasyon altında ezilse de başkanlık gelince bütün dertlerin biteceğine inanıyor.
Tamam kabul, sıka sıka nereye kadar? Kemerde sıkacak delik kalmadı.
Elde avuçta kalan dolar ve altınlarda son kampanyada çorba, çiğ köfte ve saç–sakal traşını bedavaya getirmek üzere bozduruldu.
Niye milletin ağzının tadını kaçırıyor bu dış mihraklar. Rahat bıraksınlar da TÜİK'in moral veren rakamlarının safasını sürsün millet.
Zenginleşmesek de zenginleşmiş gibi olduk.
Kâğıt üzerinde de olsa zenginleşmenin kime ne zararı var!
Sizi gidi sermaye düşmanları sizi.